Ege kıyılarının en güzel koylarından biri olan Kazıklı doğal limanı, “fırtınaya yakalanan gemiler gelsin de, koynumda saklansın” der gibi kıvrımlar oluşturarak, karaya doğru derin bir kavis çizdiği görülür.
Akdeniz bitki örneklerinin en canlı örneklerinin görüldüğü kıyılarda kısmen yapılaşmalar olsa da, özellikle güney kıyılarının bakir ormanlarındaki güzellikler hemen göze çarpmaktadır.
Bir zamanlar dünya yatçılarının önemli uğrak yerlerinden biri olan bu doğa harikası kıyılara, balık çiftlikleri yerleştirilince yatlar buralara uğramaz olmuştur.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nca alınan kararla çiftliklerin son yıllarda açık denize alınmasından sonra, yatların tekrar kıyılarda yer almaya başladıkları görülmüştür.
Aydın-Muğla kıyı sınırında bulunan Kazıklı Koyunda yapmış olduğumuz araştırmalar sırasında, kıyıya vuran Caretta caretta cinsi iribaş bir deniz kaplumbağası ile karşılaştık.
Deniz ekosisteminin nesli tehlikedeki en önemli canlılarından biri olan carettanın neden öldüğünü tespit etmek için inceledik. Deniz kaplumbağasının hiçbir yerinde bir yara ve darp izine rastlamadık. Ağız içi kontrolünde herhangi bir iğnenin olmadığını gördük.
Carettaları tehdit eden en büyük etkenlerden birisi de naylon poşetlerdir. Denize atılan naylon poşetleri ya da benzeri atıkları denizanası sanarak yutan carettalar, sindirim ve boşaltım yolları tıkandığından ölmektedir. Carettayı bulduğumuz kıyıdaki çevre kirliliğini görünce bir inceleme yaptık.
Kıyılarda korkunç bir manzarayla karşılaştık.
Hiçbir yerleşimin olmadığı bu kıyılarda balık yemi çuvalları, halatlar, naylon torbalar, poşetler, plastikler vb. her türlü atıkla dolu olduğunu gördük.
Bu kıyıların temizlenebilmesi için “yüzlerce insanın burada bir çevre temizliği gerçekleştirmesi gerekir” diye düşündük.
İnsan girişi olmamasına rağmen bu kadar çok çöpün birikmesinin nedeni belliydi. Denize atılan çöpler dalgalarla kıyıya gelip birikiyordu.
Sadece kıyılar değil, Akdeniz bitki örtüsünün en güzel örneklerinin görüldüğü ormanın içi çöplerle doluydu. Ormanın 200 mt. İçine kadar her taraf köpükler, naylon poşetler, yem torbaları ve plastik atıklarla doluydu.
Yüksek olan kayaları geçemeyen çöplerin, buldukları tüm irili ufaklı koyları doldurduklarını gördük.
Bölgede yaşayan yöre insanlarına çöplerin kaynağını sorduğumuzda, hepsi açıkta ki tesisleri gösteriyordu.
Çöpler incelendiğinde, ekmeğini denizden kazanan insanların atıkları olduğu hemen belli oluyordu.Her koyda, her kıyıda bu sektöre ait atıkların olduğunu tespit ettik.
Son derece doğal ve bakir olan kıyıların atıklarla dolu olduğunu gördük. Sualtında ise ne gibi atıkların olduğunu düşünmek bile istemiyoruz.
Adeta çöplüğe dönen kıyılarda biriken atıkların, Ege’nin en güzel koylarından biri olan Kazıklı Körfezi’nde, büyük bir çevre kirliliği oluşturduğu görülmektedir.
Çöplerin türleri tespit edildiğinde denize kimlerin attığı açıkça görülmektedir. Denize ve çevreye atılan bu atıklar, hem kıyı kirliği yaratmakta, hem de birçok canlının yaşamını tehdit ettiği görülmektedir. Bölgede yaşayan balıkçılar sık sık caretta ölümleriyle karşılaştıklarını bildirmektedirler. Bu konuda yaptırımı bulunan ilgili kurumlara büyük görev düşmektedir. Çevre kirliliği yaratanların hem bilinçlendirilmesi, hem de yaptırım uygulanması gerekmektedir. Denizlerimizi en iyi koruması ve duyarlı olması gerekenler denizden ekmek yiyenler olmalı, kazanırken doğayı kaybetmeden, tahrip etmeden, kirletmeden koruyarak kullanmasını öğrenmelidirler.