Kuşadası; uluslararası kruvaziyer gemilerin yanaştığı bir limana ve uluslararası bir marinaya sahip, Türkiye’nin önemli turizm kentlerinin başında gelmektedir.
Turizmin başladığı ilk yıllardan bu yana ekolojik hassasiyetler gözetilmeden plansız ve kontrolsüz bir şekilde büyüyerek önemli ölçüde doğal alanlarını yitirmiştir.
Geçtiğimiz gün sağnak yağışlarla birlikte meydana gelen sel felaketinin olduğu bölgelerde incelemeler yaptık. Kisir’de, Güneyyaka ve Demirçay köylerinde can kayıplarının ve bulunamayan ve kurtarma ekipleri tarafından araması devam edilen vatandaşlarımız olduğu belirtildi.
Çarşamba Söyleşilerinin bu haftaki konukları; Mimarlar Odası Kuşadası Temsilcisi Fatma Köksal, Kent Konseyi Başkanı Mustafa Ünver, Kuşadası Kent Dayanışması adına Avukat Dr. M. Bülent Tokuçoğlu oldu.
Toprağı, suyu ve çevreyi koruma çabasıyla doğa sevgisini vatanının her köşesine yaymaya çalışan Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Çevreyi korumak aklın gereğidir, biz doğayı korudukça o da bizi korur.” Sözleriyle, çevreyle insan arasındaki bağın önemine dikkat çekmiş.
Barcelona Sözleşmesi’ne göre korunan bir tür olan Tepeli Karabataklar (Gulosus aristotelis) Kuşadası kıyılarını mesken seçti.Belli bir kayayı dinlenme platformu olarak kullanan Tepeli Karabatak, kimseye aldırış etmeden kayaya çıkarak dinleniyor, tüylerini güneşte kurutuyor, dışkısını yapıyor ve tüm vücudunu kaşıyor.
