Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran’ın, Beşparmak Dağları'nın milli park kapsamına alınmasına sıcak bakmadığını belirten ve EKODOSD’la ilgili söylemlerini içeren 3 Şubat 2015 tarihli Denge Gazetesi’nin haberi üzerine bu kamuoyu duyurusunu yayınlıyoruz.
Söke Belediye Başkanı Süleyman TOYRAN’ın; EKODOSD’un ‘Milli Park’ girişimlerini doğru bulmadığını üstüne basa basa vurguladığını yazan gazete, Başkan Toyran’ın “Süreci yaşayarak görüyoruz. Doğanbey’de örnekler ortada. Bir tane çeşme açıp, bir tane baraka yapılamıyor. Milli Park söylemi Beşparmak Dağları’ndaki köylülerimizin yerlerinden edilmesi anlamına geliyor. Biz Milli Park’a sıcak bakmıyoruz. Çünkü çam ağacından kozalak toplamak bile izne tabi olacak. Hayvancılık sıkıntıya uğrayacak. Köylüler de sıcak bakmıyor. Bu konuda vatandaşları bilinçlendirmek lazım.” Diyen söylemlerinin bilgi eksikliğinden kaynaklandığını ve danışmanlarının kendisini yanılttığını düşünüyoruz.
Halbuki daha bir süre önce bu konuyla ilgili açıklamalar yapan Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4. Bölge Aydın İl Şube Müdürü Nihat ANDAÇ, Karakaya’da yapılan toplantıda yöre insanlarına bilgilendirme yapmıştı. Yapılan açıklamada; Beşparmak Dağları’nın doğal ve kültürel kaynak değerlerinin çok zengin olması nedeniyle, bakanlık olarak hiç kimsenin tesirinde kalmadan, kendi araştırmaları ve tespitleri neticesinde Beşparmak Dağları’nın Milli Park yapılmasıyla ilgili bir teklifte bulunduklarını belirtmişti. Milli Parkın bazı yerel basında çıkan haberlerde olduğu gibi, yöre insanları için bir felaket olmadığı, aksine yöre halkının gelişimine büyük katkısı olacağını, Türkiye ve dünyadaki birçok örnekle anlatmıştı. Latmos’ta tapulu alanlar içinde hiçbir kısıtlama olmayacağını,
burada yaşayan insanların geleneksel yaşam biçimlerini aynı şekilde sürdürebileceklerini, zeytinlerini, kozalaklarını toplayabileceklerini, hayvanlarını otlatabileceklerini, milli park ilan edilen bölgede sadece av yapamayacaklarını belirtmişti. Latmos’un milli park olması halinde bölgenin turizm anlayışına açılacağını, bu sayede yöre insanlarının gelir seviyelerinin artabileceğini, ürünlerinin korunan alan bölgesinde olması dolayısıyla daha çok değer kazanacağını belirtmişti. Korunan alanlar ve Milli Parklar kavramlarında yeni yaklaşımın yöre halkı ile beraber ve omuz omuza yöreyi korumak olduğu, benzeri koruma altında olan bölgelerde yöre halkının bundan ne gibi faydalar elde edildiğinin örnekleri anlatılmıştı.
Yetkili kurumun başındaki Şube Müdürü tarafından bu açıklayıcı bilgilere rağmen, Sayın TOYRAN’ın bu talihsiz açıklamalarını danışmanlarının yeterli bilgiye sahip olmadıklarından kaynaklandığını düşünüyoruz.
Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran gazetedeki açıklamasında “Latmos bizim için önemli bölge. Geçmiş dönemlerde Karakaya Şenliği EKODOSD’un öncülüğünde yapılıyordu. Artık Karakaya Şenliği’ne biz öncülük edeceğiz. Gerekirse de onlardan destek alabiliriz” diyerek, EKODOSD’u dışladığını göstermektedir.
