Afyon Dinar Suçıkan’dan doğup, 584 km. boyunca kıvrıla kıvrıla akarak Ege Denizi’ne dökülen Büyük Menderes Nehri, hem bölgedeki insanlara hem de ekolojik yaşama hayat vermektedir. Yüzbinlerce dönümlük arazilerde tarımla uğraşan binlerce çiftçi ailesinin geleceği Büyük Menderes’e bağlıdır. Kuşların, bitkilerin, balıkların ve çevresindeki yaban hayatının yaşamları da Büyük Menderes’in temiz bir şekilde akmasına bağlıdır.
Bundan bir yıl önce Büyük Menderes Nehri’nin Söke regülatöründe bir inceleme yapmıştık. Yaptığımız incelemelerde yukarı havzalardan menderese atılan ve dökülen çöpler, tarımsal sulamaların başladığı aylarda kapakların kapatılmasıyla birlikte regülatör önünde birikmeler oluşturmaktaydı.
Söke Regülatörü önünde biriken çöpler ve hayvan leşleri, sulama mevsiminin bitmesi ve kapakların açılmasıyla birlikte menderesin sularıyla birlikte Ege Denizi’ne gitmekteydi.
Bu konuda ilgili kurumları bilgilendirmeler yaparak uyarmıştık.
Aydın DSİ Bölge Müdürlüğü bu konuda yüzer bariyer tesisi projesini hayata geçirecekleri konusunda bir açıklama yapmıştı.
Bugün yaptığımız incelemelerde DSİ tarafından Söke regülatörü önüne yüzer bariyer tesisinin kurulduğu ve işlevsel hale geldiği görülmüştür.
Yukarı havzalardan insan kaynaklı olarak menderese dökülen çöpler ve ölü hayvan leşleri, regülatör önüne gelmeden yüzer bariyerde toplandığı görüldü.
Çöpler toplanıp belli bir aşamaya geldiğinde, karşılıklı inşa edilen kontrol kulübelerindeki çelik halatlar vasıtasıyla kıyıya doğru çekilecek. Bariyer içinde toplanan çöpler kıyıda bekleyen kepçelerle alınarak kamyonlara konulması sağlanacak.
Yapılan bu uygulamayla sulama mevsimi boyunca toplanacak çöplerin Ege Denizi’ne gitmesinin önüne geçilmiş olacak.
Sulama kanallarını tıkayarak tarımsal faaliyetlerde de büyük sorun yaratan çöpler artık kanallara girmeyecek.
Aşağı Büyük Menderes Havzası ve Ege Denizi tonlarca yüzer atıktan kurtulmuş olacak.
Ancak sudan karaya alınan ve içinde her türlü hayvan leşinin ve atığın olduğu doğada çözünmeyen birçok çöpün imhası ve geri dönüşüme kazandırılmasına yönelik uygulamaların yapılması gerekmektedir. Bu konunun da kurumlar arası diyalogla çözümleneceğini umuyoruz. Konserve kutuları, plastik eşya ve naylonlar, içecek şişeleri, kutular, petler vb. ne kadar atık ve hayvan leşleri varsa, ne yazık ki “Su alır götürür” düşüncesiyle insan kaynaklı olarak menderese atılmaktadır.
Çöpleri saf dışı etmenin en kolay yolunu su kaynakları olarak gören duyarsız insanlara gerekli yaptırımların mutlaka uygulanması gerekir. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne ve Yerel Yönetimlere bu konuda önemli görev düşmektedir. Çağımızın en büyük sorunlarından biri olan çöpler konusunda herkesin duyarlılık göstermesi ve kirleticilerin uyarılması ve bilinçlendirilmesi gerekir.
Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen yüzer bariyer tesisinin, Söke Regülatöründeki çöp sorununu ortadan kaldıracağını umuyoruz.
Bu tür projelerin geliştirilmesi ve çöp sorunu olan diğer yerlere de kurulmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
Yapılan bu proje son derece yararlı bir gelişmedir. Ancak Büyük Menderes Nehri’ndeki su kalitesindeki kimyasal ve ağır metallerle yüklü kirlilik en önemli çevre sorunu olup devam etmektedir. Çünkü sudaki bu tür kirlilik direkt olarak insanları ve diğer tüm canlıları olumsuz etkilemektedir. DSİ’nin yüzer atıklar konusunda gösterdiği hassasiyeti, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da su kirliliğine çözüm bulunması için göstermesini bekliyoruz.