Geçtiğimiz aylarda liman içine giren Akdeniz Foku ve bir yunustan sonra şimdi de bir C.Caretta cinsi bir deniz kaplumbağası Kuşadası Setur Marina’da görüldü. Yaz dönemi olması nedeniyle yoğun tekne trafiği yaşanan marinada, bir deniz kaplumbağasının görülmesi yaşamı için tehlikeli bir durum yaratabileceğinden Marina Müdürü Çağlar ALTUNTAŞ tarafından EKODOSD’a haber verildi.Takip edilen kaplumbağanın genç bir birey olduğu tespit edildi.Teknelerin arasında çıkışı bulamayan kaplumbağa bota alındı. Yapılan incelemelerde üzerinde herhangi bir darp ve kesi izine rastlanmadı. Ağız içi kontrolde de herhangi bir bulguya rastlanmadı.
Kaplumbağanın karapaksının üzerindeki parazitler temizlenerek, botla liman dışına çıkarıldı. Daha güvenli bir alana bırakılıp, özgürlüğe kulaç atması sağlandı. Dünyadaki 8 tür kaplumbağadan sadece 5 tanesi Akdeniz sularında görülebilmektedir. Bunlardan 2 tanesi C.Caretta ve Yeşil kaplumbağalar ülkemiz kumsallarında yuva yapmaktadır. Kuşadası kıyılarında her iki kaplumbağa da görülmektedir. Chelonia mydas Yeşil kaplumbağalar kıyılarımızda sadece beslenme amacıyla dolaşmakta ve yoğun olan deniz çayırlarıyla beslenmektedir. Caretta caretta İribaş Deniz Kaplumbağaları denizanası, yengeç, sünger ve kabuklular ile beslendikleri görülmektedir. C.Carettalar son yıllarda Kuşadası kumsallarına yuva yaparak yumurta bıraktıkları tespit edilmiştir. Kuşadası kıyılarında yaptığımız tespitlerde deniz kaplumbağalarının ağlara, paragatlara, sırtı ve oltalara takılıp boğularak, teknelere çarpılarak, denize atılan naylon ve plastiklerİ yutarak öldüklerini görmekteyiz.
Özellikle paragata ve oltaya takılan kaplumbağaların misinaları kesilerek denize bırakılmamalıdır. Bu hayvanın ağzında oltayla beslenememesi nedeniyle ölümüne yol açan bir durumdur. Böyle durumlarda kaplumbağa tekneye alınarak, üzeri ıslak bir havluyla örtülüp hemen haber verilmelidir. Bu esnada dikkatli olunarak kaplumbağanın çeneleri çok kuvvetli olduğundan kesinlikle ağız içine el sokulmamalıdır. Deniz Kaplumbağaları üzerine yapmış olduğumuz izleme, kurtarma, ölü ve yaralı kayıtları için, bu gibi vakalarda görenlerin haber vermesi çok önemlidir. Kuşadası’nda bu konuda yeterli bir bilinç oluşmuş durumdadır. Kıyılarımızdaki oteller, dalış merkezleri, turistik işletmeler, sahil siteleri ve balıkçılarla kurulan iletişim ağı sayesinde birçok canlının kurtarılması ve kayıt altına alınması sağlanmaktadır.
Kuşadası kıyı otellerinden Adakule Diver Bees Dalış Merkezi dalgıcı Selçuk ARI tarafından koy içinde bir Karabatak’ın uçamadığı ve yüzemediği ihbarı geldi.Karaya alınan Karabatak incelendiğinde, her iki ayağına oltalar battığı ve misinaların dolanarak ayaklarını kilitlediği, ayrıca birçok oltanın kanatlarına ve gövdesine saplandığı görüldü.
Karabatak üzerindeki oltalar tek tek temizlenerek kuşun rahatlaması sağlandı.
Gerekli pansumanları yapıldı. Uçuş kabiliyetinin yeterli olduğu görülerek kıyıdan bırakıldı.
Kurtulan Karabatak hemen suyun altına daldı ve bir süre sonra su yüzeyine çıkarak özgürlüğünün keyfini çıkardı.
Ne yazık ki bölgedeki kayalık alanlarda olta atanlar, misinaları kayalara takıldığında kesip gitmektedir. Sualtında pek çok misinalı olta bulunmaktadır. Karabatak’ta olduğu gibi birçok kuş, bu tür oltalara yakalanmakta ve birçoğu bu yüzden yaşamını kaybetmekte, sualtı canlıların da hayatı tehlikeye girmektedir.
Özelikle Karizma ve Korumar otellerden başlayarak, Kuştur’a kadar devam eden kayalıklar, Kuşadası kıyılarının denizel biyolojik çeşitliliği açısından en zengin alanlarını oluşturmaktadır. Bu kıyı hattında Akdeniz fokları, deniz kaplumbağaları, Karabatak, Gri Balıkçıl, Martı, Kaya Güvercini, Küçük kerkenez gibi önemli kuş türlerini ve çok zengin sualtı canlılarını barındırmakta, aynı zamanda birçok canlının saklanmasını ve üremesine imkan tanıyan deniz erişteleri açısından da önemli yataklar oluşturmaktadır. Dilek Yarımadası Milli Parkı kıyıları kadar önemli olan bu kıyı hattı üzerinde oluşturulacak Deniz Koruma Alanı, burada yaşayan canlıların korunmasını ve çoğalmasını sağlayacaktır. Buradaki canlılık Kuşadası dalış turizmine de olumlu katkı yapacaktır. Alanın karasal ve denizel biyoçeşitliliğinin korunması için Orman ve Su İşleri Bakanlığı (Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü) ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü)’na müracaatı yapılmıştır.