Karakaya Tarih Öncesi Kaya Resimleri Şenliği, 2009 yılında EKODOSD’un Karakaya bölgesinde yaptığı araştırmalar sırasında, Göktepe Kaya sığınağındaki kaya resimlerinin ilkbahar şenliklerini yansıtması nedeniyle, bu şenliklerin günümüzde devam ettirilmesine yönelik fikrinden doğmuştur. EKODOSD tarafından Karakaya Muhtarlığına şenliklerin 8000 yıl sonra tekrar başlatılmasıyla ilgili öneri götürülmüştür. Karakaya Muhtarlığı ve EKODOSD arasında bir protokol yapılarak 2009 yılı Nisan ayında 1. Şenlikler başlatılmıştır. 6 yıldan bu yana şenlikler Söke ve Kuşadası’ndan duyarlı sponsorların katkılarıyla Karakaya Muhtarlığı ve EKODOSD işbirliğiyle gerçekleşmektedir. Son 3 yıldır da Söke Belediyesi kısmi olarak destek vermektedir. Karakaya Köyü ve kaya resimleri şenlikler sayesinde tanıtılmış ve büyük farkındalık oluşmuştur. Her yıl giderek artan ilgi nedeniyle binlerce yerli-yabancı konuk Nisan ayında yapılan bu şenliğe gelmektedir. Geçtiğimiz yılda yeni bir uygulamayla şenlik alanında Latmos köylerine birer stand kurarak, köylerin kendi ürünlerini gelen konuklara hem tanıtmaları hem de satmalarına olanak tanınmıştır.
“Latmos bizim için önemli bölge” diyen Sayın TOYRAN’ın, Beşparmak Dağları’na ilgi göstererek önem vermesi ve şenliklere sahiplenmesi nedeniyle çok mutlu olduk. Yerel yönetimlerin bu tür geleneksel şenlik ve festivallere sahip çıkarak katkı yapması çok önemlidir. Ancak “artık şenliklere biz öncülük edeceğiz” demesi yerine, “Bu şenlikleri birlikte daha iyi nasıl yapabiliriz, hatta uluslararası bir festival şekline dönüştürebilir miyiz, bu konuda çalışan bilim insanlarıyla şenlik haftasında sempozyumlar yaparak kaya resimlerinin korunmasına dikkat çekebilir miyiz, bölge insanının bu şenliklerden ekonomik olarak kazanç elde etmeleri için nasıl projeler hazırlayabiliriz, bölgeye gelen misafirlerin konaklamalarını sağlayabilecek eski taş evlerin düzenlemelerini nasıl yapabiliriz, doğal ve kültürel kaynak değerleri açısından benzersiz özelliklere sahip Latmos’u tüm dünyaya birlikte işbirliği yaparak nasıl tanıtabiliriz” demesini beklerdik.
Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü ve EKODOSD işbirliği ile "Beşparmak Dağları'nın (Latmos) Ekoturizm Potansiyelinin belirlenmesi projesi” başlatıldığından, akademisyenlerden oluşan proje ekibiyle birlikte Sayın TOYRAN’ı proje konusunda bilgilendirmek için yapmış olduğumuz ziyaret;
“Bize danışılmadan, görüşülmeden yapılan uygulamalardan sonradan haberimiz oldu. Bizim devreye girmemizden sonra ‘Burada Belediye de varmış’ diye bizden görüş almaya geldiler.” şeklinde yorumlanmıştır.
Projeyi tanıtmak için 3 bilim insanıyla birlikte, öncelikle Latmos’u iyi tanıyan ve bölgenin doğal-kültürel zenginliklerini iyi bilen ve duyarlılık gösteren Söke Kaymakamı Sayın Mehmet DEMİREZER ziyaret edilerek proje hakkında bilgilendirme yapılmıştır.
