Başrolünü "Ella" olarak oynadığı "Sisterella" adındaki Michael Jackson Müzikal Sahne Tiyatrosu eserinde rol alan, Whitney Houston'ın 1997-2001 yılları arasında back vokali olan ve Almanya'nın en büyük sanatçılarından biri olan "Marius Müller Weternhagen" ile 2005'ten beri stadyumları turlayan Amerikalı sanatçı Della Miles’in gözüyle, Kuşadası ve Çevresinin tanıtım çekimleri gerçekleştirildi.
Ağustos ayında Kuşadası’nda vereceği ve TRT’nin yayınlayacağı büyük konser öncesi, Kuşadası ve çevresindeki doğal ve kültürel zenginlikleri gezen ve Anadolu insanını yakından tanımaya çalışan Della Miles ilk defa gördüğü yerlere hayran kaldı.
Kuşadası Belediyesi’nin katkılarıyla yapılan çekimler TRT televizyonunda, aynı zamanda Amerika’da ve Avrupa televizyonlarında birçok ülkede yayınlanacak.
Kuşadası’nın tarihi kalesi olan Küçükada’da yapılan çekimler, kentin panoramik manzarasıyla birlikte, kalenin doğal dokusu içinde yapıldı.Küçükada’daki kule içinde bulunan, 1998 yılında Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı sahiline vuran Ayışığı isimli balina iskeleti tanıtıldı.
Farklı açılardan Kuşadası’nın genel görüntüleri çekildi.
Kuşadası’nın tarihi evlerinin bulunduğu Kaleiçi’nde düzenlenen örnek sokakta çekimler gerçekleştirildi. Örnek sokak esnafıyla satmış oldukları ürünlerle ilgili bilgiler alındı. Örnek sokak esnafının yakın ilgisi karşısında çok mutlu olan Della Miles, Amerika’ya götüreceği birçok hediye beğendi.
EKODOSD’u ziyaret eden Amerikalı sanatçı Della Miles, derneğin yaptığı çalışmalar hakkında bilgi aldı. Tepeli Pelikanlar, Caretta carettalar ve Akdeniz fokları çok ilgisini çekti. Yapılan çalışmaları takdir eden Della Miles, dernek bahçesinin insana huzur verdiğini söyledi. Günümüzde her insanın doğaya ve kendi dışındaki canlılara önem vermesi gerektiğini söyleyen Della Miles, EKODOSD gibi kuruluşların çoğalması gerektiğini belirtti. EKODOSD’un website adresini (www.ekodosd.org) alarak, dostlarıyla paylaşacağını söyledi.
EKODOSD bahçesinde yapılan sohbete Kuşadası Belediye Başkanı Özer KAYALI’da katıldı. Kuşadası’yla ilgili geniş bilgi veren KAYALI, Amerikalı sanatçıyı ağırlamaktan onur duyduğunu ve Ağustos ayında kentte bir konser verecek olması nedeniyle de teşekkür etti.
Sadece doğa ve tarih değil aynı zamanda Anadolu insanını yakından tanımak isteyen Della Miles’e, ekoturizm potansiyeli en güzel alanlardan biri olan Latmos’a götürüldü. Modern yaşamın imkanlarından uzak, ancak mutlu bir şekilde yaşayan Latmos’lu bir aile ziyaret edildi. Aileyle birlikte odun ateşinde bazlamalar pişirildi. Hayatında ilk kez bazlama pişiren Della Miles, kızgın saç üzerindeki bazlamayı çevirirken şarkılarından birini söyledi. Teslime hanım ona türkü söylerken, Della da ona eşlik etti. Birbirlerinin söylediklerini anlamasalar da, kalplerindeki sevgi onları birleştirdi.
Tarih öncesi devirden günümüze kadar birçok uygarlığın, topluluğun ve insanların barındığı, saklandığı ve yaşam alanı olarak kullandıkları bir yer olan Latmos’un eşsiz doğası ve benzersiz kaya yapıları gezildi. Latmos kayalarının çok ilginç olduğunu belirten Miles, farklı figürler içeren kayaların insan eliyle değil, doğa şartlarından oluştuğunu öğrenince çok şaşırdı.
Anadolu insanının en önemli özelliğinden birisi olan misafir ağırlamanın güzel bir örneği yaşandı. Çay-şeker, un ve pirinç haricindeki yiyeceklerin hepsini kendi üreten aile bir yer sofrası hazırladı. Sıcak bazlamanın içine tulum peyniri koyup taze soğanla yiyen Della Miles, yerel mutfağın örneklerinden tattı.
Latmos’un bakir coğrafyasında eşiyle birlikte her türlü imkanlardan uzak bir şekilde yaşayan Anadolu kadınının kendilerini gönülden ağırlaması Della Miles’i çok duygulandırdı. Televizyon bile izleyemeyen, çevresinde sohbet edecek hiçbir arkadaşı bulunmayan dost canlısı bu insanları Kuşadası’nda yapılacak konserine davet etti. “Latmos’ta 2 dost insanı tanıdım. Onları ve evlerini hiç unutmayacağım.” dedi.
Latmos’un büyülü coğrafyası içinde maden ocaklarını gören Della Miles “Bu güzel doğayı ne hale getirmişler, inanamıyorum. Benim bulunduğum Teksas’ta böyle dağlar ve kayalar yok. Buradaki ağaçların ve kayaların çok etkileyici görüntüsü var. Birçok insan buraları görmek isteyecektir. Ben gördüğüm için kendimi şanslı hissediyorum. Ancak bu tahribatları görünce de çok üzüldüm. Bu güzellikleri mutlaka korumalılar.” dedi.
