Afrika’dan ülkemize üremek için gelen leyleklerden bir bölümü Aşağı Büyük Menderes Havzası’ndaki köylerde yuva yapmaktadır. Bölgede en çok leyleğin geldiği leylek dostu Avşar Köyü’nde, bu yılın ilk yavruları yumurtadan çıktı. Köy halkı yavruların çıktığını görünce çok sevindi.
Gayet sağlıklı görülen yavruların anne ve babaları sırayla yiyecek aramaya gittikleri ve yuvada bekleyenin ise kanatlarını açarak yavruları sıcaktan korumaya çalıştığı görülmektedir. Yavrular belli bir olgunluğa geldikten sonra EGE ÜNİVERSİTESİ – EKODOSD işbirliği ve AYDEM’in destekleriyle, pilot seçilen köylerde bu yıl da halkalama çalışmaları yapılacaktır.
Üzücü haber ise; Avşar Gölü’nün yanında tarlasını süren bir çiftçi, göl kıyısında bir leyleğin çırpındığını ve kalkamadığını muhtara bildirir. Muhtar EKODOSD derneğini arayarak hemen haber verir.
Avşar’a gittiğimizde taşkın sularının çekilmesiyle balçıklaşan toprakta leyleğin çırpındığını ve kendini kurtaramadığını gördük.
Leyleği kuru bir alana alarak kontrollerini yaptık. Leyleğin ayağa kalkamadığını ve ayaklarının tutmadığını gördük.
Leyleğin kontrollerini yaparken başka bir leyleğin üzerimizde devamlı uçtuğunu fark ettik.
Tarlada çalışan Avşar Köylüleri; leylekleri çok sevdiklerini, onlarla dost olduklarını söylediler. Bu leyleği de taşkın sularının çekildiği yerde gördüklerini ve hemen muhtara haber verdiklerini belirttiler.
Köye getirdiğimiz leyleği çamurlarından temizledik.
Leyleği temizlediğimiz yerde bulunan platforma bizi takip eden leylek geldi ve sürekli aşağı bakarak bizim ne yaptığımızı kontrol etti. Bunun eşi olduğunu anladık. Sürekli gagasını takırdattı. Belli ki eşinin bu durumundan o da üzüntü duyuyordu. Biz leyleği aracımıza alıp köyden çıkıncaya kadar bizi takip etti. Sanki “eşimi nereye götürüyorsunuz, ya da tedavi edip hemen getirin, yavrularla beni yalnız bırakmayın” der gibiydi.
Leyleği Kuşadası’ndaki gönüllü veteriner üyemiz Nevzat YILDIZLI’ya getirdik.
Veteriner Nevzat YILDIZLI; leyleğin ishal olduğunu, bitkin düştüğünü, ayaklarda ve diğer yerlerinde bir sorun görülmediğini belirtti. Antibiyotik vurularak, vitamin desteği sağlandı. Birkaç gün aynı tedavi uygulanarak, gözlem altında tutulacak. İyileşme görüldüğü takdirde Avşar Köyü’ne geri götürülerek tekrar doğal yaşam alanına bırakılacak.
Eski yıllara göre leylekler ve diğer canlılar üzerinde duyarlılığın arttığını görmekteyiz. Özellikle köylerde yapılan çalışmalar ve izlemelerin farkındalık oluşturduğunu gördük. Köylüler leyleklerin başına gelebilecek en ufak bir olayda duyarlılık göstererek, onların kurtarılması için çabaladıklarını fark ettik. Sulak alanların korunması bu canlıların geleceğini olumlu olarak etkileyecektir. Kurumlar ve kuruluşlar, Üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve gönüllü veterinerler bu canlıların neslini çoğaltarak sürdürebilmesi için ellerinden gelen gayreti göstermektedir. Kentlerde yaşayan aileler, leyleği televizyonlarda görebilen çocuklarını, Aşağı Büyük Menderes Havzası’nda yer alan leylek köylerine götürerek, yaz konuklarını yakından gösterebilirler. Leyleğin hiç gitmediği ülkelerden gelen özellikle çocuklu turistler için, leylek köyleri alternatif bir gezi alanı olabilir.