Kuşadası yüksek tonajlı kruvaziyer gemilerin yanaşabildiği uluslararası bir limana ve uluslararası bir yat limanına sahip olması, Efes gibi dünyaca bilinen antik kente ve İzmir Adnan Menderes Hava Limanı’na yakınlığının avantajlarıyla Türkiye’nin en önemli turizm kentleri arasındadır.Ekolojik açıdan hassas bir bölgede olan Kuşadası, ne yazık ki turizmin başlamasıyla son 40 yıldır kontrolsüz gelişerek, Türkiye’de doğanın hızlayok edildiği kentler açısından önemli bir örnek haline gelmiştir.
Lokal bazı alanların bugüne kadar kendini koruyabildiği, ancak “buraları nasıl korunarak kalmış” denilerek, insan kaynaklı müdahalelerle bu alanlar da tahrip edilmeye başlanmıştır. Bu alanların başında Kuşadası Belediyesi’nin Doğal Botanik Park olarak değerlendirdiği park alanı gelmektedir. Kuşadası’nı bu hale getirenlerin pek önemsemediği ancak tüm dünyanın özel ilgi gösterdiği bir canlıyı, Doğal Botanik Park’ın kıyılarında fotoğrafladık bugün.
“Var mıydı, yok muydu” denilen, hatta bazı bilim insanlarının burada yaşamaz diye rapor yazdığı, IUCN kriterlerine göre (CR) Nesli Kritik Derecede Tehdit Altında olan ve tüm dünyada 700, Ege kıyılarında 100 kadar kaldığı bilinen Akdeniz Foklarından(Monachus monachus) 3 tanesini Doğal Botanik Park kıyılarında bugün fotoğrafladık.
Bu fokların yaşayabilmesi, buradaki yaşam alanlarının korunmasına bağlıdır. Fok popülasyonu için bu sayı çok önemli olup, Kuşadası için de çok büyük bir zenginliktir. Kent içinde bakir kalabilen zengin biyolojik çeşitlilik barındıran bu önemli karasal ve denizel alan, ekonomisi turizme dayalı Kuşadası’nın geleceği için çok önemlidir.
Doğal Botanik Parkı’n kayalıklarında yuva yapan bir çift Küçük Kerkenez de havanın güzelliğinde süzülmekteydi.
Adını Kuşlardan alan Kuşadası’nın önemli kuşlarından olan yaklaşık 300’e yakın Kaya Güvercini bu alandaki 3 kıyı mağarasında barınmaktadır.
Havaların ısınmasıyla birlikte, Kuşadası Doğal Botanik Park’ın 18 orkidesinden 2’sinin çıktığını gördük.
Doğal Botanik Park’ta doğa tüm haşmetli cömertliğini sergilerken, ne yazık ki bir bölümündeki görüntüler içler acısıydı.
Geçtiğimiz yıl 15 Nisan’da bu alana uzunca bir boruyla verilen sıvı atık sonucu, 1 yıldır yeşil bir otun bile çıkmadığını tespit ettik. Eğer zamanında boruyu görmemiş olup, gerekli tutanaklar tutulmasaydı, muhtemelen Doğal Botanik Park’ın her yeri bu şekilde kupkuru bir hal alacak ve belki de “burada bırakın nadir türleri, ot bile yetişmiyor” denilecekti.
Adaçaylarının, kekiklerin dayanılmaz kokuları içinde, yüzlerce bitkinin baharla birlikte coştuğu, nadir kuş türlerinin mekan seçtiği, birçok turizm kentinin “keşke bizim kıyılarda da yaşasa” dediği Akdeniz Foklarının özgür gezdiği bu kıyısal ve karasal alan Kuşadası halkınındır. Bu alana sahip çıkmak, kentte yaşayan her bireyin görev ve sorumluğundadır.
Zengin biyolojik çeşitlilik barındıran bu alanı yok etmek isteyenlere, meşhur bir şarkıyla cevap veriyoruz. “YAZIKLAR OLSUN…”