Geçtiğimiz hafta Aydın’ın Çine İlçesine bağlı Sağlık Köyü civarında Gökbel Dağı’nın kuzey yamaçlarında Prof. Dr. Neşe ATİK tarafından Tarih Öncesi Dönem’e ait bir kaya resmi tespit edilmişti.
1994 yılından bu yana Beşparmak Dağları’nda prehistorik resimler üzerine çalışan ve bugüne kadar 172 resim tespit eden derneğimiz onursal üyesi Dr. Anneliese PESCHLOW’la birlikte yeni bulunan resmi incelemek için, Sağlık Köyü’ne gittik.
Resimlerin yerini bilen kişinin rahatsız olması nedeniyle tarif edilen kayayı ararken yolda bir sürprizle karşılaştık. Gökte ne kadar yağmur varsa üzerimize yağdı. Yol diye gittiğimiz yerin birden sularla dolması sonucu buranın bir dere yatağı olduğunu anladık. Yoğun sağanağa rağmen arayışımızı sürdürdük.
Sonunda resimlerin olduğu mağarayı bulmayı başardık. Binlerce yıllık insanlık mirasları kayanın üzerinde duruyordu. Latmos’taki birçok kaya resminin olduğu mağaralar gibi, burada da içinden su aktığını gördük.
Küçük bayan ellerine ait izlerin bulunduğu kayada, erkek ve bayan figürlerine de rastladık.
“Latmos Bölgesi Prehistorik Kaya Resimleri” olarak adlandırılan ve sadece belirtilen bölgede yayılımı olduğu düşünülen bu resimlerin, Çine’de de tespit edilmesi, Çine’nin Taş Devri’ndeki yaşantısına yeni bir pencere açmıştır” diyen Prof. Dr. Neşe ATİK’in bu sözleri önemli bir gerçeği yansıtmaktadır. Beşparmak Dağları’nın zirvesi olan Tekerlek Dağ merkez olmak üzere, resimlerin çok geniş bir coğrafyaya yayıldığını göstermektedir.
Geçtiğimiz aylarda gittiğimiz Çine Çayının(Şu anda baraj oldu) kıyısındaki Kemertaş fresklerini incelemiştik. Anneliese PESHLOW Kemertaş resimlerinde sadece fresklerin olmadığını farklı izlerinde bulunduğunu söyledi.
Gerçekten de çektiğimiz resimleri dikkatli bir şekilde baktığımızda Anneliese’nin söylediği Tarih Öncesi Kaya Resimlerini fark ettik. Bizans Dönemi’nde, Prehistorik kaya resimlerinin üzerine fresklerin yapıldığını gördük.
Türkiye’de birçok madencinin hayali olan bu kayalar, 8000 yıllık insanlık mirasının izlerini taşıyor. Resimlerin yoğun olduğu bölgeden kilometrelerce ötede yeni bulguların çıkması, her an her bölgeden yeni kaya resimlerinin çıkabileceğinin göstergesidir. Bu kutsal dağ mutlaka korunmalı ve koruma statüsü altına alınmalıdır. Bu dağda çıkan madenden kazanılabilir ama geri dönülmez tahribatlar oluşarak, insanlık tarihinin tüm izleri silinebilir. Asıl maden yerin üstündedir ve burada yaratılacak turizmle hem bu tarihsel miraslar korunur hem de yüzyıllarca daha çok kazanç elde edilir. Beşparmak Dağları’nın ve çevresinin doğal ve kültürel değerlerini koruma ve tanıtma çalışmalarını sürdürmeye devam edeceğiz.