Artan nüfus yoğunluğuyla birlikte çoğalan yapılaşmalar ekolojik yapının geri dönülmez biçimde zarar görmesine neden olmuştur.Bir zamanlar nadir bitki örnekleriyle dolu olan Kuşadası’nın doğası iyi korunamadığından birçok türünü kaybetmiş, hangi türlerin kaybedildiğinin tespiti bile yapılamamıştır.
Kuşadası coğrafyasında doğanın bizlere sunduğu zengin bitki çeşitliliğini eski yıllardaki gibi her yerde değil, araştırarak bulmaktayız artık. Kuşadası Belediyesi’nin destekleriyle, Pamukkale Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali ÇELİK işbirliğiyle yaptığımız araştırmalarda, kalabilen doğal alanlardaki bitki türlerinin tespitlerini yapmaya devam etmekteyiz.
Yılın 12 ayında değişik bitki türleriyle karşılaştığımız Kuşadası’nın doğal alanlarında, Sıklamenler ve Acı çiğdemler gibi güz çiçeklerinin yağmurlarla birlikte çıkmaya başladıklarını görmekteyiz.
Güz çiçeklerinin en güzel örneklerinden birisi Sternbergia lutea’lar, Sonbaharın tüm güzelliğini sergiledikleri görülmektedir.
Kuşadası’nda ilk kez 1974’te bulunan Sternbergia’ları, geçtiğimiz yıl Doğal Botanik Parkta ve Güvercinada’da tespit etmiştik. Kuşadası’nın farklı noktalarında görebilir miyiz diye araştırmasını yaptık. Birkaç küçük alanda da gördüğümüz çiçekleri ararken, önemli bir yapı tespit ettik.
Kuşadası’nda pek çıkılmayan bir tepedeki makiliklerin arasında bir kaya mezarıyla karşılaştık.
Mezarın daha önce Kese Dağı’nda tespit ettiğimiz kaya mezarlarından farklı bir şekilde yapıldığını gördük. Mezarın hangi tarihte, kim için yapıldığı ve hangi uygarlığa ait olduğu uzmanlar tarafından yapılacak araştırmalar sonucunda tespit edilebilecektir.
Mezar çevresinde yaptığımız araştırmalarda seramik parçaları ve işlenmiş taş örnekleri bulduk. Alanın muhtemelen Antik Dönem’e ait önemli bir yer olduğunu tahmin etmekteyiz.
Tespit ettiğimiz bulguları Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na bildireceğiz.
Genellikle güneyde Karya bölgesinde görmeye alıştığımız kaya mezarlarının, Kuşadası’nda da çıkması bölge tarihi açısından önemlidir. Yeni tespit ettiğimiz farklı mimari yapısı olan mezarın tarihe ışık tutacak bir anlamı olabilir. Önemli olan bu tür tarihsel zenginliklerimizi hoyratça değil sahip çıkarak korumamız gereklidir. Dünyanın birçok ülkesinden binlerce konuğun geçmiş uygarlıkların izlerini görmeye geldiği düşünüldüğünde, her tarihsel alanın önemi çok iyi anlaşılmalı ve korunmalıdır. Bu coğrafyada yaşayanların en önemli gelir kapısı belki de pek farkında olmadığımız bu doğal ve kültürel zenginliklerimizdir.