Sulak alanlar balıklar ve su kuşları olmak üzere ekolojik değeri yüksek, zengin bitki ve hayvan çeşitliliği ile birçok türün yaşamasına olanak sağlayan çok önemli ekosistemlerdir.
Kuşadası’nda bugün Adagöl olarak bilinen bölge turizmin daha gelişmediği yıllarda bir sulak alandı. Flamingo ve pelikan gibi birçok su kuşu uzun yolculuklarında burada mola verir ve kendileri için çok zengin olan bu alandan beslenmelerini sağlardı. Sulak alanlara pek fazla değer verilmediğinden ve buradaki zenginlikler göz ardı edildiğinden, bataklık olarak görülerek zamanla gerçek işlevini yitirmiştir.
Günümüzde bu alan denizle birleştirilmiş ve eski halinden eser kalmamıştır. Zamanında birçok türe ev sahipliği yapan eski sulak alan, bugünkü Adagöl şekliyle kıyısına gelen çocukların canlı aradıkları ama bulamadıkları bir gölete dönüşmüştür.
Dünyada 5000 bireyi kaldığı bilinen nesli tehlike altındaki tepeli pelikanlardan bazıları her yıl mutlaka Kuşadası’na ziyaret etmektedir. Kimbilir belki de içgüdüsel bir hareketle, kendinden önceki nesillerin ziyaret ettiği bu sulak alanı aramaktadır.
Kuşadası’ndan başlayan ve Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nda bıçak gibi kesilen yapılaşmaların yerinde, 40-50 yıl öncesine kadar sulak alanlar vardı.
Günümüzde bu sulak alanlardan geriye çok küçük bir alan kalmıştır. Binlerce konutun içinde kalan bu sulak alan Kocagöl’dür. Küçük gibi görünse de adının Kocagöl olması zamanında nasıl bir yer olduğu konusunda ipuçları vermektedir. Biraz derin olması ve Samsun Dağından gelen su kaynakları beslediğinden burasını kurutmak mümkün olmamıştır.
Başta sakar mekeler olmak üzere birçok kuşa ev sahipliği yapan Kocagöl, birçok canlının barındığı ve beslendiği önemli bir sulak alandır.
Zengin bir ekosistemin devam ettiği görülmektedir.
Tamamıyla sazlık olan bu sulak alanda birçok su kuşları, su canlıları ve birçok balık türü bulunmaktadır. 2. Konut furyası başladığında etrafında tek tük villalar yapılmaya başlandı.
Zamanla sazlıklar açılarak Kocagöl’ün etrafının villalarla çevrildiği görüldü.
Hatta deniz kenarında yer kalmadı, Samsun Dağı’na doğru büyük bir hız ve hırsla bir yapılaşma başladı. Sulak alanlar kaybedildiği gibi, yeşil ormanlarında yavaş yavaş kaybedildiği görüldü.
Kocagöl’ün etrafındaki sazlıklar sivrisinek yapınca, bunu önlemenin en kolay çaresini yakmak olarak düşünenler, düşündüklerini yavaş yavaş hayata geçirdiler.
Sadece dışında değil, gölün içinde de bir şeyler yapmak lazım diyenler, balık çiftliklerini kurdular.
Havuzlardaki atıklar önce göle giriyor.
Kocagöl’ün denizle bağlantısı var.
Buradan açılan bir kanalla denize gidiyor.
Kanalın hemen yanından binlerce insanın girdiği kilometrelerce uzanan sahil sitelerinin plajları bulunmaktadır.
Kuşadası’nın 3. Sulak alanının henüz işlevini yitirmediği görülüyor. Kuşadası’na 10 km. uzaklıktaki Kirazlı Köyü’nde bulunan bu sulak alan, yöre insanlarınca bük olarak biliniyor.
Pek fazla rant getirici bir özelliği yok, ama Kuşadası için hayati önem taşıdığı görülmektedir.
Etrafındaki 3 derenin beslediği bu sulak alan, bir yandan sel sularını depolarken bir yandan da Kuşadası’nın ihtiyacı olan suların yer altı kaynaklarında birikmesini sağlıyor.
3 tarafı kızılçamlarla çevrili bu sulak alanda zengin bir ekosistem devam etmektedir. Bahar ayının girmesiyle birlikte kuş ve kurbağa seslerinden oluşan büyük koro, doğanın uyanışını göstermektedir.
İşe yaramaz bataklıklar olarak görülen sulak alanlar bir bir tahrip edilmiştir. Biyolojik çeşitlilik açısından zengin doğa müzeleri olan sulak alanlar, doğal işlevleriyle ekosistemleri ayakta tutmaktadır. Kuşadası’nın su ihtiyacını karşıladığı gibi, yer altı sularının korunması ve depolanmasını sağlamaktadır.
Var olan sulak alanlarımızı koruyup, çocuklara bunların önemini anlatmalıyız. Sulak alanlar yoksa sağlıklı bir hayatın da olmayacağını öğretmeliyiz. Yeni yetişen çocukların hepsi kuşları artık sadece televizyonlardaki belgesellerden izlemektedir. Kuşadası yanı başındaki sulak alanları koruyabilseydi, bugün flamingoları, tepeli pelikanları, sakar mekeleri, balıkçılları bugünün çocukları görebilecekti. Aynı zamanda kuş gözlem turizmi kentin yanı başında yapılabilecekti.