Aydın ili, Söke ilçesi sınırları içinde Yeşilköy ve Avşar köyleri arasında, antik Myus kentinin yanı başında ve Latmos (Beşparmak) Dağları’nın kuzey batısında yer alan Azap Gölü’nde kurumalar başladı. 2007 yılında içinde yürüdüğümüz Azap Gölü’nde kuruyan bölgesinde yine yürüdük. Azap Gölü’nü besleyen ana su kaynaklarını göl alanına düşen yağışlar, yağış havzasına düşen yağışları göle taşıyan Beşpınar, Kışla, Hayırlı ve Kavaklıboğaz dereleri ve yağışlı dönemlerde Büyük Menderes Nehri’nden gelen sular oluşturmaktadır.
Gölde aylara göre sürekli su seviyesi değişmektedir. İklim değişikliğinin etkisiyle bu yıl aşırı sıcaklardan dolayı kuraklık olmuş, Mart ayından bu yana bölgeye yağış düşmemiştir.
Gölde su seviyesinin düşmesi sonucu doğudan başlamak üzere kurumaların başladığı ve devam ettiği görülmektedir.
Geçmiş yıllarda yaklaşık 5-6 metreye bulan su derinliği şu anda 130 cm. kadar düştüğü görülmektedir. Kasık çizmesiyle gölün içinde balıkçılar dolaşabilir haldedir.
Göldeki su seviyesinin nedeni kuraklığa bağlı olsa da en önemli nedenlerden biri de Beşparmak Dağları’ndaki maden ocaklarıdır. Ocaklardan yağışlarla birlikte göle akan maden toprakları gölün tabanını doldurarak sığlaştırmakta ve su hacminin azalmasına neden olmaktadır. Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Suürünleri Fakültesi’nin 2007 yılı Azap Gölü araştırma raporunda; Havza içinde su sistemine yönelik herhangi bir müdahale havza boyundaki suya bağımlı olarak yaşayan tüm canlıları ve alanları etkileyeceği, bir sulak alanın sağlıklı olabilmesinin en önemli koşulunun kaliteli ve yeterli miktarda su varlığı ile bu suyun doğal ritminde, sistemdeki varlığının sürdürmesi olduğu belirtilmiştir.
Doç. Dr. Erol Kesici; geçmiş yıllarda gölde yapmış olduğu araştırmalar sonucunda Azap Gölü’nün çok farklı etkenlerin baskısı altında olduğunu belirtmişti. Azap Gölü’nün kirliliğinde ve su seviyesinin korunmasında/beslenmesinde Büyük Menderes Nehri’nin önemli olduğunu, bu nedenle havzada B. Menderes Nehir Yönetimi ve Araştırma grubu oluşturulması gerektiğini ve Ulusal Sulak Alanların Korunması ilkelerince çevrenin ve gölün korunmasının sağlanması gerektiğini söylemiş, Büyük Menderes temizlenmez ve nehrinden su verilmez ise, gölün beslenmesinin yağmurlara kaldığını belirtmişti.
Yaklaşık 8 aydır yağmur yağmıyor eğer Kasım ayı da bu şekilde geçtiği takdirde Azap Gölü’nün tamamının kuruması kaçınılmaz olacaktır.
Azap Gölü’nün tamamen kurumaması için, Devlet Su İşleri gölün 500 m. yakınındaki eski menderes yatağından göle su tahsisi yapmalıdır. Latmos Dağları’ndan gelen maden rüsubatı durdurulmalıdır.
Yanı başındaki 12 İon kentinden biri olan Myus ve göl çevresinde yer alan binlerce yıllık kaya mezarlarıyla, doğal ve kültürel varlıkları açısından zengin kaynaklara sahip Azap Gölü; nesli tehlike altındaki türlerden Saz Kedisi (Felis chaus) ve Ak Kuyruklu Kartal (Haliaeetus albicilla) gibi yırtıcılara ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca birçok kuş türüyle birlikte, nesli küresel ölçekte tehlike altında bulunan Tepeli Pelikanların (Pelacanus crispus) önemli beslenme alanıdır. Azap Gölü, Aydın bölgesinde geliştirilecek ekoturizm faaliyetleri arasında önemli destinasyonlar arasında yer almaktadır.
EKODOSD/KUŞADASI