Tarlalardaki zararlı böcekleri ve sürüngen cinslerini yiyerek hem çiftçilerin yararına bir
iş yapan hem de ekolojik dengeyi sağlayan leyleklerin yavru sayımlarını, Aşağı Büyük
Menderes Havzası’ndaki 3 belde ve 14 köyde gerçekleştirdik.
Günümüzde beslenmeleri için iyi bir ortam sağlayan sulak alanların ve tarlaların Aşağı
Büyük Menderes Havzası’nda yoğun olması, leyleklerin bu bölgedeki köylerde
barınmalarına neden olmaktadır.
Bölgede 2010 yılı Mayıs ayında yapmış olduğumuz sayımlarda 89 yuva 177adet ebeveyn
leylek tespit etmiştik.
Burunköy, Yeniköy, Kalçık, Karaatlı, Akçakaya, Pamukçular, Kisir, Sayrakçı, Nalbantlar,
Çalıköy, Özbaşı, Karacahayıt, Yeşilköy, Avşar, Serçin, Milet, Gölbent köylerinde ve Bağarası,
Sarıkemer ve Akyeniköy beldelerinde yapmış olduğumuz sayımlarda 239 Yavru leylek tespit ettik.
Yıllardır leyleklerle barışık bir şekilde yaşayan köy sakinlerinin, son yıllarda yapmış olduğumuz
koruma çalışmaları dikkatlerini çekmiş ve leyleklere daha farklı gözle bakmaya başlamışlardır.
Yaralanan leyleklerle ilgili bölgedeki yöre insanlarıyla koruma ve bilgilendirme ağı oluşturulmuştur.
Geçtiğimiz kış aylarında Söke AYDEM tarafından, leylek köylerindeki elektrik direklerinde
bulunan yuvaların üzerine yapay platformlar konulmuş ve tellerin belirli bölümleri izole edilmişti.
Geçen yıl sadece Avşar Köyü’nde 24 leylek elektrik tellerine çarparak yaşamını yitirmişti.
Yapılan çalışmalar sonucunda bu yıl ölen leylek sayısında önemli bir düşüş oldu.
Yavruların uçma denemelerinin başladığı bu mevsimde bazı yavru leyleklerde az da
olsa ölüm ve yaralanma vakası görülmektedir. Yaralanan leylekler derneğimiz tarafından
alınarak tedavileri yapılmaktadır.
Yaz konuklarımız olan leyleklerin nesillerini devam ettirebilmeleri için, özellikle sulak
alanların korunması, bilinçsizce kimyasal kullanılmasının engellenmesi, çevre kirliliğinin
önlenmesi gerekir. Bölgedeki leyleklerin nesillerini devam ettirebilmesi için,
Azap Gölü çok önem taşımaktadır. Azap Gölü’nde yaşanan olumsuzluklar hem
leyleklerin, hem diğer canlıların geleceğini tehdit etmektedir. Bir an önce yetkili
ve ilgili kurumların Azap Gölü’ne el atması gerekir.
Mart ayının başında gelen leylekler, yumurta, yavru çıkarma, büyütme ve uçma
denemelerinden sonra, Ağustos ayının sonlarına doğru uzun Afrika yolcuğuna çıkacaklardır.
Şu anda leylek yavrularının hepsi uçmaya ve beslenme alanlarına gitmeye başlamışlardır.
Ancak Avşar Köyü’ndeki bir yuvada yumurtadan yeni çıkan yavruların, göç mevsimine
yetişip-yetişmeyeceği merak konusu olmuştur. Bu leylek yuvası Avşar Köyü Muhtarlığı’nca
gözlem altına alınmıştır.
Binlerce kilometre uzaklardan gelerek ülkemizi seçen leylekler, konuk oldukları süre içerisinde,
her yıl kullandıkları yuvalarda barınmakta, üremekte ve büyüyen yavrularıyla birlikte tekrar
uzun süren yolculuklarını gerçekleştirmektedir.
. LEYLEK (Ciconia ciconia)
Genellikle 3-4 yaşında üremeye başlarlar ve üreme dönemi boyunca tek eşlidirler.
Her yıl bir kez kuluçkaya yatıp 3-5 tane yumurta yaparlar. Eşlerin her ikisi de kuluçkaya
yatar ve kuluçka süresi 33-34 gündür. Leylek yavruları, yumurtadan çıkışlarından itibaren
ebeveyn bakımına ihtiyaç duyarlar. Ebeveynler kuluçka sırasında olduğu gibi yavruların
yetiştirilmesi için de birlikte çalışırlar. Yavruların uçana kadar yuvada geçirdikleri süre
58-64 gündür. Leylekler üzerine yapılan çalışmalar sonucu, yavruların yumurtadan
çıkışlarından itibaren ilk 20 gün boyunca kendi vücut sıcaklıklarını koruyamadıkları ve
bu sebeple de, ebeveynlerden birinin bu süre boyunca sürekli yanlarında bulunmak
zorunda olduğu anlaşılmıştır. Ebeveynler soğuk havalarda yavruların üzerine yatarak,
sıcak havalarda da gölge yaparak yavrunun vücut sıcaklığını korumaya çalışır.
Erkek ve dişi yavrularını sindirdikleri besinleri kusarak beslerler.