Beşparmak Dağları(LATMOS)’nın, doğal peyzaj açısından en iyi görüldüğü alanlardan biri ve en önemli kayaçlarından olan Eğilmez Kaya, Söke’nin Karakaya ve Köprüalan mahalleleri arasında bir tabiat harikasıdır.
Eğilmez Kaya, Berlin Alman Arkeoloji Estitüsü’nden Dr. Anneliese PESCHLOW ve ekibi tarafından Latmos’ta 20 yılı aşkındır yapılan yüzey araştırmaları sonucu tespit ettikleri kültür alanlarından birisidir. Bu bölgede yapılan çalışmalarda antik yollar, Bizans savunma yapıları, sınır işaretleri ve 8000 yıl geçmişi bulunan prehistorik kaya resimleri bulunmuştur.
Eğilmez Kaya bölgesinde bir maden ocağının faaliyete geçmek istemesi sonucunda, kurumlar harekete geçmiştir.Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün koordinasyonluğunda, Milet Müzesi ve Söke Belediyesi’nden oluşan uzmanlarla bölgede incelemeler yapıldı.
Yapılan incelemeler sırasında yeni bulgular da tespit edildi. Gerek doğal gerekse kültürel pek çok zenginliğin görüldüğü Eğilmez Kaya ve çevresi bölgesine ilişkin; en son yapılan 30.10.2014 günü Kurul toplantısı gündeminde I. derece Arkeolojik Sit olarak tescili yapılmıştır. Bu karar ile uzunluğu 430m olan ve kuş uçuşu 300m mesafeyi kat eden antik döşeme yollar, 3 adet prehistorik kaya resmi, sur duvarları, arkeolojik kale yerleşim alanları, Bizans Sınır İşaretlerinden oluşan alanlar 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında "Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı" özelliği taşıdığı tespit edildiğinden tescil işlemi tamamlanmış, aynı kararla da Eğilmez Kaya I. Derece Arkeolojik Sit alanında kalan ruhsatlı Madencilik faaliyetlerinin alandaki kültür varlığının tahribatına yol açmaması için ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünce durdurulması gerektiği de karara bağlanmıştır. Beşparmak Dağları’nda bugüne kadar bulunan resimler içinde tek olan ve en iyi durumda görülen Karadere Mağarası’ndaki resim, Eğilmez Kaya’nın hemen arkasındaki vadide yer almaktadır. Bu da bölgenin tarihsel geçmişinin ne kadar zengin olduğunu göstermektedir.
Dr. Anneliese PESCHLOW’un 20 yıllık araştırmaları süresince bugüne kadar 172 resim tespit edilebilmiştir. Latmos’ta binlerce kayanın olduğu düşünüldüğünde, bu tür araştırmaların yıllarca sürmesi beklenmelidir. Her an her yerde yeni keşifler ve yeni bulgular çıkabilir. Bu nedenle Latmos’un mutlaka bütünsel olarak korunması gerekir. Buraya normal bir dağ gibi bakılmamalı, bir açık hava müzesi gibi düşünülmelidir.
Tabiat anıtı gibi duran Latmos’un kayaçları milyonlarca yılda oluşmuştur. Eğer korunamazsa arkasındaki maden ocaklarında olduğu gibi bu doğa harikaları bir anda beyaz bir çöle dönüşebilir. Türkiye’de başka Latmos yoktur ve mutlaka korunmalıdır. Göstermiş oldukları duyarlılık ve çalışmalar nedeniyle Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, Milet Müzesi Müdürlüğü ve Söke Belediye Başkanlığı’na teşekkür ederiz.