Latmos(Beşparmak)Dağları, doğal ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra jeolojik ve jeomorfolojik açıdan Türkiye’nin en önemli alanlarından biridir.
Ekoturizm açısından zengin doğal ve kültürel kaynaklara sahip Latmos(Beşparmak) Dağları, aynı zamanda ilginç jeolojik yapısı nedeniyle de, ülkemizde yeni gelişmeye başlayan jeoturizm için olağanüstü güzellikte kayaçlara sahiptir.
Bu coğrafyaya ilk gelenler devasa boyutlardaki kayaların içine girdiklerinde kendilerini farklı bir gezegende hissetmekte, dinozorlar çağına gitmektedirler.
Gelen ziyaretçiler caretta kayasında olduğu gibi, ilginç kaya oluşumlarından farklı figürler çıkarmakta, farklı fosillerle karşılaşmaktadırlar.
Latmos (Beşparmak)Dağları; doğası, tarihi, arkeolojik zenginlikleri, 8000 yıllık kaya resimleri ve ilginç kayaç oluşumlarıyla birlikte değerlendirildiğinde, dünyanın en güzel jeolojik açık hava müzelerinden biri olabilir.
Latmos’un jeopark olarak değerlendirilmesi, öncelikle bu jeolojik mirasın ve tarih öncesi dönemden Osmanlıya kadar uzanan uygarlıklardan kalan eserlerin korunmasına yol açacak, gelecek kuşaklarda bu zenginlikleri görebilecektir.
Latmos’un ilginç jeolojik yapısı, zengin doğal ve kültürel kaynakları keşfedilmeye değer güzelliklerle doludur. Fransa’daki Haute-Provence Jeoparkı, doğanın hiç tahrip edilmeden korunduğu ve yerel ve bölge halkının ekonomisini olumlu katkı yapan örnek yerlerden biridir. Bu bölgeye on binlerce turistin ziyaret ettiği bilinmektedir.
Dünyada birçok ülke bu tür alanlarını jeopark kapsamına dönüştürerek, bölgenin ekonomik ve sosyal yaşamının geliştirilmesine ve kalkındırılmasına çalışmaktadır. Bu çalışmalar hem yerel/bölgesel kalkınmayı sağlamakta hem de doğal ve tarihi mirasları korumaktadır.
Latmos’un muhteşem coğrafyasındaki ilginç kayaç oluşumlarında bazen fizik kurallarını alt üst eden görüntülerle karşılaşılır.
Gelen ziyaretçiler gökten yağmış gibi duran kayaların görüntüleri karşısında hayranlıklarını gizleyememektedir.
Bazen kırılmış bir yumurtanın yarısıyla,
Bazen bir gorilin ürkütücü görüntüsüyle,
Bazen bir kuşun başını arkaya çevirmiş görüntüsüyle,
Bazen yalan söylemekten burnu uzayan Pinokyo ile,
Bazen şişe burunlu sevimli bir yunusla,
Bazen insan suratına benzeyen bir kayaçla,
Bazen kapüşonunu başına geçirip kayalar arasında yürüyen bir rahiple karşılaşılabilir.
Latmos’un bu geniş coğrafyasına gökten yağmış gibi duran binlerce kayaçtan, hayal gücüne bağlı olarak inanılmaz figürler ortaya çıkarılabilir. Bunların hepsi ayrı bir zenginliktir. Bu zenginliklerin korunması ve koruyarak kullanılması yerine, günümüzde tamamıyla ortadan kaldırılmak istendiği görülmektedir.
Latmos(Beşparmak) Dağları, arkeolojik, ekolojik, jeolojik, kültürel zenginlikleriyle jeopark olmaya aday önemli bir doğa alanıdır. Böylesine önemli bir alanda büyük bir hırs ve hızla maden ocaklarının sayıları her geçen yıl artmaktadır.
Patlatılan dinamitlerle birlikte, olağan üstü güzellikteki kayaçlar, direnemeyen ağaçlar, tarih öncesinden günümüze kadar gelen insanlığın izleri silinip gitmektedir.
Latmos’un bu gizemli coğrafyasına; tarih öncesinden Osmanlıya kadar gelen dönemlerde yaşayan uygarlıkların hiçbiri zarar vermemiş ve bu uygarlıkların doğanın kurallarına göre hareket ettikleri görülmüştür. Günümüzde ise insanların kurallarına göre, Latmos’un bu muhteşem coğrafyasının tahrip edildiği görülmektedir.
Dünyanın pek çok ülkesinde doğa koruma bilinci artarak çoğalmaktadır. Doğasına, tarihine, kültürüne sahip çıkan insan sayısını biz de çoğaltmalıyız. Benzersiz güzellik ve zenginliklerle dolu Beşparmak Dağları’nın doğal yapısının korunarak, akılcı biçimde yararlanılması için bir an önce harekete geçilmeli ve jeosit olarak değerlendirilmelidir.