Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Kuşadası EKODOSD işbirliği ile sürdürülen "Beşparmak Dağları'nın (Latmos) Ekoturizm Potansiyelinin belirlenmesi" projesinin, Aydın’a bağlı kuzey alanındaki arazi analiz çalışmaları tamamlandı. Yrd. Doç. Dr. Tendü Hilal GÖKTUĞ’un yürütücüsü olduğu, klavuzluğunu EKODOSD’un yaptığı projeye, önümüzdeki günlerde Muğla iline bağlı arazilerde devam edilecek. Karakaya köyü sınırları içinde kalan alandaki doğal ve kültürel kaynak değerleri ile yerleşimlerdeki altyapı ve üstyapı tesis yeterliliği yerinde incelendi.
Latmos sevdalısı Alman arkeolog Dr. Anneliese PESCHLOW tarafından 1994 yılından beri yürütülen tarih öncesi kaya resimlerinin örnekleri incelendi. Çatalhöyük duvar resimlerinde de görülen ve kadın göğsü olarak tanımlanan figür örneklerinden birinde inceleme yapıldı.
Latmos resimleri içinde kadındaki cinselliği işaret eden 2 resimden biri olan resim, Latmos’ta bulunduğu düşünülen bereket kültüyle ilişkilendirilmektedir.
Yapılan arazi çalışmaları sırasında bir su yatağına yakın bir yerde bulduğumuz zemindeki bir oyuk heyecan yarattı. Karadere Mağarası’nın girişindeki kaya zeminindeki çanak biçimli oyuğa benzeyen oyuğun etrafında araştırma yapıldı.
Düşündüğümüz gibi de oldu. 2 kaya sığınağında kaya resimlerinin olduğu görüldü. Resimlerin daha önceden tespit edilen kayıtlar içinde olup-olmadığını, Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne ve Dr. Anneliese PESCHLOW’a bildirdikten sonra öğrenebileceğiz.
Arazi çalışmaları sırasında dikkatimizi çeken bir mağarada inceleme yapıldı. Mağaranın günümüzde bazı hayvanlar tarafından kullanıldığı, ancak geçmiş dönemlerde bir yaşam alanı olduğu belirlendi.
Mağara içinde su biriktirme yolları, duvarla örülmüş ocağa benzeyen bir yapının olduğu ve tüm açık alanların taşlarla örülerek kapatıldığı görüldü. İçinde ve çevresinde pek çok seramik bulunan mağaraya yakın bir kaya sığınağının tavanının fresklerde kullanılan sıvayla sıvandığı, ancak resmin olmadığı tespit edildi.
Kayıtlarda olmayan 4 kaya mezarı daha bulundu. Diğer buluntularla birlikte, tescil edilmesi için Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Bölge Müdürlüğü’ne bildirilecek.
Başka yerde pek görülmeyen ve gökten taş yağmış gibi duran Latmos’un ilginç kaya oluşumları incelendi. Jeopark olması gereken çok büyük alanlara sahip Latmos’un bu benzersiz kayaçları, ekoturizm etkinlikleri için en önemli zenginliklerimden biri olduğu belirlendi. “Bu kayaçların hemen hepsi bir heykeltıraşın değil, doğanın eseridir. Dünyada az görünen, böyle bir coğrafya parkı yoktur. ” diyen Dr. Anneliese PESCHLOW’a hak verildi.
İnsanın kendini farklı bir gezegende hissettiği Latmos’un engebeli, sarp ve karmaşık arazisinde rehber olmadan gezebilmenin mümkün olmadığı görüldü. Devam eden koruma çalışmalarından sonra alanda yapılacak ekoturizm faaliyetlerinde, bölge insanının ekonomisine katkı yapması açısından grupları gezdirecek klavuzların yöre insanlarından oluşması, projede yer alacak.
Bölgede hayvancılık ve arıcılıktan sonra en önemli geçim kaynaklarının fıstık çamı ve zeytin olduğu, Latmos’un engebeli ve kayalık arazilerinde zeytinin büyük zahmetlerle toplandığı görüldü.
Köylere göç edilmeden önce yaşanan mezralardaki evlerin önünde, büyük zahmetlerle ayak yağı çıkarılan zeytin işliklerinde incelemeler yapıldı. Ekoturizm faaliyetlerinde kullanılması gereken önemli yapılar olarak değerlendirildi.
Eski yörük mezarları ziyaret edildi ve bir zamanlar büyük popülasyonlara sahip ayılardan korumak için yöre insanlarının yaptığı kovanlıklar incelendi.
Latmos’un doğasıyla bütünleşen, uzaktan bakıldığında varlığı belli bile olmayan doğayla uyumlu otantik taş evlerin, ekoturizm faaliyetleri içinde mutlaka değerlendirilmesi gerektiği, hem yöre insanları hem de evlerin geleceği açısından olumlu olacağı düşünüldü.
Latmos’un doğasıyla uyum sağlamayan madencilere ait bir konteynırın harika peyzajı bozduğu ve maden alanlarının yarattığı tahribatlar yerinde görüldü.
Madenlerin, Latmos’un zirvesi olan Tekerlek Dağın ve Paşa Tepesinin siluetinin altında doğayı ne hale getirdikleri ve milyonlarca yıllık kayaları nasıl parçaladıkları görüldü.
Aydın Büyükşehir Belediyesinin yürüttüğü Karakaya okulunun ZTM’ye dönüşmesi projesinin, Latmos ekoturizm projesi için çok önemli olduğu ve önümüzdeki günlerde, Büyükşehirle bu konuda bir toplantı yapılması kararlaştırıldı. ADÜ Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı tarafından, ZTM’nin çevre düzenlenmesinin yapılabileceği ve bahçesinin tasarlanabileceği konusunda katkı koymak için bir öneri götürülecek. Latmos’un doğal ve kültürel kaynaklarının korunması, kamu kurumlarının, Yerel yönetimlerin, üniversitenin ve sivil toplum örgütlerinin işbirliğiyle daha sağlıklı olacaktır. Bu benzersiz coğrafya korunabilirse, hem Aydın’ın hem ülkemiz turizminin tanıtımına büyük katkı sağlayacak, aynı zamanda yöre insanları da bundan yararlanacaktır.