Ülkemizde mavi ile yeşilin buluştuğu yerler genellikle turizm kentlerine giden yolların üzerindedir. Bu yollardan bir tanesi de Kuşadası’na gider.Türkiye’de kruvaziyer turizmin önemli limanı olan Kuşadası’na değişik ülkelerden gemilerle binlerce turist gelmektedir. Gemilerden inen turistler otobüslerle dünyaca ünlü Efes antik kentine gitmek için Kuşadası-Selçuk karayolunu kullanmaktadır. Yurtdışına giden herkesin yaptığı gibi, buraya gelen turistlerin ilgisini de öncelikle çevre çekmektedir.
Kuşadası-Selçuk karayolunu kullananlar önce maviden yeşile doğru bir yolculuk yapar. Yeşil makiliklerden kızılçam ormanlarına girildiğinde renk birden kahverengiye dönüşür.Bu yoldan geçenlerin sorduğu soru hep aynıdır. “Bu ormanlar neden kahverengi, neden bu ağaçlar kuruyor?”Ne yazık ki Türkiye’nin pek çok kızılçam ormanlarında olduğu gibi, Kuşadası – Selçuk arasındaki kızılçam ağaçlarının da, yangın sonrası görünüme yani kahverengiye dönüştüğü görülmektedir.
Kızılçam ormanlarının bu hale gelmesine zararlı bir böcek türü olan çam kese böcekleri neden olmaktadır.
Yoldan geçerken kızılçam ağaçlarının üzerinde yüzlerce beyaz pamuksu kesecikler görülmektedir. Bu keseciklerin içinde yüzlerce çam kese böceği dediğimiz aslında bir kelebek türüne ait yüzlerce tırtıl bulunmaktadır. Tırtıllar barınak olarak kullandıkları bu pamuksu kesecikleri ağacın tepe sürgünlerine ve dal çatallarına yaparlar.
Bir tren katarı gibi ağaçtan ağaca dolaşıp kızılçamların yapraklarını yiyerek ağacı çıplak kuru bir şekle sokarlar.
İğne yapraklı olmasına rağmen hemen yanındaki fıstık çamlarını dokunmayan çam kese böcekleri, daha çok kızılçamları tercih ettiği görülmektedir. Daha çok geceleri beslenen bu tırtıllar, kapalı havalarda gündüz de beslenmektedir.
Çam kese böceğinin tahribatı kış aylarında, yani ağacın gelişme dönemi dışında olduğu için herhangi bir ölüm gerçekleşmemektedir. Kuru görüntü veren bu ağaçlar mevsimi geldiğinde tekrar yeşillenmektedir. Ancak yoğun ve arka arkaya bir kaç yıl devam eden tahribatın ağacı zayıf düşürerek kabuklu böcekleri ve diğer zararlıların gelmesine zemin hazırlamaktadır. Tahribata uğrayan bu tür ağaçlarda boy büyümesi yavaşlamakta ve ağaçta hacım kayıpları görülmektedir.
Çam kese böcekleriyle, Orman İşletme Müdürlükleri tarafından değişik mücadele yöntemleri uygulanmaktadır. Kimyasal mücadele diğer yararlı orman canlılarını zarar verdiğinden yapılmamaktadır. Mekanik ise tırtıl keseciklerinin tek tek kesilmesiyle yapılabilecek zorlu bir mücadele olduğundan bu tercih edilmemektedir. Geriye tek biyolojik mücadele şekli kalmaktadır. Bu da ekolojik denge açısından en iyi mücadele şeklidir. Orman İşletme Müdürlüklerinin bazı bölgelerde çam kese böceğini yiyen calosoma denilen bir böcek türü üreterek doğaya saldıkları ve bu çalışmadan olumlu sonuç aldıkları görülmüştür.
Bir başka yöntem ise Orman işletme Müdürlüğünün geçtiğimiz yıllarda Kuşadası’nda da uyguladığı adacık yöntemidir. Çam kese böceklerinin yoğun olduğu bir alana dikdörtgen biçiminde açılan çukurların içine su doldurulmakta, ortada kalan adacığa ormanda yaşayan bir sinek türünün yumurtalarını bırakarak, çam kese böceklerinin ölmesine neden olduğu bilinmektedir. Bu sorunu tamamen çözmese de yarar sağlayan bir yöntem olduğu görülmektedir.
Ancak bir dönem farklı bölgelerde yapılan bu adacıkların çok az bir alanda yapıldığı, yapılanların da gerekli kontrollerinin yapılmadığı için işlevlerini yitirdiği görülmektedir. Bunu da yaptığımız takiplerden görmekteyiz.
Bu adacıkların bozulduğu, bu sistemi yapan kurumun tabelalarının sökülerek ormana atıldığı ve yerlerine bazı işletmeler tarafından reklam tabelalarının dikildiği görülmektedir.
Çam kese böcekleriyle yapılabilecek en iyi yöntemlerden biri kuşların çoğalmasını sağlamaktır. Asıl doğal mücadele şekli budur. Ormanlarımıza büyük zarar veren çam kese böcekleriyle doğal mücadele yapılması için, İl Av Komisyonu toplantısında böcekçil kuşların avının yasaklanmasıyla ilgili bir öneri sunduk.
Yangından çıkmış görüntüsü veren kızılçam ormanlarıyla ilgili “tekrar yeşilleniyor, ağaçlar ölmüyor” diyerek çözüm yolları aramaktan vazgeçmemelidir. Kuşadası – Selçuk yolunu kullananların moralini bozan, içini sızlatan, Efes’e giden yabancı turistlerin yeşil bir orman yerine kurumuş bir ormanla karşılaştıkları bu görüntü kirliliğine çare üretilmesi gerekir. Ağaç dikmek çok önemlidir, ancak dikilen ağaçları koruyabilmek daha önemlidir. Sağlıklı ormanlar hepimizin dileğidir.