Ülkemiz kıyılarında nadir olarak yetişen ve nesli tehlike altında bulunan Amaryllidaceae familyasına ait olan Pancratium maritimum cinsi doğal kum zambakları, bölgemizde Pamucak sahilleri, Kuşadası Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nın Dipburun ve delta kumullarında ve Didim Tavşanburnu Tabiat Parkı’nın kuzey kumullarında yetiştiği görülmektedir.
Dilek Yarımadası Milli Parkı’nın en batı ucunda bulunan Dipburun plajındaki kumullara insan girişine izin verilmemektedir.
Bunun nedeni yıldan yıla azalan ve çok az kalan kum zambaklarının Dipburun plajının kumullarında yaşıyor olmasıdır.
Milli parkın delta bölümünde kilometrelerce uzayıp giden bakir kumullar, kum zambaklarının doğal olarak yetiştiği ve korunduğu ender alanlardan biridir. Alanın milli park sınırları içinde bulunması ve insan faaliyetlerinin kısıtlı olması nedeniyle, bu nadir türlerin korunduğu görülmektedir.
Didim Tavşanburnu mesire yerindeki kum zambakları, eski yıllardaki kadar olmasa da alanın Tabiat Parkı ilan edilmesiyle birlikte korunma altına girdiği görülmektedir.
Bölgemizdeki kum zambaklarının en yoğun görüldüğü alanlardan biri, Pamucak sahillerindeki kumullardır.
Kum zambağı varlığının çok zengin olduğu Pamucak sahillerinde koruma statüsü bulunmadığından, çok az kalan bu değerli bitkinin korunma altına alınması için ilgili tüm kurumlara müracaat etmiştik.
Kum zambaklarının etrafına koruma çitlerinin oluşturulması, plaja gelen ziyaretçilerin bilgilendirilmesi ve uyarılması amacıyla tanıtım panolarının dikilmesi ve bitkilerin yoğun olduğu alanlarda yönlendirmeli patika yolların oluşturulmasıyla ilgi öneriler götürmüştük.
Gerek yerel yönetim gerekse diğer kamu kurumları derneğimize gönderdikleri yazılarda; Kum zambağı bitkisinin korunma altına alınması nedeniyle, bitkiyi tanıtan, ayrıca koruma altında olduğunu ve koparılıp taşımanın suç olduğunu belirten tanıtım ve uyarıcı levhaların hazırlanıp bitkinin bulunduğu Pamucak sahil alanlarına yerleştirileceği, bölgede yerleşik ve geçici olarak bulunan şahısların bilgilendirildiği, bitkinin gelişme ve çiçeklenme döneminde takibinin yapılarak daha geniş çaplı bilgilendirme çalışmalarının yapılacağı söylenmişti.
Üzerinden tam 2 yıl geçti. 2 yıl süresince bu konuda bir çalışmanın yapılmadığını ve tanıtım ve uyarıcı tabelaların dikilmediğini gördük.
Herhangi bir koruma tedbiri ve çalışması olmadığından, kum zambaklarında her geçen yıl azalmalar meydana geldiği görülmektedir. Kum zambaklarının olduğu alana temizlik amacıyla traktörler girmektedir.
Bu konuda yeterli bilgisi bulunmayan traktör şoförlerinin tanımadıkları bu bitkileri ezerek geçtikleri görülmektedir. Kum zambakları hakkında bilgileri olmadığından ve uyarıcı bir tabelada dikilmediğinden gelen ziyaretçiler bu değerli bitkilerin üzerine basarak geçtiği görülmektedir. Kum zambaklarının etrafı çevrili olmadığından ve yönlendirici patika yollar yapılmadığından gelen ziyaretçiler gelişigüzel her alandan geçmekte ve bitkiye zarar vermektedirler.
Bazı alanlarda kum zambaklarının deve dikeni denilen bitkilerin arasında kendilerini korumaya çalıştığı görülmektedir. Birçok alanda deve dikenleri temizlendiğinden bazı kum zambaklarının korumasız bir şekilde meydanda kaldıkları görülmektedir. Geçtiğimiz yıllarda bazı alanların kum zambaklarıyla dolu olduğu bilinmektedir. Gerekli yol yönlendirmeleri yapılmadığından kampçılar gelişigüzel her yerden geçmekte ve günümüzde aynı alanda birkaç kökün kaldığı görülmektedir. Kumsalda çok büyük alanlar olmasına rağmen voleybol sahalarının kum zambaklarının olduğu bölgede yapılması bu bitkilerin zarar görmesine neden olmaktadır. Pamucak sahilleri için çok önemli olan, tanıtılabilirse turizme de katkısı olabilecek bu önemli bitki için kurumlar işbirliğine girerek kum zambaklarının kurtarılmasını sağlamalıdır. Çok fazla bir maliyet getirmeyen yöntemlerle hem koruması hem de tanıtılması sağlanabilir. Bu sayede hem bitki korunmuş olur, hem de Pamucak sahillerinde böyle önemli bir bitki türünün yetiştiği konusunda herkes bilgi sahibi olur. Yapılacak bu çalışmalar bitkinin zaman içinde kaybolmasını engelleyecektir. Nadir türlerin yaşayabilmesi için her yerin tabiat parkı ve milli park olması gerekmiyor. Önemli olan bu gibi alanların korunarak kullanılabilmesidir.
Bunu sağlamak içinde öncelikle koruma tedbirlerini almak, halkı bu konuda bilinçlendirmek ve bu bitkiyi en iyi şekilde tanıtmak gerekiyor. Kum zambağının yetiştiği kumullara sahip olan kentler son yıllarda bu bitkiyi tanıtan festivaller düzenlemektedir. Kum zambaklarının turizm bölgesinde olması alternatif bir gezi alanı yaratabilir.
Gelecekte nineleri ve dedeleri torunlarına “ Bir zamanlar Pamucak’ın kumullarında bembeyaz çiçekleri olan kum zambakları açardı” diye anlatmak istemiyorlarsa bu bitkinin korunmasına duyarlılık göstermelidir.
KUM ZAMBAĞI
Kum zambağı (Pancratium maritimum) Nergisgiller (Amaryllidaceae) familyasına ait, kıyı kumullarında yetişen soğanlı bir bitki türüdür. Tüm Akdeniz ülkelerinde ve Karadeniz’in güney kıyılarında yetişir.
Çok yıllık, soğanlı, genişçe uzun şeritsi yapraklı, yaklaşık 40-45 cm boyunda, beyaz çiçekli, çiçeklenme zamanı Ağustos ve Ekim ayları arasındadır. Kum zambaklarının nesli tehlike altındadır. Türkiye'de bulunan zambakların nesilleri tehlike altında olması nedeniyle ülke dışına çıkarılması suçtur. Türe yönelik en önemli tehdit, kıyı bölgelerinde hızla yayılan yazlık konutlardır. Kumullar üzerinde zerafeti temsil eden beyaz görüntüsüyle hoş bir görüntü veren kum zambaklarının önemli özelliklerinden birisi de, kuraklık ve tuzluluğa dayanması, sıcakta çiçek açıyor olması ve hiç su istememesidir.