Ege Bölgesinin en büyük doğal gölü ve Tabiat Parkı olan Bafa Gölü’nde balık ölümleri başladı.
Balık ölümlerinin meydana geldiği göl ağzındaki kanalda çocukların yüzdüğü görüldü.
Nesilleri küresel ölçekte tehlike altında bulunan Tepeli Pelikan (Pelecanus crispus)’lar, kanalda ölen ve can çekişen balıkları kapışarak yedikleri görüldü.
Gölün Serçin’e yakın bölümünün kısmen mavi kaldığı, diğer büyük bölümünün yüzeyinin boya dökülmüş gibi yeşile döndüğü görülmüştür.
Yıllardır Bafa Gölü’nde araştırmalar yapan ve gölün çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu her platformda dile getiren ve çözüm önerilerini Bafa‘da Ankara‘da yetkililere anlatılmasına rağmen , gölün sorununun çözümü konusunda alınması gereken önlemlerin yeterli olmadığını belirten EKODOSD, SDÜ Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi ve Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Hidrobiyoloji Bölümü araştırma grubu bir hafta öncesi gölde meydana gelen alg patlamasının görülmesi sonucunda suda oksijen seviyesinin çok düşük olduğunu, balık ölümlerinin görülebileceğini ve acil önlemlerin alınması gerektiğini belirtmişti.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4. Bölge Müdürlüğü Aydın Şube Müdürü Nihat ANDAÇ ve uzmanlar bugün göle gelerek durumu yerinde görüp rapor ettiler ve balıkçılar ve göl kıyısında turizmcilik yapan işletme sahipleriyle görüştüler.
Bafa Gölü araştırma grup sözcüsü EKODOSD bilim danışmanı SDÜ-ESÜF öğt. üyesi Yrd.Doç.Dr.Erol KESİCİ „Bafa Gölü ile ilgili süreklilik gösteren çalışma programımız 10 yılı aşkın süredir devam etmektedir. Göl; son 10 yıldır çok ciddi kirlilik ve biyolojik kayıp sorunlarıyla karşı karşıyadır. Dünden bu güne uyarı ve önerilerimize rağmen ;göl için alınan önlemler yetersizdir .Kış aylarını beklemekle sorun çözülmemelidir. Bu nedenle her yıl Bafa Gölü’nde görülen adeta ben kirliyim deyip, kiri dışına vuran, gölü yeşile boyayan alg patlamasının görülmesi ve bunu takiben başta balıklar olmak üzere su canlılarının ölümlerinin başlaması kaçınılmaz bir durumdur.
Hasta olan gölün hastalık nedeni ve çözümü bellidir. Her yıl araştırma ve neden aramak için zaman kaybedilmemelidir. Gölün baharda-yazın yeşile boyanması, gölün kenarına yaklaşılamayacak şekilde kokunun olması, sineklerin görülmesi bunlar her yıl yaşanmaktadır ve çözümün daha zor hale geldiği görülmektedir.
KESİCİ; daha önceki yıllarda da belirtiğimiz gibi göldeki ölü balıklar acilen toplanmalı, bu balıklar ne insanlara nede diğer canlılara kesinlikle yedirilmemeli ve imha edilmelidir. Gölde tarım vb. amaçlarla da olsa su alımlarına izin verilmemeli, hayvanların su içmesine izin verilmemelidir.
Şu an için en acil çözüm önerisi Çine Barajında göle temiz su verilmeli ve gölde su hareketinin sağlanması için göle ulaşan kanalların önündeki toprak yığınları-setler kaldırılmalıdır. Bir an önce kalıcı çözüme başvurulmalıdır.“dedi.
Gölde balıkçılık yapanlar ağlarını, pinterlerini toparlayıp sezonu kapadılar. Göle ağ attıklarında dipteki pislikten ağlarını kaldıramadıklarını ve topladıklarını söylediler.
Gölün bu durumundan balıkçılar, turizmciler ve göl kıyısında yaşayan yöre insanları mağdur durumdalar. Herkeste bir mutsuzluk var. Bir an önce çözüm bulunmasını istiyorlar.
Gölle ilgilenen birçok kurum bulunmakta. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Tabiat Parkı yönüyle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Doğal Sit ve çevre kirliliği yönüyle, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Su ürünleri yönüyle, DSİ Bölge Müdürlüğü Su yönetimi yönüyle, Sulama Birliği kanallar açısından gölle ilgilenmektedir.
Tüm bu kurumların bir araya gelerek acil bir çözüm üretmesi gereklidir. Bu çözümlere Bilim insanları, sivil toplum kuruluşları, turizmciler, balıkçılar ve yöre insanları katkı yapmaya hazırdır.
Göl temizlensin; Türkiye’de doğasıyla, tarihiyle, kuşlarıyla en güzel turizm merkezlerinden biri olsun ve herkes mutlu olsun.