Korumar – Adakule otelleri arasındaki Doğal Botanik Parkı’nda, henüz bahar gelmeden çiçekler açmaya başladı.Rengarenk anemonların çıktığı doğal parkta, Kuşadası Belediyesi’nin destekleriyle, Pamukkale Üniversitesi ve EKODOSD işbirliğiyle 3 yıldan bu yana sürdürülen araştırmalarda 18 orkide ve 400’e yakın bitki türü tespit edildi.

Bodur boylarıyla doğal parkın içinde kaybolmamak için, harika bir renk kombinasyonu gerçekleştirerek dikkatleri üzerine çeken Romulea tempskyana’lar, alandaki mikroklima nedeniyle kış ayında baharı yaşatmaktadır.Her yerde kar-kış devam ederken, doğal parkta Globularia alypum gibi çiçeklerin harika renkleriyle doğayı şenlendirdiği görülmektedir.



EKODOSD Bilim danışmanı Prof. Dr. Ali ÇELİK “Doğal Botanik Park’ın olduğu alanda nemli klima bölgesi oluşmuş. Hem Akdeniz elementleri, hem Karadeniz ve İran-Turan elementlerinin yoğun olarak görüldüğü bir yer. Kuşadası için burası çok önemli bir habitat alanı, bu alan mutlaka korunarak geleceğe taşınmalıdır.”

Kuşadası’nda henüz doğallığını yitirmemiş ve zengin biyoçeşitlilik barındıran bu doğa alanı kent içindeki tek doğal alan konumundadır.



Sadece karasal olarak değil aynı zamanda denizel olarak da çok hassas bir alan konumundadır. Muhteşem bir doğal peyzaja sahip olup, aynı zamanda çok zengin bir sualtı faunasını barındırmaktadır.

Doğal parktan geriye doğru bakıldığında, tüm bu doğal zenginliğin 3 bir yanını inşaatların sarmış olduğu görülmektedir.



Hemen arkasında devam eden inşaat, kendi molozlarını örtmek için yapay olarak yeşillendirme çalışmalarını sürdürürken, doğal parkın doğal çiçekleri özgürce açmaya devam etmektedir. Bu alana “Aman dikkat!!!) diyoruz.



1 ay sonra çıkmaya başlayacak olan orkide türleri ve yüzlerce çeşit bitkisiyle bu çok önemli doğal alana tüm Kuşadası sahip çıkmalıdır. Korunarak kullanılabilmesi ve turizme de kazandırılabilmesi için bir an önce gerekli düzenlemelerin yapılması gerekir. Bu düzenlemelere herkesin katkısı olmalıdır. Bu konuda her kuruma ve kuruluşa gerekli müracaatları yapmaktayız.



Kentte bu kadar yoğun yapılaşmaların arasında, gelen ziyaretçilere gösterebileceğimiz doğal bir alan ve gelecek nesillere bırakabileceğimiz doğal bir miras olmalıdır.