Duyarlı çiftçilerden aldığımız, Söke Ovasının ortasından geçen kanalda bazı olumsuzlukların yaşandığı ihbarı üzerine olayın yaşandığı alanda incelemeler yaptık.
Yan yana geçen 2 kanalın sularındaki farklılığı hemen fark ettik. Birisinden Büyük Menderes Nehri’nden pamuk tarlaları için alınan sulama suları, diğerinden ise ne aktığı belli olmayan siyah bir sıvının aktığını gördük.
Su dibinden gelen metan gazı patlamalarının yaşandığını fark ettik. Araştırdığımızda Aydın Organize Sanayinin kimyasal atıkları ve evsel atıkların bu tahliye kanalına arıtmasız olarak verildiğini öğrendik.
Sudaki büyük metal yoğunluğu ve hava sıcaklığından meydana gelen oksijen yetersizliği sonunda kanalda bulunan balıkların öldüğünü gördük.
Sudaki ağır metal birikimi ve oksijen yetersizliği sonunda, kanalda bulunan sazan balıkları, yılan balıkları ve tüm küçük balıklarının telef olduğunu tespit ettik.
Her taraf balık ölüsüyle dolu olmasına rağmen, bir yandan da balıkların azalmakta olduğunu fark ettik.
Ölen balıkların azalmasının nedeni, bütün kuşların bu alana gelerek kanalda ölen balıkları yemesiydi.
Nesli tehlike altında bulunan Tepeli Pelikanlar, Küçük Akbalıkçıllar, Gri Balıkçıllar, Gece Balıkçılları, karabataklar, Martılar bölgedeki sulak alanlarda ne kadar kuş varsa bu bölgeye toplandığı gördük.
Kanalda balık yiyen leyleklerin bazılarının durarak düşündüklerini fark ettik. Ölen balıkları yiyen bu önemli kuş türlerinin nasıl etkilendikleri konusunda görüş bildirmemiz çok zor. Ancak olumsuz etkilenecekleri belli. Leyleklerin yaşadıkları köylerdeki vatandaşlara ve tarlada çalışan çiftçilere, kuşlarla ilgili her hangi bir olumsuzluk görüldüğünde haber vermelerini istedik.
Aşağı Büyük Menderes Havzası, doğal hayat açısından zengin önemli doğa alanlarını barındırmaktadır. Burada yaşanan balık ölümleri su kalitesinin ne kadar kötü derecede olduğunu göstermektedir. Bundan sadece balıklar değil alandaki tüm canlılar, sonun da insanlar da olumsuz etkilenecektir. Bu aşırı kirli suların Büyük Menderes Deltası’na kadar gittiği düşünüldüğünde, oradaki ekosisteme vereceği zararlar da büyük olacaktır. Tarım İl Müdürlüğü’ne ölü balıklarla ilgili bir araştırma yapması ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne su kalitesinin analizinin yapılması için birer yazı göndereceğiz. İlgili kurumlar bir an önce bu kirliliği oluşturan ve doğal hayata zarar veren kaynakları tespit ederek engellemelidir.
Bugün yaşadığımız 2. Üzücü olay, büyük bir Caretta caretta iribaş deniz kaplumbağasının Kuşadası Yavansu mevkiinde ölü olarak kıyıya vurmuş olmasıydı. Caretta üzerinde yaptığımız incelemelerde her hangi bir darp ve kesi izine rastlamadık. Muhtemelen 1 gün önce boğularak öldüğünü tahmin ediyoruz.
Carettaların yumurtlama mevsimi olması ve ölen kaplumbağanın da iri yetişkin bir birey olması bölgemizde bu yıl da yuva yaparak yumurta bırakırlar mı sorusunu akla getirmektedir. Son 3 gün içerisinde bölgemizde 2. Carettanın ölmesi üzücü olmuştur. Bu konuda Orman ve Su İşleri 4 Bölge Aydın Şube Müdürlüğü’nü bilgilendirdik.
Deniz ekosisteminin çok önemli bireyleri olan bu canlıların korunması için herkes elinden gelen gayreti göstermelidir. Özellikle balıkçılar, ağlarına ya da paragatlarına takılmış olan caretta gördüklerinde ölü olarak değerlendirmemelidir. Mutlaka ilgili kurumlara ya da derneğimize haber vererek, belki de daha çok uzun yıllar yumurta bırakacak bir bireyin kurtulmasını sağlayacaklardır.
Bu gibi konularda gerek vatandaşların gerekse çiftçilerimizin duyarlı davranması, bilinçlenme seviyesinin sürekli yükseldiğini de göstermektedir. Bilinçlenme yükseldikçe bu tür olumsuzlukların yaşanmasının daha da azalacağını düşünüyoruz.