İngiltere'de Bath şehrinde yaşayan, seyahat kitapları yazarı olan ve televizyon programları yapan ve Telegraph’ta da seyahat konusunda makale yazan Jeremy Seal 10 yıl önce EKODOSD’u ziyaret etmişti.“Benim ikinci vatanım Türkiye’dir” diyen Jeremy Seal; ilk kez 1984 yılında Türkiye’ye gelerek, gezi kitaplarındaki Türkiye bölümleri için en aranılan uzman olmuştur. 1995'te yayınlanan "A Fez of the Heart" adlı kitabı dünya çapında başarı kazanmıştır. Ardından Noel Baba'nın gerçek hikayesini araştırdığı "Santa" adlı kitabında yine Türkiye vardı. Bir ara yılanların peşinden Amerika'ya, Afrika'ya, Avustralya'ya ve Hindistan'a gitti ve kendisine önemli ödüller kazandıran "Snake-Bite Survivor's Club"ı yazmıştı.
10 Yıl önce Kuşadası’na da gelerek, bölge hakkında bizden de bilgi almış ve Dinar Suçıkan’dan başladığı kano yolculuğunu Büyük Menderes Nehri’nde 584 km. boyunca sürdürerek, nehrin denize döküldüğü yer olan Kafa bölgesinden karaya çıkmıştı. Büyük Menderes’in doğduğu Suçıkan’dan doldurduğu temiz su şişesini, Ege Denizi’nin sularına boşaltarak çevresel bir mesaj vermişti. Daha sonra da “MEANDER” isimli bir kitap yazarak, Büyük Menderes Nehri’ni, biyolojik çeşitliliğini, doğal ve kültürel kaynak değerlerini aynı zamanda sorunlarını tüm dünyaya tanıtmıştı.
Jeremy Seal’ın “Meander” isimli kitabından çok etkilenen biri Kanadalı, diğeri İngiliz iki genç, yıllar sonra aynı duyguları ve heyecanı yaşamak, Büyük Menderes’in gücünü görmek, mitolojik hikayelerini dinlemek, etrafındaki insanları, köyleri tanımak, çevresinde şekillenen binlerce yıllık uygarlıklardan kalan tarihi gezmek için Aydın’a gelirler. Büyük bir risk alıp, Aydın’dan kendi başlarına Menderesi bulup, yanlarında taşıdıkları ve kayak adını verdikleri şişme kanoyla gündüzleri kürek çekerek, geceleri çadırda kalarak, 3 günlük bir yolculuktan sonra Serçin köyü yakınlarında kıyıya çıkarlar. Serçin köyünü görünce kanolarını kargıların içine saklayıp köyün içine gelirler. Köyde ki Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne ait Ekoturizm Merkezi sorumlusu Akın Karakaya’yı bulurlar. Çok yorgun olduklarından Serçin’de yeni açılan pansiyonda kalmaya karar verirler. Serçin köylülerinin yakın ilgisi ve misafirperverliği karşısında çok etkilenirler. Köyde hem insanları hem de yemekleri çok severler. Köylüler, çok sevdikleri tarhanadan bir torbaya koyup kendilerine hediye ederler.
Bafa Gölü’nde araştırma yaparken biz de gençlerle tanıştık. Menderese yakın antik kentlerden Milet ve Priene’yi birlikte gezdik. Daha sonra onları Kuşadası’na getirdik. EKODOSD’un çalışmaları ve Kuşadası hakkında bilgi verdik. Kuşadası’ndan Samos’a kanoyla gideceklerini söylediler. Planlarını hayata geçirme konusunda kararlı olan gençlere bazı tavsiyelerde bulunduk.
Kanada’dan Robot Mühendisliği’nde okuyan Itto KORNECKI ile yeni Psikiyatrist çıkan İngiliz Laurıe TWINE, Büyük Menderes’in biyolojik çeşitliliğini, kıvrılarak gidişini, çevresindeki antik kentleri ve özellikle tanıştıkları tüm insanları hayatları boyunca unutmayacaklarını söylediler. Menderesin suyu konusunda daha temiz suyla karşılaşacaklarını tahmin ettiklerini ancak yanıldıklarını belirttiler. Dönüşte tüm bunları arkadaşlarıyla paylaşacaklarını ve 5 yıl sonra tekrar arkadaşlarıyla birlikte buraya gelmek istediklerini ve nehrin sularının daha iyi görmeyi ve suya girmeyi hayal ettiklerini söylediler.