Kuşadası yakınlarındaki Başkemer civarında yaptığımız bir araştırma sırasında
Karadut ağacını görünce dayanamadık. Karadutları yedikten sonra ellerimiz
kıpkırmızı kana boyanmış gibi oldu.
Ellerimizi yıkamak için su aramaya koyulduk. Dağ başında bir su kuyusu keşfettik.
“Mutlaka içinde su vardır” dedik.
Yanımızdakiler “suyun içinde yılan var” diye kaçışınca, dikkatli baktığımızda bunun
bir yılan değil, Oluklu Kertenkele olduğunu anladık. Hayvan belli ki su içmek ya da
beslenmek için buraya gelmiş, dengesini kaybederek kuyunun içine düşmüş.
Kuyu derin ve duvarları düz olduğundan çıkmak için uzun süre uğraşmış, çıkamamış
ve güçsüz kalmış. Bizleri görmesine rağmen tepki vermemesi, “beni kurtarın” der gibi
bakan gözleriyle ne kadar çaresiz olduğunu gösterir gibiydi.
Kuyunun içine girerek kurtarmamız imkansızdı. Yanımızda hiçbir alette yoktu. Çevreyi
biraz araştırdığımızda bir zeytin ağacında asılı bir ip ve küçük bir dere yatağında parçalanmış
plastik bir kova bulduk.
Birbirimizi tutarak kuyunun içine sarkıp, Oluklu kertenkeleyi dalların yardımıyla iple
uzattığımız plastik kovanın içine sokmayı başardık.
Oluklu kertenkele belki de ölümü düşünürken, birden özgürlüğüne kavuştu.
Kuyunun içine ne zaman düştüğü bilinmeyen, büyük uğraşlar verip kuyudan çıkamayan,
dağ başında o kuyunun başına ne zaman bir insan geleceği belli olmayan, insan gelse bile
onu kurtarmak bir yana, yılan sanarak belki de öldürülmesi düşünülen oluklu kertenkeleye
rastlamamız, onun yaşamını kurtardı. O canının kurtarılmasını sevinerek, hızla doğal yaşam
alanına doğru giderek kayboldu. Biz de neslini devam ettirecek bir canlıyı kurtarmanın
mutluluğunu yaşadık.
Ekolojik denge için çok önemli olan bu canlılar ve yılanların öldürülmemesi gerekir.
Zehirli olmayan ve insanlara da hiçbir zararı vermeyen, aksine yararlı bir canlı olan Oluklu
Kertenkele, ne yazık ki yılan sanılarak birçok yerde öldürülmektedir.
Oluklu Kertenkele (Pseudopus apodus)
Daha önceleri Ophisaurus apodus olarak bilinen bu kertenkele türü silindir şeklinde bir
vücuda sahiptir ve vücut boyları 1 metre, hatta daha fazla olabilir. Bacaksız ve yılana
benzeyen görünüşleri nedeniyle çoğu kimse tarafından yılan olarak bilinirler.
Gövde yanlarında boyuna bir girinti ve mahmuz şeklinde arka bacak kalıntılarına sahiptirler.
Erginleri ile genç bireyleri arasında çok belirgin farklılıklar vardır. Erginlerde sırt rengi
sarı veya kahverengi iken, gençlerde sırt taraf açık gri, zikzak şeklinde enine koyu
kahverengi lekelidir.
Fundalık, bol bitkili taşlık yamaçlarda yaşar. Çalı dipleri, taş altları ve kemirici yuvalarında
gizlenirler. Çekirge, salyangoz ve böceklerle beslenirler. Bazen fare, küçük boylu
kertenkele ve kuş yavrularını da yerler. Özellikle aç kaldıklarında bahçe içerisindeki
evlerin kümeslerindeki tavuklara saldırdıkları da bilinmektedir.
Batı Anadolu’da ve dolayısıyla Aydın ve civarında da çok yaygın olan bu kertenkele
türü zehirli değildir ve insanlara hiçbir zararı yoktur.