Aydın'ın Yenipazar ilçesine bağlı, 550 nüfuslu Direcik Köyü’nün güneyinde çam ormanları ve zeytinlikler, kuzeyinde Büyük Menderes Havzasının verimli ovaları yer almaktadır.
Köye hayat veren en büyük etken, hemen yanıbaşından geçen Akçay ve Büyük Menderes Nehri’nin sularıdır. Suların birleştiği yerde iki nehir arasındaki su rengi hangisinin daha temiz olduğunu hemen göstermektedir.
1995 yılında köylülere ait tarlaların toplulaştırma nedeniyle birleştirilmesiyle birlikte, tarlaların arasındaki kanal kenarlarında bulunan karaağaçlar, tesfiye çalışmalarını yapan kurumun çalışmaları sırasında buradaki doğal yaşam alanları düşünülmeden kesilmiş.
Sulakalanlarda beslenme için çok cazip ortam bulan gribalıkçıllar, burada üreme yapıyorlardı.
Akçay ve Büyük Menderes Nehri’nin yanındaki tarlalardaki ağaçlarda üreme yapan Gri Balıkçıl kolonisi yuvaları bozulunca, en yakın ağaçların olduğu Direcik Köyü’ndeki fıstık çamı ağaçlarının üzerine yuva yapmak zorunda kalmışlardı.
Daha sonra Direcik Köyü muhtarı Emin YİĞİT bizden yardım istemişti. 2 yıldır Direcik köyü Muhtarlığı ile bu konuda çalışmalar yürütüyoruz.
Gribalıkçılların bir yerleşim yerine ve fıstık çamına yuva yaptıkları bugüne kadar pek tespit edilmemiştir.
Yaban kuşlarından olan gribalıkçıllar, ilk kez bir yerleşim alanın içine yuva yapmaktadır. Direcik köylülerinin duyarlı davranışlarıyla köy içinde insanlarla birlikte barışık bir şekilde yaşamalarına devam etmektedir. Çiftleşme dönemlerinde ağaçların bulunduğu parkın tüm ışıkları köy muhtarlığı tarafından söndürülmektedir. Geceleri çiftleşirken çok ses çıkaran gribalıkçıllara alışan köy sakinleri, rahatsız olmadıklarını, aksine mutlu olduklarını söylemektedir.
Her yıl Ocak ayında gelen gribalıkçıllar için Direcik Köyü’ne gittiğimizde, 30 kadar gribalıkçılın erken gelmesi bizleri şaşırttı.
Direcik Köyü Muhtarı Emin YİĞİT “Bu yıl ilk defa çok enterasan bir durum gözlemledik. Gri balıkçılları uzun yıllardır takip ederiz. Hatta köyümüzün yaşlıları gelişlerini ve gidişlerini kayıt altına alırlar. Her yıl Ocak ayının 8 ile 10. günü arasında gelirlerdi. İlk kez 23 Aralık’ta yani 16 gün erken geldiler. Kuşların bir işaret verdiğine inanıyoruz. Bu kadar erken gelmeleri bu yıl kışın sıcak geçeceğini gösteriyor. Bölgemizde bugüne kadar ak kırağı hiç olmadı. Don yapmadı. Biberlerin yaprakları bile hala yeşil. İklimlerde bir gariplik hissediyoruz. EKODOSD’la birlikte kuşları takip ediyoruz. Her yıl yaralanan kuşlarımız oluyor. EKODOSD’u arayıp, yaralı kuşları onlara teslim ediyoruz.” Dedi.
Bu yıl gri balıkçılların 15 gün erken gelmesinin, iklimle ilgisi olduğunu düşünüyoruz. Kuşlar ekosistemin çok önemli parçaları. Onların hareketlerinden iklimlerin değişmesini, doğanın tahribatını rahatlıkla gözleyebiliyoruz. Gri balıkçıllar Direcik Köyü’nün simgeleri haline gelmişler. Köy sakinleri de bu kuşlara karşı çok hassaslar ve sahip çıkmışlar. Büyük Menderes Nehri ve Akçay’ın, Direcik Köyü’nün hemen yanında olması kuşların beslenmeleri için çok önemli. Köylülerde bunun farkındalar. Bölgenin doğasının korunması için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Nehir kısında kesilen ağaçların yerlerine yeni ağaçlar dikecekler. İki önemli nehir, insanlara olduğu kadar kuşlara da hayat veriyor. Suyun olmadığı yerde yaşamak mümkün değildir. Eğer kuşlar burayı terkederse, su da bitmiş demektir. Sulakalanlarımızın korunması çok önemlidir. Direcik Köyü’nün en büyük şansı, suların birleştiği yerde kurulmasıdır. Köylülerin hem sularına hem de kuşlarına sahip çıkmaları çok sevindiricidir.
Gri balıkçılların Direcik köyünü tercih etmesi ve köylülerin bu kuşlarla barışık yaşamasının, köyün tanıtımına olumlu katkı yapacağına inanıyoruz.
Ayrıca köyün içinde barınmaları ve üremeleri, gidişleri ve gelişleri sürekli göz önünde olduğundan, kuşların hareketleri köylüler tarafından kolaylıkla izlenmektedir. Kuşların hareketlerindeki değişimlerden, iklim değişiklikleri ve kuşların yaşam alanlarındaki olumsuz durumlar tespit edilebilmektedir. Kuşların yaşam alanları olan sulaklanların korunması, gribalıkçılları daha çok yıllar Direcik Köyü’nde tutacaktır.