Kuşadası’nın yaklaşık 20 km. Milli Parka doğru uzanan kıyısal alanında, yapılaşmaların arasında bir vaha gibi duran Kadıkalesi/Anaia, Çarşamba Söyleşilerinin konusuydu bu hafta.Kadıkalesi/Anaia sadece günümüzdeki kazılan yerle sınırlı olmadığı aradaki siteleri geçip deniz kıyısına gelindiğinde, suların çekilmesiyle ortaya çıkan kalıntılardan ne kadar geniş bir çevreye yayıldığı somut olarak görülmektedir.
Kıyı ekosistemleri içinde kıyı kumullarının doğal kalmış en iyi örneklerinden biri Efes Selçuk’a bağlı Pamucak kumsallarıdır. Habitat çeşitliliğinin zengin olduğu Pamucak kumullarının en önemli bitkilerinden biri Kum zambağı (Pancratium maritimum L.) bitkisidir. Dünyaca ünlü Efes antik kentinin adeta ön bahçesi gibi duran Pamucak sahillerinde, Temmuz-Ağustos ve Eylül aylarında bembeyaz çiçeklerini sergileyen Kum zambakları ne yazık ki korunamıyor.
Kuşadası Karaova mahallesi Yuvam sitesi plajından kıyıda bir yunusun hareketsiz olduğu ihbarı geldi. Yaptığımız kontrollerde bilimsel adı Delphinus delphis olan Tırtak türü bir Yunus olduğu tespit edildi. 1.87 m. boyunda olan Yunusun üzerinde yapılan incelemelerde, herhangi bir yaraya rastlanmadığı, uzun süre denizde kaldığı, şiştiği ve bozulmalar başladığından ölüm nedeni anlaşılamamıştır.
DENİZ KAPLUMBAĞALARI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE UYUM SAĞLAMAK İÇİN KENDİ ÇAPINDA TEDBİRLER ALIYOR.
İNSANLAR NE YAPIYOR?
Çarşamba Söyleşilerinin bu haftaki konuğu Adnan Menderes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Türkozan oldu.
İklim Değişikliği ve Deniz Kaplumbağaları /KKTC Kaplumbağaları konulu bir sunum gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Oğuz TÜRKOZAN “İklim değişikliği dünyanın oluşum sürecinden günümüze tarihsel olarak değişik dönemlerde de gözlenmiş olan bir olaydır. Buzul dönemlerin en üst seviyesine ulaşıldığında yani günümüzden 20.000 yıl önce deniz seviyesi 120 m aşağıda idi. Benzer şekilde günümüzden 40 milyon yıl önce Eosen döneminde levha tektoniği ile ilgili olarak artan CO2 nedeniyle yeryüzü hemen hemen buzullardan yoksundu. Bu deniz seviyesinin günümüzden 70 m yüksek olduğu ve mevcut olan buz kütlelerinin eridiğinde deniz seviyesini nasıl yükseltebileceğini göstermektedir.
Geçmiş yıllarda taşkınlarla binlerce dönüm ovayı sular altında bırakan Büyük Menderes Nehri, yaşanan kuraklık nedeniyle içinde yürünebilen bir nehir haline geldi. Aşağı Büyük Menderes Havzası’ndaki Söke bölgesinden de geçen ve bu bölgenin birçok kesiminde kuruyan Büyük Menderes Nehri’nde ekosistem de çöktü.
