Çarşamba Söyleşilerinin bu hafta ki konukları üyelerimizden Emine KAVAK ve EKODOSD’un yönetim kurulu üyesi çiftçi Abdullah KAVAK oldu.
Abdullah KAVAK, Bafa Gölü kıyısında başlayan yaşam hikayesini, doğadaki mücadelelerini, yıllar içinde hem doğada hem kendinde meydana gelen değişimleri, hayvancılığı, tarımdaki sıkıntıları yöresel bir tatla konuklarla paylaştı. EKODOSD’la tanışmasını, WWF-Türkiye’nin desteklediği Bafa Gölü Çevresinde Tarımsal Su Tasarrufu Uygulaması ve Çiftçi Eğitim Projesi Kapsamında yapmış olduğu pamukta ilk damla sulama çalışmalarını anlattı.
Bafa Gölü’nün ve Büyük Menderes Nehri’nin çocukluğuyla günümüz arasındaki değişimlerini, ekolojik bozulmalarını, kaybolan türlerini ve tüm bunları olumsuz etkileyen nedenlerini anlattı. Gençliğinde büyüklerinden gördüğü şekilde ava çok meraklı olduğunu, daha sonra bıraktığını, EKODOSD’a üye olduktan sonra kuşların korunması için mücadele ettiğini, çevresine de bunları aşılamaya çalıştığını söyledi.
Kendi tarlasında kullandığı tarımsal ilaç kutularını ve komşu tarlalardaki kutuları toplayarak, Sulama Birliği’nin Söke Ovası’ndaki ilaç kutularını toplama ünitelerine bıraktığını, bunların kesinlikle doğaya özellikle sulak alanlara atılmamasını, buradaki sucul canlıları ve su kuşlarını olumsuz etkilerini anlattı. EKODOSD’un tüm faaliyetlerine katılmaya gayret gösterdiğini, herkesin kendine zaman ayırarak doğaya çıkmasını, özellikle ailelerin çocuklarını mutlaka doğaya götürmelerini ve tanıtmalarını söyledi.
Üyemiz Emine KAVAK ise, Bafa Gölü kıyısında ki balıkçı köyü Serçin Köyünün unutulmaya yüz tutan eski bir yemek kültürü olan Sarı Balıktan yapılan “Kılçık Seçmesi” yemeğini konukların önünde yaptı.Yöre insanları arasında Sarıbalık diye söylenen Pullu Sazanların bölgenin yemek kültüründe önemli yere sahip olduğunu, farklı türlerde yemeğinin yapıldığını, ancak “Kılçık Seçmesi” yemeğinin sadece Serçin köyüne özgü olduğunu söyledi.
Yöre insanları arasında “Sarıbalığı deniz çipurasına değişmem” diyen insanların yaşadığı dönemlerin çok geride kaldığını, o dönemde yaşayan insanların Bafa Gölü’nden Sarıbalık tutabildiğini, günümüzdeki ekolojik bozulmalar nedeniyle gölün suyunun tuzluluğunun çok yükseldiğini, bu balığın artık gölde yaşayamadığını belirtti. Sarıbalığın artık zor bulunabildiğini, eski yıllarda çok çıkan Azap Gölü’nde de İsrail Sazanları nedeniyle çok azaldığını, Menderesin bazı bölgelerinde ve Söke Ovası’nda bulunan eski menderes yatakları olan azmaklarda bulunabildiğini söyledi. Ekolojik sorunların, yüzlerce yıldır devam eden yemek kültürünü bile etkilediğini, eski yıllarda taşkınlardan sonra tarlalarda sepetle bile toplanan Sarıbalıkların artık çok azaldığını, “Kılçık Seçmesi” yemeğinin unutulmaması için kendi çocuklarına ve yakınlarına öğrettiğini, gelecek nesillerin eğer Sarıbalıklar kalırsa bu kültürü sürdürmelerini istedi.
İlk defa “Kılçık Seçmesi” yemeğini tadan konuklar “eğer biz bunu yaparken görmeseydik bu yemeğin balıktan yapıldığını kesinlikle anlayamazdık. İlk defa böyle bir lezzeti tadıyoruz, mükemmel olmuş. Ancak bu balığın yaşam alanlarının mutlaka korunması ve bu yemeğin yaşatılması için ilgili her kurumun gereğini yapması gerekir” dediler. EKODOSD’un teşekkür belgesi Abdullah KAVAK’a, Mehmet KASVAN tarafından, Emine KAVAK’a, Akife YAVAŞ tarafından takdim edildi.
Diğer üyelerimizin yaptığı yemekler de konuklar tarafından paylaşıldı.