Yarın 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü. 1993 yılında taraf olduğumuz Sulak alanların Korunması Sözleşmesi olan Ramsar Sözleşmesi kapsamında, ülkemizdeki sulak alanlarımızın korunması uluslararası boyuta taşınmıştır. Ancak günümüzde sulak alanlarımızın korunmasını sağlayabiliyor muyuz. Koruma – kullanma dengesi gözeterek ekoturizme kazandırabiliyor muyuz.
Aydın bölgesinin en önemli sulak alanlarından biri, Söke ilçesine bağlı Yeşilköy’de bulunan Azap Gölü’dür.Antik dönemlerde Ege Denizi’nin küçük bir koyu olan Azap Gölü, zaman zaman adı gibi azap çeken bir göl haline dönüşmektedir. Bazen kurak dönemlerde tarlaya dönmekte.
Bazen de menderesin kirliliği, maden ocakların atık suları, zeytinyağı fabrikalarının kara atık suları gibi dış kaynaklı etkenlerle başta balıklar olmak üzere, birçok sucul canlı ve su kuşları yaşamını yitirmektedir.Yeşilköy S.S. Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Fahrettin ÖZTÜRK “ Köyümüzde bulunan zeytinyağı işletmeleri; zeytin karasuyunu sızdırmaz lagünlerde biriktirerek buharlaştırmak yerine, daha kolay bir yöntem olan dereye boşaltıp göle gitmesini sağlayarak, havzada büyük bir kirlilik oluşturmakta, başta gölümüzün balıkları olmak üzere, balıkların beslendiği birçok sucul canlılar ve su bitkilerimize büyük zarar vermektedir. Bu sorunun mutlaka çözülmesi gerekir.” Dedi.
Azap Gölü’ne bırakılan ve yıllardır bir türlü temizlenemeyen istilacı balık türleri ise ayrı bir sorundur.Bu konuda çalışmalar yürüten EKODOSD bilim danışmanı Yrd. Doç. Erol KESİCİ “Güneş Balığı- Güneş Levreği (Lepomis gibbosus) ve halk arasında “İsrail – Çin Sazanı” olarak adlandırılan Gümüşi Havuz balığı- Carassius gibelio gibi istilacı balık türleri, Aydın’ın önemli sulak alanlarından olan Azap Gölü’nde tespit edilmiştir. Bu tür istilacı balıklar ilginç üreme özeliğiyle ve hızla artan sayılarıyla göllerdeki biyolojik çeşitliliği yok etmektedir. Bu tür balıkların özellikleri hakkında eğitim verilerek, bu istilacı ve yok edici balık türlerin bulunduğu tüm sularda gece–gündüz avlanma yoluyla balıkların yok edilmeleri gerekmektedir. Bu tür istilacı balıklar, göldeki besin çeşitliliğinin azalmasına neden olmakta, bunun sonucu da kuşların ve diğer canlıların olumsuz etkilenmesine yol açmaktadır. Bu nedenle sulak alanlara istilacı balık türlerinin bırakılmaması gerekir. “ dedi.
Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN)’nin Kırmızı Liste kategorilerinde, nesilleri küresel ölçekte tehlike altında ve hassas bir tür olan Tepeli Pelikan (Pelecanus crispus)’ların, en çok beslendiği sulak alan Azap Gölü’dür.
Önemli besin gurubunu göldeki İsrail Sazanları oluşturmaktadır. Bunun tespiti de, DKMP, Ege Üniversitesi ve EKODOSD işbirliğiyle yapılan halkalama çalışmaları sırasında yapılmıştır. EKODOSD bilim danışmanı Doç. Dr. Ortaç ONMUŞ “ Pelikan yavrularının halkalamalarında İsrail Sazanı (Carasius sp) ile beslendikleri tespit edilmiştir. Bu durum, göldeki İsrail Sazanlarını avlayarak tüketemeyen balıkçılar açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Balıkçılar için büyük sorun olan ve hiçbir ekonomik değeri bulunmayan bu balığın pelikanlar tarafından avlanıyor olması, hem göldeki biyolojik çeşitliliğe hem de balıkçılara yarar sağlayacaktır.” Dedi.
Mahalli Sulak Alan Komisyonu tarafından Ulusal Sulak Alan statüsüne alınması için çalışmalar devam ederken, Azap Gölü’nün en büyük problemlerinden biri avcılık olmaktadır. Çevresinde yaşayan nesli tehlike altında bulunan türlerden Saz Kedisi (Felis chaus) ve Akkuyruklu Kartal (Haliaeetus albicilla)’ın yaşıyor olmasının yanı sıra, sadece Tepeli Pelikanların Azap Gölü’nü kullanıyor olması bile, gölün ava kapalı olmasını gerektiren çok önemli unsurdur.
Azap Gölü’nde sulak alan ekosisteminin sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde işlemesi için, Tepeli Pelikanların burayı terk etmemesi gerekir. Ancak savaş alanına dönen bir sulak alanda bu önemli kuşların ve canlı türlerinin yaşaması çok zordur. Aydın Bölgesinde Tepeli Pelikanların ve su kuşlarının en iyi izlenebileceği sulak alan Azap Gölü’dür. Dünyada Pandayı görmek ne kadar önemliyse, kuş gözlemcileri için de Tepeli Pelikanları görmek o kadar önemlidir. Bu nedenle Doğa Koruma ve Milli Parklar ve Aydın Büyükşehir Belediyesi, yöre insanlarının ekonomisine ve sosyal gelişimine büyük katkı yapacak Kuş Gözlem turizminin Azap Gölü’nde geliştirilmesi çalışmalarını sürdürmektedir. Aynı zamanda, Aydın Mahalli Sulak Alan Komisyonu, Azap Gölü’nün Ulusal Sulak Alan adaylığıyla ilgili araştırmalarını devam ettirmektedir.Azap Gölü ekosisteminin sağlıklı bir şekilde işlemesi, doğal dengenin sürdürülebilir olması ve yöre halkının ekonomisine büyük güç katacak kuş gözlem turizminin geliştirilmesi için burada avcılık yapılmamalıdır.
Azap Gölü’ne dışarıdan gelerek avlanan avcılarla baş edemediğini söyleyen Yeşilköy Muhtarı Ahdettin TOPAN “ Azap Gölü köyümüzle iç içe olan bir sulak alandır. Gölümüzde dış kaynaklı yaşanan sorunlardan dolayı balık üretimi azalsa da, su kuşları açısından çok zengin türlere ev sahipliği yapmaktadır.
Özellikle bizim Saka dediğimiz pelikan kuşları beslenmesini gölden sağlamaktadır. Bu kuşların dünyada çok az kaldığını biliyoruz. Bunları ve diğer kuşları görmek için gölümüze misafirler geliyor. Bu kuşların korunmasını istiyoruz. Azap Gölü’nde avcılığın yasaklanmasını ve kuş gözlem turizminin geliştirilmesini istiyoruz. Eğer bunlar yapılırsa hem kuşların korunması sağlanır, hem de burada yapılacak turizm sayesinde köyümüzdeki insanlar gelir elde eder.” Dedi.