Egamin Madenciliğin sahibi Enver Erdoğan Latmos (Beşparmak) Dağları’ndaki ruhsat alanlarının, kaya resimleri ve kültür varlıkları yönünden zengin kaynaklara sahip olması nedeniyle, 2013 yılında maden ruhsatlarını iptal ettiğini basın yoluyla ve belgesellerde verdiği demeçlerle kamuoyuna duyurmuş ve şöyle demişti “Madenci, doğal kaynakları işleterek ülke ekonomisine kazandıran kişi veya kuruluştur. Yerin altında olan bir kaynağın ülke ekonomisine ve ülke insanlarına hiçbir faydası yoktur.
Onu oradan çıkarıp ekonomik olarak ülke ekonomisine, ülke kullanımına aktaran kişiye madenci denir. Ruhsatımı daraltmadan, küçültmeden önce oradaki en geniş alana sahip firmanın sahibiyim.
Şu anda orada çeşitli yerlerde ruhsat alanlarım var. Bunlar genelde o kaya resimleri, mezarlar veya yolların olmadığı bölgelerde bulunuyor.Benim bu ruhsat alanım 8400 hektardı. Ancak ben basına çıkan yayınlardan etkilendim, hassas davrandım. Bu konuda bir vatandaş olarak derhal Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na gittim ve bu hassas olan yerler, bu eski eserler yönünden değerli olan yerler veya bulunan yerler nerelerdedir bu konuda beni bilgilendirin. Ben bu alanları ruhsat alanımın dışına çıkaracağım.
Kaya resimleri, mezarlar veya eski eserlere zarar verecek alanlardaki madenlerin değeri ne olursa olsun bundan imtina edilmelidir. Oralara girilmemeli, orada üretim yapılmamalı ve oradan uzak durulmalıdır.” Demişti.Şu anda bahsedilen alana iş makineleriyle girildi ve milyonlarca yıllık kayalar kırılmaya başlandı.Maden faaliyeti yapılacak alan arkeolojik sit kapsamında değil ancak birkaç yüz metre yakınındadır. Sit kapsamından bulunan Çörlenasar Kalesi ve 8 bin yıllık Çayırlık tarih öncesi kaya resimlerinin en seçkin örneklerinin yer aldığı ve bugüne kadar doğası hiç bozulmamış bir bölgede yer almaktadır.
Egamin firmasının sahibi Enver Erdoğan’ın o yıllarda gazetelere verdiği basın bildirisi herkesi sevindirmiş “keşke her madenci böyle olsa” dedirtmişti.
Ancak Enver Erdoğan’ın yıllar önce “oralara girilmemeli, orada üretim yapılmamalı ve oradan uzak durulmalıdır.” Dediği alana kepçelerle ve kırıcılarla girildi.
Acaba bu kadar acele bir şekilde kepçelerle girilmesinin nedeni, alanın henüz onaylanmayan milli park öneri sahasında olması mı yoksa Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından nitelikli koruma alanı ilanı edileceği duyumu mudur?
Bölgenin endemizm ve buna bağlı olarak Biyolojit Çeşitlilik açısından zengin olması, Avrupa Peyzaj Sözleşmesi kapsamında doğal ve kültürel peyzaj değerlerinin korunması, maden ocağındaki patlatmalardan kaynaklanan gürültü ve titreşimin Bafa Gölü Tabiat Parkına olumsuz etki yaratacağı ve aynı zamanda Milli Park öneri sahası olması gerekçesiyle, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından olumsuz görüş verilmiştir.
Aynı alan Türkiye’nin en önemli 122 doğa alanından biri olması ve jeolojik oluşumları nedeniyle eşsiz özellikleri bulunması nedeniyle, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından “Nitelikli Doğal Koruma Alanı” yapılmasıyla ilgili yapılan çalışmaların sonucunu beklemeden maden faaliyetlerine başlanmıştır.
NİTELİKLİ DOĞAL KORUMA ALANLARINDA; Madencilik faaliyeti yapılamayacak, taş, toprak, kum alınamayacak, toprak, cüruf, çöp, sanayi atığı malzeme dökülemeyecek.
Buradaki yapılacak tahribatlar geri dönülmez bir yara açacak ve Latmos’un kültürel miras bütünlüğüne büyük zarar verecektir.
Geleneksel yaşamlarını sürdüren bölge halkının huzurunu alt üst edecek maden faaliyeti, buradaki insanların en önemli geçim kaynakları olan çam fıstığını, arıcılığı, hayvancılığı ve tarımını bitirecektir.
Daha büyük yara açılmadan maden faaliyetleri bir an önce durdurulmalı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Batı Anadolu’nun bu eşsiz coğrafyasına sahip çıkarak gerekli koruma çalışmalarını acilen başlatmalıdır.
EKODOSD/KUŞADASI