Kuşadası’nın en gözde mekanlarından biri, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan Kuşadası Güvencinada Kalesi’dir.Kente gelen ziyaretçilerin uğrak yeri olan kalenin tarihsel özelliklerinin yanında, doğal zenginlikleri de bulunmaktadır.
Çarşamba Söyleşilerinin bu haftaki konuğu ADÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Farklı Bakış Eğitim Kültür ve Araştırma Derneği (FABA) başkanlığını da yürüten Prof. Dr. Mesut Kırmacı oldu.
Denizli ve çevresinde, kentin sahip olduğu doğal, tarihi ve kültürel zenginlikleri yerinde görmek üzere, üyelerimizle birlikte doğa ve kültür temalı bir gezi gerçekleştirdik. Ekoturizm faaliyetleri kapsamında yaptığımız gezide, bölge işletmelerine ve yöre insanlarına katkı yaptık.
Çarşamba Söyleşilerinin bu haftaki konukları ADÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden Doç. Dr. Songül Karakul ve Uluslararası Resim ve Enstalasyon sanatçısı Ahmet Dilek oldu.Karakul ve Dilek tarafından, küresel kitle hareketleri ve doğanın hareketliliği ve “LATMOS’TAN BAFA’YA İNERKEN DÜŞLEDİM SENİ” temalı bir sunum gerçekleştirildi.
Adı Yascha Can ENKE. Annesi Türk, babası Alman. 10 yaşındayken Türkiye’ye geldiğinde, Alman komşuları, 30 yılını Latmos’ta önemli keşifler gerçekleştiren Alman arkeolog Dr. Anneliese Peschlow’un kitabını kendisine verdiklerinde çok etkilenmişti.Latmos’un Bafa Gölü’yle bütünleşen özgün doğal peyzajı, benzersiz kaya yapıları, antik taş döşeli yolları, kaya mezarları, manastırları ve tarih öncesi kaya resimlerini okuyunca “ben mutlaka buralara gitmeliyim” demişti.
