Kuşadası’nda bir otelin 7. Katında balkona bir kuş düşünce, konaklayan misafir otel yetkililerini çağırarak yardım ister. Yetkililer kuşun türünü bilmediğinden yaralı olduğunu düşünerek, EKODOSD derneğinden yardım isterler. EKODOSD’a getirilen kuşun Ebabil türü olduğu, herhangibir yarasının olmadığı ve su kaybı yaşamadığı görülür. Sağlıklı olduğu görülen Ebabil, kanatlarını açıp süzülerek uçuşa geçebilmesi için getirildiği bölgede yüksek bir yerden havalandırıldı. Havalanan Ebabil, kanatlarını çırparak havada süzülüp uçan diğer gruba karıştı.
Ebabiller, özellikle turizm kentlerinde büyük sorun olan sinek ve sivrisineklerin populasyonlarını kontrol altında tutan çok önemli bir kuş türüdür.
Pek fazla bilinmeyen bu konu hakkında bilim danışmanı üyemiz Ege Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ortaç ONMUŞ bu kuş hakkında önemli bilgiler verdi.
ONMUŞ “Ebabil (Apus apus) kırlangıçlara çok fazla benzer, ancak aralarında hiç bir akrabalık yoktur. Sadece vücut şekilleri ve yaşam alanları benzerdir ancak, yakın akraba bile değillerdir. Ebabiller bilimsel olarak Apopidae yani “bacaksız” kuşlar familyasındandırlar. Aslında bacakları vardır ancak bu bacaklar vücut içine gömülü olarak bulunurlar. Dış görünüşlerine bakıldığında gövdeden çıkan parmakları bulunur. Vücut dışında bulunan bacakları olmadığından yer ve yatay zemin bir üzerinde bulundukları zaman adım atamazlar. Parmakları kanca şeklinde bir yere takmak veya tutmak içindir. Adım atamadıkları için bir yere tüneyemezler ve sıradışı zorunlu bir durum olmadıkça asla bir yere konmazlar.
Kendinizi bu kuşların yerine koyun bir anlık süre için: bacaklarınızı ayak bileklerinizde dahil bağladığınızı düşünün. Bir zemin üzerinde yürümenin mümkün olmadığını göreceksiniz. Bu sıradışı zayıf özellikleri bu kuşları “havaya bağımlı” yaparlar. Bu kuşlar yılın onbirbuçuk ayını havada geçirirler. Uçarken uyuyabilirler! Bir at nasıl ayakta uyulabilirse, bir Koala ya da tembel hayvan nasıl ağaça tutunurken uyuyabilirse, bir köpekbalığı nasıl uyurken yüzüp hareket edebilirse, Ebabillerde uçarken uyuyabilirler. Bunu beyinlerinin yarısını bir süre “kapatarak” sonrasında kapalı olan yarısı “açarak” sonrasın da ise diğer yarısını “kapatarak” yaparlar. Ebabilleri geceleri uyumadan önce yeryüzünden birkaç yüz metre yukarı yükselerek sığırcık gibi yoğun bir sürü oluştururlar ve kalabalık sürü bir arada uçarken uyumaya başlarlar. Uçarken sürekli hız ve irtifa değiştirirler ve manevra yapabilrler. Ben buna uçaklarda pilotların yaptığı “otomatik pilot”a almak olarak niteliyorum.
Ebabiller herhangi bir yere konamadıkları için yuvalarını yerden onlarca metre yükseklikteki dik kayalık yarlardaki balkonumsu çıkıntılar üzerine koyarlar. Şehirlerimizde ise ortalama 4- 5 katlı ya da daha yüksek binalarda panjur kutuları arasında kalan mini boşluklarda yuva yaparlar. Yuvalara tırnakları ile tutunurlar ve sonrasında gövdelerini uçurumun kenarındaki küçücük düz bir zemine koyarlar, vücutlarından kopardıkları tüyler ile yumurtaları için mini mini bir kuluçka yeri yaparlar. Ebeyevnleri ya da yavruların yuvadan havalanabilmek için kendilerini aşağı boşluğa atmaları/bırakmaları gerekir. Yoksa uçamazlar. Bacaksız ve gövleri yere yapışık olduğundan bir zemin üzeride asla kanat çırpamazlar. Ebailler uçarken yüksek frekansta olan bir ıslığımsı ve “piıııfhhh” şeklinden bir ötüşleri vardır. Koyu kahverengi renkli kanatları uçarkan daima açık tutarlar, çok hızlı uçucucurlar. O kadar hızlı uçarlar ki bu nedenle hayatta kalmaları için çok fazla miktarda besin gerekir. Bir Ebabil bir günde 3 bin kadar sinek, sivrisinek ve uçan diğer böceklerden yer.