Latmos’tan sonra leylekleriyle ünlü Avşar Köyünde bir aile ziyaret edildi. Leylek yavruları izlendi. Ailenin hazırlamış olduğu yöresel yemekler yenildi. Yöre insanlarının ikramlarını şaşıran, irmik helvasını ilk kez tadan Della Miles “Anadolu insanı çok sıcak ve misafirleri çok seviyor. Bu her yerde görülen bir şey değil” dedi.
Della Miles’e, Avşarlı aile tarafından bir yemeni ve çiftçilerin güneşten korunmak için taktıkları, deve güreşlerinin de simgesi haline gelen yağlık adı verilen bir poşu hediye edildi.
Avşar Köyünde inek sağan köylü bir kadının yanına yaklaşan Della Miles, onunla tanıştı ve birlikte süt sağdılar.
Anadolu kadınlarının çok çalışkan, aynı zamanda çok neşeli ve esprili olduklarını söyleyen Miles, onları tanıdığından dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.
Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nın en güzel köşelerinden biri olan Karina’da güneşin batışı izlendi. Karina’nın otantik restoranlarında yemekler yenildi. Deltanın biyoçeşitlilik açısından çok önemli bir yer olduğu, bu zenginliklerin korunarak ekoturizme kazandırılması için çalışmalar yapıldığı anlatıldı.
Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Milli Parkı sınırları içinde bulunan Eskidoğanbey köyü sabah erken saatlerde ziyaret edildi. Gevrek, tulum peyniri ve çayla kahvaltı eden Della Miles “bana otel kahvaltılarından daha lezzetli geldi” dedi.
Eski adı Domatia olan köyün tarihi anlatılarak, taş evler incelendi.
Hayvanları çok sevdiğini söyleyen Della Miles, Eskidoğanbey’in dere yatağında ve evlerin duvarlarında endemik Çan Çiçeklerinin doğal olduğunu öğrenince çok şaşırdı ve hayranlıkla onları inceledi.
“Burada doğa ve tarih iç içe geçmiş. İnsan burada huzur buluyor. Kendini dinlenmiş ve rahatlamış hissediyor.” Dedi.
Miletli mimar Hippodamus tarafından geliştirilen “grid sistemi” ile inşa edilen Priene antik kenti gezildi. Antik kentin tiyatrosunda, Nil Burak’ın “Yalnızım” şarkısını Türkçe seslendiren Della Miles, yabancı turistler tarafından büyük alkış aldı.
Priene antik kentinden sonra, Güllübahçe’deki eski Gelebeç ziyaret edildi.
Gebebeçli kadınların yarattığı bez bebekleri inceleyen Della Miles, Anadolu kadınlarının hem çalışkan hem de yaratıcı olduğunu söyledi. Kadınların hazırladığı börekleri, kekleri iştahla yiyen Miles “ Ne kadar lezzetli yapmışlar, buradan kilo alarak ayrılacağım galiba” dedi.
“Burası bir cennet, ne kadar sık bitki örtüsü var” diyen Della Miles’e, milli parkın doğal güzelliklerinde bir gezinti yaptırıldı.
Yeşille mavinin buluştuğu Karasu koyunu çok beğenen Miles “Deniz pırıl pırıl, çekimler olduğundan zamanımız yok, bir daha ki gelişimde mutlaka burada denize girmek istiyorum” dedi. Milli Parkın yanı başında bulunan Zeus mağarası ziyaret edildi.
“ne kadar çok cennetiniz var sizin. Burası da olağanüstü çok güzel bir yer” diyen Della Miles’e, Kuşadası için çok önemli bir yer olan Değirmen Çiftliği gezdirildi. Değirmen’deki asma köprüde çocuklar gibi eğlenen Miles, gölde gezen ördekleri hem besledi, hem de onlara şarkı söyledi.
Gürsel ve Hasan Tonbul çiftine ait, Dünyada benzeri bulunmayan Oleatrium’da zaman tünelinde bir yolculuk yaptırıldı. İlk defa böyle bir müzeyi gezdiğini söyleyen Della Miles, bütün objeleri hayranlıkla izledi ve hepsinin faal olarak çalışabildiğini öğrenince çok şaşırdı.
Değirmen Çiftliğindeki atları inceleyen Della Miles’e bir sürpriz yapıldı. Hazırlanan atlardan birine binen Miles “ Bizim Teksas’ta ata binmek bir gelenektir” dedi. Değirmen Restoranın harika doğası içinde ikram edilen lezzetli yemekleri tadan Miles, düğünlerin vazgeçilmez yemeklerinden biri olan Keşkeği çok beğendi ve yapılışı hakkında bilgi aldı.
Son çekimler Kuşadası sahillerinde yapıldı. Kilometrelerce uzanan kumullar üzerinde yürüyen Della Miles, güneşin denizden batışını hayranlıkla izledi. “İyi ki Kuşadası’na gelmişim. Çok güzel yerler gördüm ve güzel anılarım oldu. Hüzünle ayrılacağım ama konser için Ağustos ayının bir an önce gelmesini bekleyeceğim. Teşekkürler Kuşadası.” Diyerek, Amerika’ya döndü.
Kuşadası ve çevresinin tanıtımına katkı yapan Della Miles’e (www.dellamiles.us) ve 1 haftadır devam eden çekimlere katkı veren Kuşadası Belediyesi Başkanlığı’na, Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4. Bölge Müdürlüğü’ne, Gürsel Tonbul Değirmen Çiftliği ve Restoranına, Sealight Hotel’e, Avşar Muhtarlığı’na, Gülder’e, Karina Restorana, Teslime-Yusuf Bilir’e teşekkür ederiz.