Ülkemizin pek çok yerinde sert kış kendini gösterirken, Ege’ye bahar erken geldi. Baharın simgesi olan kır çiçekleri ve bazı orkide türlerinin, aylardan Ocak sonu olmasına rağmen tüm güzelliklerini sergilemeye başladıklarını gördük.Bu hafta Milas’ın Karacahisar köyünden başlayan etkinliğimiz, Hamzabey çayının yanından devam etti.
Tarihe tanıklık eden yaşlı çınarların içleri boşalsa da, hala ayakta olduklarını gördük.
Hamzabey çayının gürül gürül akan sularının Gökçeler Kanyonu içinde zengin biyolojik çeşitlilik oluşturduğunu gördük.
Çayı arkamızda bırakarak zeytinlerin arasından zirveye doğru tırmanışa geçtik.
Vadiye doğru inen ağaçların arasından çıkarken, burada zeytin toplayan insanların çektiği zahmetleri düşündük.
Dağı taşı tarihle dolu olan Ege coğrafyasının her köşesinden bir sürprizle karşılaşabiliyorsunuz. Biz de Hamzabey çayının etrafında yaşayan uygarlıklardan kalan tarihi bulgulardan biriyle karşılaştık.
Yüzlerce yıl ayakta kalıp hala zeytin veren ölmez ağaç asırlık zeytinleri hayranlıkla izledik.
Hamzabey çayını arkamızda bırakarak, zirveye ulaştık.
Kargıcak mevkiinde ki bir çiftlik evine misafir olduk. Yöre kadınlarının dalgandan gözleme yaptıklarını gördük.
İkram edilen gözlemeleri yedik, sıcak çaylarını içtik. Gülsüm abla hepimizi doyurdu, yedirdi, içirdi. Bu güzergahtan bundan sonra daha çok gruplar geçer, bu lezzetli gözlemelerden onlara da yapın dedik. “Önceden haber verirlerse yaparız tabi” dedi. ( Gülsüm abla 0 542 697 70 81)
Dağın başında dolaşan tavukların yumurtalarını kendimiz topladık. Hem Gülsüm abla sevindi, hem de biz…
Hemen hergün koyunların kuzuladığını söyleyen Gülsüm abla, koyun bakmanın çok zor olduğunu ancak kuzular doğduğunda da tüm bu zorlukların bittiğini söyledi.
Kırsalda yaşayan insanların alışkın olduğu görüntüler, kentte yaşayanlara çok farklı gelmektedir. İş stresi, gürültü, hava kirliliği, trafik derdinden bunalan kentliler, doğayla barışık yaşayan insanlarla tanışıp, kısa da olsa doğayla baş başa olmanın mutluluğunu yaşadılar.Gökçeler Kanyonunun muhteşem görüntülerini izleyerek yolumuza devam ettik. Önümüze çıkan, keçilerinden bazılarını kaybeden çobanla sohbet ederek, sorunlarını dinledik.
Kanyonun kayalıkları içindeki İncirliin Mağarasına geldik. Elektrikler kapalı olması nedeniyle kapalı olduğunu gördük.
Milas Kaymakamlığı’nın GEKA Projesiyle yaptığı teras cafeden kanyonun manzarasını izledik. Bahar havasında herkesin mutlu olduğu bir etkinlik gerçekleştirdik.Etkinliklerimiz; 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununa dayanılarak hazırlanan Seyahat Acentaları Yönetmeliği’nin kriterlerine göre yapılmaktadır.