Dağlar, insanlık tarihinde geçmiş uygarlıkların dikkatini hep çekmiş ve neolitik çağdan beri tapınmaların, kutsal alanların, dinsel ayinlerin merkezleri olmuş ve orada yaşayanlar tarafından hem korku hem de saygı duyulmuştur. Bazı ülkelerdeki dağlar, binlerce yıldır orada yaşayanlar tarafından kutsal olarak bilinmiş, bu insanlar dağla ilgili kendi efsanelerini ve mitlerini yaratmışlardır.
Kutsal Dağlardan birisi, doğal ve kültürel değerleri açısından benzersiz sayılan Beşparmak Dağları (Latmos),
Diğeri de Fransa’da bulunan Mont Bego Dağı’dır. Ortaçağ’da yazılı bir belge ile “Latmos” un kutsal bir dağ olduğu anlatılmaktadır. Mont Bego Dağı ise böyle bir belge olmamasına rağmen kutsal bir dağ olarak söylenmektedir.
30 yıldır Kutsal Dağ Latmos’un emanetlerini araştıran EKODOSD Onursal üyesi Dr. Anneliese PESCHLOW, Fransa’da kutsal dağ olarak bilinen Mont Bego’da geçtiğimiz ay bir araştırma yürüttü. Dağın neden kutsal olarak bilindiğini inceledi.
Mont Bego; Fransa’da Nice’nin 1 saat kuzeyinde, Fransız Deniz Alplerindedir. Hayli yüksek olan ancak Latmos’la karşılaştırıldığında hiçbir görkemi bulunmayan dağın en önemli özelliği, yüzeyine kazınan M.Ö. 2000 yılına ait kaya resimleridir.
Dağda bugüne kadar yapılan araştırmalarda on binlerce resmin bulunduğu söylenmektedir. Resimlerin özelliği, ağırlıklı olarak boğa kafası (Gök Tanrısının Sembolü) kazınmış. Farklı öldürücü silahlar (Hançer, balta vb.) ve hayvanlar da görülmektedir. Çok az insan figürü bulunmaktadır.
Milli Park statüsüyle korunma altında bulunan dağda ekoturizmin yaygın bir şekilde yapıldığı görülmektedir. Çıkışı çok zor olmasına rağmen, Dünyanın birçok ülkesinden binlerce turistin buraya akın ettiği görülmektedir. Bölgeyi iyi bilen rehberler eşliğinde gezilmektedir. Yalnız yüründüğünde kayaların arasından çıkan bir görevli hemen yaklaşıp uyarmaktadır.
Her tarafta bilgilendirme ve uyarı tabelaları (Elleme-üzerine basma-herhangi bir sıvı dökme vb.) var. Uymayanlara yüksek cezalar kesildiği görülmektedir.
Önemli yerlere orijinal resimlerin yanlarına restitüsyonları konularak gelen ziyaretçilerin bilgilenmeleri sağlanmış.
Mont Bego’da yaşayan yerel halkın, dağ Milli Park olsa da yaşam tarzını değiştirmeden yüzlerce yıllık geleneklerini sürdürdükleri görülmektedir.
Latmos’la, Mont Bego’yu karşılaştıran PESCHLOW “ Mont Bego’da bulunan kazıma resimler Dünyanın birçok yerinde bulunmaktadır.
Ancak Beşparmak Dağları’nda (Latmos) kaya resimlerindeki figürler benzersizdir. Dünya da bu tür aile ve insanı betimleyen figürler, Latmos’tan başka yerde yoktur.
İnsan avcı ve toplayıcı toplum düzeyindeyken aile kavramı önemli değildi. Yerleşik hayata geçtikten sonra ailenin ve kadının önemi daha çok artmıştır. Latmos resimlerinde erkek ve kadının gösterilmesi bereketi göstermektedir.
Kaya resimlerinin ağırlıklı olarak Gök ve Dağ Tanrının etrafında yoğunlaşması, bereket tanrısının merkezi konumuna getirmiş. Latmos’taki Tekerlek Tepe, Dağ Tanrısı ve onun üzerinde Gök Tanrısı olarak belirtiliyor. Belgede Yağmur ve Gök Tanrısına tapınıldığı ve ayrıca yerel bir Dağ Tanrısı olduğu söyleniyor.
Ayrıca bu kaya resimlerinden başka Ortaçağ’a ait manastırlar, yerleşkeler, kaleler ve freskler mevcuttur. Latmos, Mont Bego’yla karşılaştırıldığında özelliklerinin ve güzelliklerinin ne kadar çok olduğu görülebilmektedir.
Mont Bego’ya ulaşım çok zor, buraya performansı iyi olan yürüyüşçüler gidebilmektedir.
Latmos’un birçok yerine ise ulaşım var ve kolay. Tek sorun koruma statüsünün olmaması. Koruma statüsü olmadığından buradaki tarihi bulgular ve benzersiz doğa gün geçtikçe tahrip olduğu görülmektedir.
Özellikle maden ocaklarına izin verilmemelidir. En büyük tehdit bunlardır.
Karakaya Köyü’nde olduğu gibi, Kapıkırı Köyü’ndeki okul da ziyaretçi tanıtım merkezine dönüştürülmelidir. Bu sayede dağa yapılacak turlar 2 merkezden (Aydın/Karakaya-Muğla/Kapıkırı) düzenlenebilir. Gelen ziyaretçiler mutlaka rehber eşliğinde gezdirilmelidir. Köylerden alınacak klavuzlar yardımıyla gidilecek alanlar tespit edilebilir.
Mont Bego’da kalınabilecek çardak gibi basit yerler var. İnsanlar rahat değil.
Latmos’ta ise her biri tarihi eser niteliğinde olan taş evler mevcut. Konaklamalarda bunlar kullanılabilir. Latmos’un önemli özellikleri, ekoturizm faaliyetleri yapan insanların özellikle yabancıların çok ilgisini çekecektir. Prehistorik Kaya Resimleri, Bizans’a ait bulgular, başka yerde benzeri olmayan jeolojik yapıları, Türkiye’deki en önemli fıstık çamı ormanları gezilebilir. Ayrıca yapılacak Geo turda, maden ocaklarının muhteşem bir doğayı ne hale getirdiğini gösteren turlar da yapılabilir.” Dedi.
Mont Bego’da, Latmos’un özelliklerinin birçoğu yok. Ancak tek özelliği de olsa onu koruyacak ve geleceğe taşıyacak planları yapmışlar, koruma önlemlerini almışlar ve de bunu turizme dönüştürerek büyük kazanç sağladıkları görülmektedir.
Kutsal Dağ Latmos’un, bünyesinde barındırdığı emanetler ve özgün doğal peyzajı alanın Milli Park yapılmasıyla korunabilecektir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4. Bölge Müdürlüğü ve Aydın Şube Müdürlüğü’nün bu yöndeki çalışmalarını destekliyor ve diğer kurumlarında aynı duyarlılığı göstermesini bekliyoruz.
Kutsal Dağda tahribatların bu şekilde devam etmesi halinde, 8000 yıllık insanlık tarihinin izleri silinecek ve yüzlerce yıllık dağın geleneksel kültürünü geleceğe taşıyacak Latmos’un çocukları da burayı terk edecektir.