YILLAR SONRA İLK DEFA AÇTI
Kum zambağı (Pancratium maritimum L.) Türkiye’de doğal olarak yetiştiği bilinen ve kayıt altına alınan tek Pancratium türü olup Amaryllidaceae (Zambakgiller) familyasının üyesidir.Kuşadası sahillerinde 80’li, 90’lı yıllarda kıyı kumullarında yoğun olarak görülen Kumzambakları, kıyı bölgelerinde hızla yayılan yazlık konutlarla birlikte kaybolup gittiler.Yıllar sonra bir kumzambağı Güzelçamlı Gölkent sitesi önünde beyaz çiçeklerini açtığı görüldü.
DOĞANIN REÇETESİ
Çarşamba söyleşilerinin bu haftaki konuğu Ecz. Seray Gürol oldu. ‘DOĞANIN REÇETESİ: GELENEKSEL VE MODERN TIBBIN BULUŞMASINA DAİR BAZI İLGİNÇ HİKAYELER’ konulu bir sunum yapıldı. İnsanlığın doğayla olan kadim ilişkisine ve bu ilişkinin tıp bilimini nasıl şekillendirdiğine vurgu yapıldı.
Antik çağlardan beri insanların, bitkilerin iyileştirici gücünü keşfettiğini ve onları çeşitli amaçlar için kullandığını, bu bilgilerin, nesilden nesile aktarılarak hem tıbbi bir miras oluşturduğu hem de modern farmakolojinin temellerinin atıldığı belirtildi.
YAVRU ÇIKIŞLARI DEVAM EDİYOR
Türkiye’de Deniz Kaplumbağalarının yuvalama alanları dışında kalan Kuşadası’nda, 2011 yılından bu yana C. carettalar kumsallarımıza yumurta bırakmaktadır.
İklim değişikliğinin etkisiyle kaplumbağaların yuva yerlerinin kuzeye doğru kaydığı görülmektedir. Hemen her yıl yuva yerlerinin sayısında artış olmaktadır.
Bu yıl Kuşadası’nda 7, Didim’de 2, Efes Selçuk Pamucak’ta 2, Gümüldür ve Özdere’de birer yuva tespit edildi.
MYCALE DAĞI
Çarşamba Söyleşilerinin bu haftaki konuğu Kuşadası’ndan yerel tarihçi Sedat Onar oldu. Mycale Dağı konulu bir sunum gerçekleştirildi. Yerel tarihçi Sedat Onar tarafından resmi kaynaklarda Samsun Dağı olarak geçen antik dönemdeki adıyla Mycale Dağı’nın mitolojisi, arkeolojisi ve tarihi süreciyle ilgili sunum yapıldı.
TAŞKÖPRÜ TEMİZLİĞİNDE SÜTUN PARÇASI BULUNDU
Aydın Söke’ye bağlı Sarıkemer’de Büyük Menderes Nehri’nin üzerinde bulunan tarihi Taşköprü’de aylardır biriken çöpler ve katı atıklar geçtiğimiz hafta DSİ 21. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı kepçelerle temizlenerek kıyıya alınmıştı. Köprünün arkasında balçıklaşan çamurlar kıyıya alınırken, dipten ilginç bir parça da çıktı.