Turizmin gelişimiyle birlikte artan nüfus yoğunluğu ve meydana gelen sürekli yapılaşmalar son 25 yıl içinde Kuşadası’nın ekolojik yapısını ve doğal peyzajını bozmuştur. Rantın ön plana çıktığı ve gelecek düşünülmeden sadece parasal değerler ön planda tutularak, Kuşadası’nın doğasında büyük ölçüde tahribatlar yaşanmıştır.

Turizmin olmazsa olmaz koşulu olan çevre göz ardı edilerek, başta zeytin olmak üzere birçok ağaç ve Akdeniz bitki örtüsünün önemli türleri yok edilmiştir.


Kuşadası kıyılarında yapılaşmalardan ve insan müdahalelerinden kurtularak bugüne kadar doğal şekliyle gelebilen tek alan, Korumar-Adakule otelleri arasındaki bölgedir.




Herkesin kayalık, çalı-çırpı gözüyle baktığı bu alanda, Akdeniz bitki örtüsünün en güzel örnekleri görülmekte, yaban hayatı ve zengin bir kıyı ekosistemi devam etmektedir.



Genellikle kayalık bir arazi olan alanda önemli bitki türleri yetişmektedir. Kırmızı bölgenin içi kış aylarında çıplak kayalık bir yer gibi görünmektedir.



Aynı alan bahar ayı geldiğinde, Kuşadası kıyı şeridinde sadece Milli Parkın Karasu koyunda yetişen yabani şebboylarla rengarenk bir görünüme kavuşmaktadır.




Korumar-Adakule arasındaki bu alan bakir olması nedeniyle bahar ayıyla birlikte botanik bahçesine dönüşür.
Halk arasında salep olarak bilinen orkideler alanın en önemli bitki türlerindendir.
Bölgede bugüne kadar yaptığımız araştırmalarda 16 orkide türü bulunmuştur.
Alanda yaptığımız araştırmalarda 100’ün üzerinde bitki türü tespit edilmiştir.

Alandaki makilikler ve ağaçlarda onlarca kuş türü görülmektedir.



Kuşadası’nın simgesi sayılan kaya güvercinleri, bakir olması nedeniyle kıyı kayalıklarında yaşamakta ve üremektedir.

Alan kentin içinde adaçaylarının doğal olarak yetiştiği tek yerdir.





Kıyı yapısının kayalık olması nedeniyle alanda birçok mağaralar bulunmaktadır. Bu mağaralardan birisinde dünyada nesli tehlike altında bulunan en önemli 12 türden birisi olan Akdeniz Foku(Monachus monachus) yaşamaktadır.

Alanın kıyı kesimlerinde Caretta caretta ve Chelonia mydas türü deniz kaplumbağaları görülmüştür.

Kuşadası kıyı kesiminde orfoz balıklarının yaşadığı tek yer alandaki kayalıklardır.

Müren balıkları alandaki önemli sualtı canlıları arasında yer almaktadır.



Alanın kıyı kesimlerinde bulunan deniz erişteleri(Posidonia oceanica) içinde, birçok deniz canlısı barınmakta, beslenmekte ve üremektedir.


Alan içindeki birçok nokta, Kuşadası manzarasının izlenebileceği ve fotoğraflanabileceği doğal teraslara sahiptir.



Kentin yanı başında henüz doğallığını yitirmemiş zengin biyolojik çeşitlilik barındıran bu alanın korunması ve doğal botanik parkı olarak değerlendirilmesi için Kuşadası Belediye Başkanlığı’na müracaat etmiştik. Önerdiğimiz proje önemli türlerin yaşadığı bu alanın ortak mirasımız olarak kabul edilip, doğal şekliyle gelecek nesillere aktarılması, aynı zamanda koruyarak kullanılması şeklindeydi.

Kuşadası Kaymakamı Mustafa ESEN ve Belediye Başkanı M.Esat ALTUNGÜN’le birlikte alanda incelemelerde bulunmuştuk.



Yaptığımız müracaat, Belediye Başkanı M.Esat ALTUNGÜN tarafından meclise sunulmuş ve alan oybirliği ile “Doğal Botanik Parkı” olarak kabul edilmiştir.



Kuşadası Belediyesi tarafından, EKODOSD’un ve uzman kuruluşların da desteği alınarak, alanın doğallığı bozulmadan patika yollar, deveci koyuna asma köprü, kuş gözlem ve manzara izleme teraslarının yapılacağı,  koruma-kullanma dengesi gözeterek ekolojik turizm meraklılarının bölgeye ziyaret etmeleri ve Kuşadası’ndaki eğitim kurumlarındaki öğrencilerin doğa sevgisi ve bilinç aşılamaya yönelik temel çevre eğitim programlarının düzenlenmesine yönelik çalışmaların gerçekleştirileceği bildirilmiştir.

Bildiğimiz kadarıyla Kuşadası’nda belki de tarihinde ilk kez, doğal bir alanın korunması hakkında bir karar alındığını görmekteyiz. Bu nedenle Kuşadası Belediye Başkanı Sayın M. Esat ALTUNGÜN’e ve kararı onaylayan tüm meclis üyelerine teşekkür ederiz