Aydın’ın zeytin denizine dönmüş dağlarında yapacağımız yürüyüş için, Salavatlı köyüne geldik.“Ne işiniz var bu yağmurda, kışta…” diyen yöre insanlarının şaşkın bakışları arasında, onlarla sohbet ederek, köyün özgün mimarili evlerini inceledik.Rotamızın ilk durağı antik dönemde jeolojik oluşumlar sonucunda yeryüzüne fışkıran kükürtlü sıcak su ve buharın çıktığı kutsal bir alana geldik. Profesyonel turist rehberlerimiz Elif Suyabatmaz ve Elif Serbester tarafından Kutsal alanın hikayesi anlatıldı.
Nysa’lılar bu kutsal alana sağlıklarını kazanmak ve tedavi olmak için geldikleri gibi, aynı zamanda tanrılara şükretmek için dinsel ayinler gerçekleştirmişler. Buradaki şifalı sular Hellenistik Dönem’den, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine kadar kullanılmış. Antik taşlarla sınır duvarlarının örüldüğü Acharaka’nın arazilerini ardımızda bırakarak yolumuza devam ettik.
Zeytin ağaçları arasında kilometrelerce devam eden tonoz kemerli yapı kalıntılarını inceleyip, zamana yolculuk yaptık. İki katlı tonozlu yapılardan oluşan nekropol, kaplıca ve konaklama yerleri olarak kullanılan kalıntıların zeytin ağaçları arasında gizemlerini koruduğunu gördük.
Geçtiğimiz yıllarda Karayollarının restoresini gerçekleştirdiği Geç Roma-Erken Bizans Dönemi’nde inşa edilen ve üzerinden binlerce insanın kutsal tapınağa gitmek için geçtiği Eskihisar köprüsünden biz de geçtik.
Zamana yaptığımız yolculukta sadece binlerce yıllık tarihin izlerini değil, aynı zamanda tarihe tanıklık etmiş ölmez ağaç zeytinleri gördük. Canlı tarihe dokunmanın hazzını duyduk, antik dönemin insanlık miraslarının zeytinle buluşmasını görüntüledik.
Etrafımızı göremediğimiz sislerin içinden çıkınca, hayal gibi bir kentle karşılaştık. 2012 yılından beri, Aydın Arkeoloji Müzesi başkanlığında, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Hakan Öztaner’in bilimsel danışmanlığında devam eden kazı çalışmalarının yapıldığı Karia kentlerinin en güzellerinden biri olan Nysa’ya geldik.
Karia bölgesinin önemli kentleri arasında yer alan, ünlü coğrafyacı ve gezgin Strabon’un eğitim aldığı, Şarap Tanrısı Dionysos’ un kenti olan Nysa’nın muhteşem yapılarını inceledik. M.S. 130’larda inşa edilen aynı zamanda toplantı ve mahkeme salonu olarak da kullanılan Anadolu’nun en iyi korunmuş kütüphanelerinden biri olan Nysa Kütüphanesini hayranlıkla izledik. Nysa kentinin gelişmiş kültürünün göstergesi olan 12 bin kişilik muhteşem tiyatroda rehberlerimizin anlatımıyla tarihe geri döndük.
Geç Hellenistik Dönem’de inşa edilen ve farklı işlevlerle Bizans Dönemi’ne kadar kullanıldığı saptanan Agora’daki yapıları inceledik. Geniş bir Pazar yeri olan Agora’daki sütunları, taşlardaki işlemeleri inceleyerek fotoğrafladık. Nysa’nın birçok kültürel ve politik toplantılarına hizmet veren Gerentikon(Yaşlılar Meclisi) meclis binasında nelerin yaşandığı rehberlerimiz tarafından anlatıldı. Eğitimini Nysa’da sürdüren Amasya’lı ünlü coğrafyacı Strabon’un Coğrafya adlı eserinde belirttiği, kenti ikiye bölen hızlı akan derin bir boğaz oluşturan deredeki tünele indik. Tünele girdiğimizde sanki tarihin derinliklerine girmiş gibi olduk. Nysa’da kopyalarını gördüğümüz bazı eserlerin gerçeklerini görmek için, Aydın Arkeoloji Müzesi’ne gittik. Turumuz bittikten sonra, tarihi Sarıoğlu lokantasında, geleneksel Aydın yemeklerinden yedik.
Bugün birkez daha dağların yağ, ovalarından bal akan Aydın’ın, toprağının derinliklerinden de tarih fışkırdığını gördük. Doğayla tarihin buluşmasını izledik. Tarımla turizmin yanyana yapılabileceği ender kentlerden biri olduğuna karar verdik. Aydın’ın doğasını ve tarihini yok edecek her türlü çevresel sorunlardan arınması ve korunması için, kurumların, kuruluşların ve herkesin çaba göstermesini diledik. Aydın-Denizli karayolundan geçerken kahverengi Nysa yazılı tabelayı görenler, 3-4 km. içeri girip de eğer bu muhteşem antik kenti görmedilerse, mutlaka rotalarını buraya çevirsinler. binlerce yıl önce pekçok uygarlığın doğmasına neden olan Büyük Menderes Nehri’nin bereketli topraklarında şekillenen Karia’nın bu güzel kentini unutamayacaklardır.