Söke’den Bodrum’a gidenlerin hayranlıkla izlediği, durup çay içtikleri ve muhteşem panoramasında mutlaka fotoğraf çektirip, hoş anılarla ayrıldığı bir doğa harikasıdır Bafa Gölü.Sırtını Antik Dönem’in Latmos’u Beşparmak Dağları’na dayayan Bafa Gölü, dağla gölün en güzel bütünleştiği, güneşin en güzel battığı ve ayın en güzel doğduğu benzersiz yerlerden biridir.
Her köşesinde ayrı bir güzelliğin ve geçmiş uygarlıkların izlerini taşıyan Bafa Gölü, doğa, tarih, botanik, kuş ve fotoğraf tutkunlarının vazgeçilmez mekanları arasındadır.
Bafa’yı panoramik görmek isteyen trekking tutkunları, gölün hemen yanı başından yükselen devasa gnays kayaların içinden tırmanarak gölün muhteşem güzelliğini izlerler.
Dağa çıkamayanlar gölün büyülü güzelliğini, tarihi mekanlarını ve Latmos’un hayranlık uyandıran manzarasını teknelerden izleme imkanı bulurlar.
Nesli tükenme tehlikesi bulunan kuşları Bafa’da her zaman görmek mümkündür.
Söke’den Bodrum’a gidenler durup fotoğraf çektirdiklerinde, arkalarındaki Latmos’un zeytin ve meşe ağaçlarının yerinde oluşan beyazlıkları görecekler artık. Bafa’nın harika doğal peyzajı yok olmaya başladı.
Sadece Bafa’nın doğal peyzajı bozulmuyor, Latmos’un eşsiz güzellikteki doğası geri dönülmez bir biçimde yok oluyor, benzersiz kayaları tahrip ediliyor, binlerce yıllık uygarlıkların izleri, tarih öncesi insan resimleri, kısacası kutsal dağın emanetleri yok oluyor.
Antik Dönem’in mitolojik hikayesi Ay Tanrıçası Selene ile Çoban Endymion’un aşkının geçtiği bu önemli alan, Avrupa kentlerinin ünlü katedrallerinin tavanlarını süslüyor. Binlerce yıl önce insanların, hayvanların ve bitkilerin bir arada mutlu bir şekilde yaşadıkları bu doğa parçası büyük bir tehlikeyle karşı karşıya.
Eğer bir önlem alınmazsa, Bafa’nın kıyısından geçenler hep bu görüntülerle karşılaşacaktır.
Son ağacın kesilmesi beklenmemelidir.
Binlerce yıldır Bafa’nın kıyısından geçenler, Latmos’u hep böyle muhteşem panoramada gördüler. Gelecek nesillerin köstepek çukurları gibi görüntülerle karşılaşmaması için acil olarak bir çözüm bulunmalıdır. Doğasıyla, tarihiyle bütünleşen bu önemli alanın kurtarılmasını sağlayacak yegane çözüm, Bafa’nın var olan koruma statüsünün genişletilmesidir. Bunu sağlayanlar mutlaka tarihe geçecektir.