Türkiye’de Kruvaziyer turizmin yoğun olarak yapıldığı yer olan Kuşadası’nda en fazla turist getiren gemi acentelerinden biri olan Sea Song, Efes, Meryemana vb. gibi kültür turlarının yanı sıra alternatif turizm faaliyetlerine yöneldi.
Genellikle Amerikalı turistlerin yoğun olduğu gemilerle gelen konuklara, Latmos’ta tarihe yolculuk yaptırılacak.
EKODOSD tarafından, Sea Song acente yetkililerine Latmos’un büyülü coğrafyası tanıtıldı.
İnsanı taş devrine götüren manzaraların olduğu muhteşem platolar dolaşılacak.
Latmos’un vahşi kayalıkları arasında gizlenmiş antik yerleşimler gezilecek.
Tarih Öncesi Dönemden günümüze kadar insan yaşam izlerinin bulunduğu bir coğrafyada zamana yolculuk yapılacak.
Türkiye’de doğal olarak yayılış gösteren fıstık çamlarının muhteşem güzellikleri arasında başlayacak turlarda, 8000 yıllık Tarih Öncesi Kaya Resimleri ve Bizans Dönemi’ne ait freskler incelenecek.
Kutsal bir alan olan Zeus Akraios Tapınağı gezilecek. Tapınağın görüş sahasında bulunan Anadolu Yağmur ve Hava Tanrısının tapım gördüğü Tekerlekdağ’ın harika siluetinin karşısında tarihin derinliklerine inilecek.
Stratejik bir nokta üzerinde bulunan ve Karialıların merkezi toplanma yerlerinden biri olan Bağarcık Kalesi’nden vahşi doğa izlenecek.
Turistlere, anakayalara oyulmuş binlerce yıllık merdivenlerde yürümenin hazzı yaşatılacak.
Turizm açısından Türkiye’nin en ilginç ören yerlerinden birisi olan kale gezilecek.
Binlerce yıllık kaya mezarları ziyaret edilecek.
Latmos’ta günümüz insanlarının yaşam alanları tanıtılacak.
Latmos’ta film platolarını andıran kayaçların içinde tur yapılacak.
Her tarafı farklı güzellikler içinde olan Latmos’a gelecek turistlere ilginç kayaçlar gösterilecek.
Turistlere, kendilerini farklı bir gezegene gelmiş gibi hissettirecek doğal alanlarda tur yapılarak dinozorlar çağına doğru yola çıkarılacak.
Doğal kayaçların bozulmadan yöre insanları tarafından çevreci bir anlayışla nasıl kullanıldıkları gösterilecek.
Latmos’un otantik köylerinde molalar verilerek Anadolu kültürü tanıtılacak.
Endemik birçok bitkinin olduğu Latmos’ta önemli bitki türleri gelen konuklara gösterilecek.
Latmos’un bakir coğrafyasında yaşayan yöre insanlarının kendi sağlıkları için hangi otlardan yedikleri, hastalandıklarında hangi bitkilerle tedavi oldukları anlatılacak.
Çağdaş yaşam olanaklarından yoksun ancak doğayla barışık bir şekilde yaşayan Yörük aileleri ziyaret edilecek. Yaşam alanlarını doğayı bozmadan, doğal yapılardan nasıl faydalandıkları ve 8000 yıldır bu dağlarda devam eden kültürün günümüzdeki yansımaları gösterilecek.
Yöre insanlarının geleneksel yemek kültürü tanıtılarak, konukların bu yemeklerden tatmaları sağlanacak.
Tüm bu muhteşem güzellikleri ve tarihin izlerini görmek için Latmos’un engebeli kayalıklarına çıkılacak, konukların malzemelerini ise yöre insanlarının en büyük yardımcısı olan eşekler taşıyacak.
Sea Song Acentesi yetkililerine, Latmos’un en eski yaşam alanlarının bulunduğu bölgede maden ocaklarının olduğu yerleri de dolaştık. Geri dönülmez tahribatlar yaratan ocakların doğayı ne hale getirdiğini gördük. 8000 yıldır devam eden insanlık miraslarını, Latmos’un benzersiz doğasını ve daha henüz keşfedilmeyen birçok zenginliği tehdit edecek yeni ocakların açılmamasını, bu dağlarda maden kamyonlarının değil, sizlerin getireceği turistleri taşıyan tur otobüsleri dolaşmalıdır dedik.
Sea Song Acentesi Kuşadası Müdürü Mert KAVAFOĞLU “ Latmos’un bakir ve gizemli coğrafyası, doğal ve kültürel değerleri, turizm açısından büyük zenginlik içermektedir. Böylesine önemli zenginliklerle dolu bu doğa ve tarih alanının ülkemiz turizmine olumlu katkı yapacağına inanıyoruz. İlginç jeolojik oluşumları, benzersiz kaya resimleri, tabiat varlıkları yönüyle getireceğimiz turistlerin çok ilgisini çekecek konular. Yabancı misafirlerin belki de dünyada çok az yerde görebilecekleri önemli değerler. Biz hem Kuşadası hem Bodrum’a gemiyle getireceğimiz yabancı konuklara, Latmos’un bu büyülü coğrafyasını tanıtmak istiyoruz. Latmos’ta turizmin başlaması bu bakir alanın tüm dünyaya tanıtılmasına ve bölge insanının da ekonomik anlamda güçlenmesine katkı yapacaktır. Ancak çevresel faktörlere çok dikkat edilmelidir. Latmos’un bu zenginlikleri maden ocaklarıyla kaybedilmemelidir. Turizm sayesinde hem ülkemiz, hem bölge insanı sürdürülebilir bir kazanç elde edebilir, hem de bu doğa ve tarih alanı gelecek nesillere korunarak ulaşması sağlanabilir. “ dedi.