İklim değişikliğiyle havaların kurak geçmesi ve aşırı sıcaklarla birlikte Büyük Menderes Nehri’nde neredeyse su kalmadı.Menderes içindeki ve barajlardan gelen sular tarımsal sulamaya verildiğinden birçok yerde Büyük Menderes’in içinde yürümek mümkün hale geldi.
Nehir içinde suyun olmayışı ve birikinti halinde küçük göletlerde kalan suların kirli ve oksijensiz olması nedeniyle, Sarıkemer Taşköprü civarında sucul canlılarla birlikte yüzlerce balığın öldüğü görüldü.
Suyu akılcı kullanamazsak başta tarımcılar olmak üzere, tüm canlılar bundan büyük zarar görecektir. Özellikle kurak geçen yıllar için Menderes havzasında susuzluğun sigortası sayılan azmaklar mutlaka korunmalı, Söke Argavlı’da olduğu gibi doldurulup kurutulmamalıdır.
Su olmadığından Sarıkemer’de bulunan tarihi Taşköprü’nün menfezlerine kadar yürünebiliyor.
Kış aylarında yoğun yağışlardan sonra yukarı havzadan gelen insan kaynaklı çöpler ve doğadan gelen ağaç ve odun gibi atık maddeler, köprünün altında suyun geçtiği kemerleri tıkayıp, tüm atıkların köprünün arkasında birikerek adacık oluşturmakta ve ağaç kütükleri tarihi köprüye zarar vermektedir.
Kış aylarında köprünün kemerleri suyla dolu olduğundan burada temizlik yapılması mümkün olmuyordu.
Menderesin kuruması köprünün altındaki ağaç kütükleri ve atık maddelerin temizlenebilmesi için bir fırsat doğurmuştur.
Yağmurlar başlamadan burada bir temizlik yapılabilirse ve söz verdikleri gibi bir de yüzer bariyer takılırsa, hem tarihi Taşköprü zarar görmekten kurtulacak hem de yukarı havzadan gelen çöpler ve atık maddeler denize gitmeyecektir.
EKODOSD/KUŞADASI