Derneğimiz EKODOSD ormanlar, kıyılar ve sulak alanlar gibi insan ve tüm
diğer canlılar için yaşamsal önemi olan ekosistemlerin, tarihi ve kültürel değerlerin
korunmasını amaçlayan çalışmalar yapmakta ve projeler yürütmektedir.
Doğal yaşam alanlarının ve ekosistemlerin korunması, tarihsel ve kültürel
değerlerimizin tanıtılması ve koruyarak kullanılması için çeşitli çalışmalar ve araştırmalar
yaparak farkındalık ve duyarlılık oluşturmaktadır.
Beşparmak Dağları’nda uzun yıllardır doğa ve tarih konusunda birçok araştırmalar
yürütmekteyiz. Dağda bir araştırma sırasında bulmuş olduğumuz bazı seramik parçalarının
yapılış şekli görünümü ilgimizi çekti.
Parçaların küçük ve taşınabilir olduğu gerekçesiyle bölgeye gelenler tarafından
alınabilir düşüncesiyle, derneğimiz yönetim kurulu üyesi Arkeolog
Levent KUTBAY’a incelettik.
Levent KUTBAY; Bulunan parçaların bir kaba ait işlemeli seramik ve kalkolitik çağa
ait 6000 yıllık olduğunu belirtti. Parçaların bir yazıyla müzeye verilmesini söyledi.
Beşparmak Dağları’ndaki insan yaşamının binlerce yıl öncesine gittiğini gösteren
bu seramik parçalarının, hem araştırmalar için, hem de müzede sergilenerek
tarih meraklılarının görmeleri açısından olumlu katkı yapacağını düşünerek
Milet Müzesi’ne götürdük. Parçaları bir yazıyla teslim ettiğimiz Milet Müze
Müdür Vekili Hasibe Akat İSLAM; EKODOSD’un tarih ve kültür konusunda
yaptığı her türlü çalışmaya katkı yapmaya hazır olduklarını belirtti.
Dört bir yanı arkeolojik kalıntılarla dolu çok zengin bir mirasa sahip olan
Beşparmak Dağları’nda, bir şeyler bulurum umuduyla define tutkunları
tarafından birçok yeri kazılmaktadır. Bir yandan defineciler tarafından
tahrip edilen, bir yandan da bakımsızlık ve ilgisizlikten harap halde bulunan
bu tarihsel mekanlar, gün geçtikçe Yediler Manastırı’nda olduğu gibi duvarları
yıkılarak yok olmaktadır. Bizlerin pek ilgi göstermediği bu eserlere,
bir mağara duvarındaki fresklerin üzerine imzasını atan Richard CHANDLER ve
Nicholas Rewett gibi araştırmacılar, 1765 yılından bu yana Beşparmak Dağları’na
ilgi göstermektedir. Bu kültürel değerlerin tahribatlarının engellenmesi
ve tanıtımlarının yapılması, eserlerin ayakta kalmasını sağlayacaktır.
Özellikle bölgeye gelen turistler nedeniyle
yöre insanlarına ekonomik kazanç sağlayacaktır.