Aydın’ın Köşk İlçesiyle, İzmir’in Ödemiş’in İlçesi’nin sınırlarının kesiştiği noktada yer alan kestane köyü Eğrikavak bölgesinde yürüdük bu hafta.
Parkurun başında cennet gibi doğaya atılan çöplerle karşılaştık. Tüm köylerin en büyük sorunuydu çöpler. Köylüler “nereye atacağız, çöpleri alan yok, yerimiz de yok” deyip, Koçak Kanyonu’na döküyorlar.
Köylülerin çöp konusunda çözüm bulmaları çok zor. Çöplerin bir toplama merkezinde biriktirilerek, hiç olmazsa ayda bir kere buradan araçlarla alınması gerekir. İlgili kurumların ve İl Genel Meclisinin Köylere Hizmet Götürme Birlikleri’nin bu konuda çözüm yaratmasının sorunları çözeceğine inanıyoruz. Yoksa köylerin tüm çöpleri doğal alanlara, akarsulara atılarak sorunların daha da büyümesine neden olacak ve her yer çöplerle dolacaktır.
Bu çirkin görüntüleri arkada bırakarak, stabilize bir yoldan Kestane Yaylasına tırmandık.
Türkiye’nin kestane ambarı olan Aydın’da, en çok kestanenin toplandığı köylerden biri olan Eğrikavak yaylasının kestanelikleri içine girdik.
Daha pazara düşmeyen kestaneleri ağaçtan toplayarak yedik. Türkiye’de en fazla kestane üreten yer olmasına rağmen, kestane şekeri vb. işletmelerin çoğu Bursa gibi şehirlerde olduğundan, bölgemiz bundan yeteri kadar yararlanamamaktadır. Yayladaki kestane ağaçlarının bazılarına giren hastalığın, köylüleri kara kara düşündürdüğünü gördük. Kestane üreticileri bir an önce diğer ağaçlara da sıçramadan bu sorunun halledilmesini istiyorlar.
Çok güzel bir havada yaptığımız etkinlik, doğanın haşmetli cömertliğiyle birleşince herkes keyif aldı.
Eğrikavak yaylasından Koçak Kanyonu’na inmek için dar bir patikaya girdik. Patikanın her yanını güz çiçeklerinden sıklamenlerin sardığını gördük.
Ressamların tuvalinden çıkmış gibi görülen renklerin armonisini izleyerek patikadan aşağıya doğru inişe geçtik.
Hazan mevsiminin buralara hüznü değil, coşkuyu ve neşeyi getirdiğini gördük.
Koçak Kanyonu’nun vahşi coğrafyasında Akdeniz bitki örtüsünün en güzel örnekleriyle karşılaştık.
Pürüzsüz ve kaygan gövdeleri ve kırmızı meyveleriyle sandal ağaçlarını hayranlıkla izledik.
Koçak Kanyonu’nun doğu yarlarında da çöp sorununun olduğunu gördük. Orada da yukarıdan atılan çöplerin kanyon içindeki çaya indiğini tespit ettik.
Koçak Vadisi, Aydın bölgesindeki doğal bitki örtüsünün en güzel örneklerinin görüldüğü ve yaban hayatının devam ettiği vahşi bir coğrafyada yer almaktadır.
Tüm bu güzellikleri gerek buradaki yöre insanları gerekse bizim gibi dışarıdan gelenlerin koruyarak kullanması gerekir.
Bu kanyonun etrafında yaşayan yöre insanlarına bu bilinç aşılanmalı, kanyonun güzelliklerine sahip çıkmaları teşvik edilmeli, ilgili kurumlarda etkin kurallarla denetimlerini sürekli yapmalıdır.
Böylesine güzel alanların azaldığı günümüzde, doğaya saygı gösterilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır.
Kentlerdeki beton nedeniyle göremediğimiz sonbaharın izlerini, bu vadinin her yerinde gördük, hayranlıkla inceledik, fotoğraflar çektik ve güzellikleri köylülere anlattık.
“Köyünüze doğa harikası bu güzel kanyon için geldik, kahvenizden çaylarımızı içtik, bakkalınızdan alışveriş yaptık, incir, kestane, ceviz, elma, bal ve birçok ürettiğiniz ürünlerden aldık.
Bu güzellikleri koruduğunuz müddetçe biz her zaman geliriz, ama buralar tahrip olursa gelmek istemeyiz. Onun için bu coğrafyanın doğal değerlerini gözünüz gibi koruyun” diyerek, Eğrikavak Köyü’nden Kuşadası’na hareket ettik.