Aynı bilgilendirme için Sayın TOYRAN’ da ziyaret edilmiştir. Ancak, makam odasında Sayın TOYRAN’ın yanında oturan danışmanı tarafından deyim yerindeyse, Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası’nın Milli Park yapılması bir suçmuş ve onu savunanlar büyük bir suç işlemişler ve bundan da bizler sorumluymuşuz gibi, proje ekibimize milli parkla ilgili bir sorgulama yapılmıştır. Proje ekibi tarafından da savunma yapar gibi, bir alanın milli park olarak neden ve nasıl yapıldığı, hangi kriterlerin olması gerektiği, o bölgeye sağladığı yararlar dakikalarca anlatılmıştır. Ziyarette bulunan bilim insanları Belediye Başkanından, Söke Belediyesi'nin önderliğinde ilgili kamu kurum ve kuruluşları, akademisyenler, sivil toplum örgütleri ve yöre halkının katılacağı bir panel düzenlenmesini rica etmişlerdir. Bu panelde kafalarda uçuşan tüm bu bilgi kirliliğinin aydınlanması yönünde Korunan Alanlar ve Milli Parklar kavramı, Ekoturizm kavramı ve Latmos’un tüm bu kavramlar çerçevesinde güçlü yanları zayıf yanları ve Latmosun sahip olduğu ekoturizm fırsatları ve Latmos'a yönelik tehditlerin tartışılabileceği ve çok yararlı olacağını düşündüğümüz panel için bugüne kadar bir yanıt gelmemiştir.
Bizim Sayın TOYRAN’ı ziyaret etmemizin tek nedeni Latmos’un doğal ve kültürel kaynak değerleri açısından benzersiz özelliklere sahip olduğunu, bu alanda yapılacak ekoturizm faaliyetleri sayesinde bölgeden kente olan göçleri yavaşlatacağı, yöre insanlarının ekonomisine büyük güç katacağı, aynı zamanda hem Söke’nin hem de ülkemizin tanıtımına büyük katkı yapacağı, uygarlıklar havzasında bulunan Söke’nin tarımla birlikte doğal ve kültürel zenginliklerinin de ön plana çıkarılarak turizm kimliğiyle de tanınması gerektiğini söyledik. Ayrıca Latmos’ta maden faaliyetleri nedeniyle geri dönülmez tahribatlar yaşandığını, böyle devam etmesi halinde buradaki doğal ve kültürel zenginliklerin tamamen yok olacağını, maden tozlarının insan sağlığını olumsuz etkilediğini, köy yollarında büyük tahribat yaşandığını ve bunu durdurmanın tek yolunun da alanın bir koruma statüsüne kavuşturulması gerektiğini söyledik.
“Latmos bizim için önemli bölge” diyen Sayın TOYRAN’ın, Latmos’a sahip çıkarak, bu coğrafyayı geri dönülmez bir biçimde tahrip edenlere karşı da hassasiyet ve duyarlılık göstermesini bekliyoruz.
Derneğimiz EKODOSD, tüm çalışmalarını yaparken bilimi esas alan, kamu ve özel sektörle doğanın ve kültürün korunmasına yönelik işbirliği yapan, tarafsızlık ilkesini savunan, doğru bilgilerle halkı aydınlatan, korumacılığa teşvik eden ve sahip olduğu zenginliklerden kazanımlar elde etmesine çalışan ve kendi üyelerinin aidatlarıyla çalışmalarını yürüten gönüllü bir sivil toplum örgütüdür.
EKODOSD; Beşparmak Dağları (LATMOS), Bafa Gölü Tabiat Parkı, Azap Gölü, Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı gibi ekolojik ve kültürel temelli alanların, koruma-kullanma dengesi gözeterek ekoturizme kazandırılmasına yönelik çalışmalar yaparak, bu faaliyetlerin yöre insanının ekonomisine katkı yapmasını ve onların doğal ve kültürel kaynakları daha korumacı bir şekilde yaklaşmasını hedeflemektedir.