Bir ebabil çiftinin apartmanınızın çatısına yakın bir yede 2 yavru yaptıklarını hayal edin. Dört bireylik bu aile toplamda 4 ay boyunca ne kadar bu haşerattan yiyeceğini kolayca hesaplayabilirsiniz: (4 birey) x (4 ay) x (30 gün) x (3000 böcek vs)= 1 Milyon dörtyüzkırkbin böcek !!! yani bir aile bir yılda yaklaşık birbuçuk milyon böcek yer. Peki mahallemizde bunlardan 100 aile olursa? Sayı birbuçuk Milyar olurdu. Ebabiller bizlerin sinek sivrisinek olarak bildiğimiz uçan eklembacakları hayvanların populasyonları kontrol altında tutarlar. İsrail ve Avrupa’nın bazı ülkelerinde sinek ve sivrisinklerle mücadele için uygun yerlere yapay yuvalar yapılıyor ve bu kuşlar çevrelerindeki alanlardaki böceklerin aşırı üremesini engelliyorlar. Peki bizler ne yapıyoruz, her yıl milyonlarca dolar para vererek böcek ilacı alıyoruz ve sokaklarımızı ilaçlıyoruz. Ülkemizdeki en büyük üç şehirden birinin yani Istanbul, Ankara ve İzmir’den birisinin 2002 yılında böcek ilaçlamaya 4 Trilyon TL harcadığını biliyorum. Bu günkü döviz kuru ve paradan sıfır atılma olayı sonrasında bu para miktarı 8-10 Milyon TL yani 2-4 Milyon $ olduğunu kabaca tahmin edebiliriz. Harcanan pararaları bir kenara bırakırsanız, sonuçta, böcekler de zehirleniyor bizler de.
Ekolojik mücadele ile hem paranızı, hem kendi sağlığınızı hem de çevre sağlığını koruyorsunuz.
Ülkemizde ekolojik müdaceler ile çok şeyi başarmak olası ancak bunları elde edebilmek için öncelikle bazı sorunları çözmemiz gerekli.
1. Öncelikli olarak kimyasal maddeler kullanarak kendimizi de zehirliyor olduğumuzu öğrenmeliyiz!!!
2. Hangi zararlı ile nasıl ekolojik mücadeler edilir bunu kulaktan duyma olmayan doğru kaynaktan öğrenmeliyiz.
3. Kimyasal ilaç satarak para kazanan firmaların politik olarak yerel ya da ulusal yönetimleri yönetmelerini engellemek için gerçek bilgilerin sağlıklı paylaşımını yapmalıyız.
Unutmayalım, ebabiller ve kırlangıçların olduğu yerde sinek sivrisinek sorunu minimum iner. Ebabillerin Kırlangıçlar gibi yere konmalarını ve yerden herhangi bir şey alıp taşımalarını beklemeyin onlar bacaksız hayvanlardır. Onlar gökyüzü hükümdarlığının hükümdarlarıymıs ancak bir insanlar bu hayvanlara diğer tüm hayvanlara olduğu dibi zarar veriyoruz, yuvalarını bozuyoruz. Gerçekleri öğrenelim ve doğayı hiç olmasa bile en azından kendinizi korumak için koruyalım….” Dedi.
Uçarken herkesin kırlangıç sandığı Ebabillerin yüzlercesi Kuşadası kıyılarında sinek ve sivrisinekleri avlamaya devam ediyor. Yaz aylarında uçan eklembacaklılar sizleri rahatsız etmiyorsa, Ebabil kuşları havada özgürce uçuyor demektir. Eğer balkonunuza bir Ebabil düşerse, bulunduğu yerden havalanamaz. Hemen bir yarası olup-olmadığını kontrol edip, sağlıklı görürseniz, balkondan yükseğe doğru havalanması için ona yardım ediniz. Ya da bizi arayınız.