Eskiden çocuklar “anne ben nasıl oldum” diye sorunca, “seni leylekler getirdi” derdi, anneler.
Bazı kuruluşlar, bir kundağın içinde gagasıyla bebek taşıyan logolar kullanırdı.
Leylekler bebekleri hiçbir zaman getirmediler ama yumurtadan kendi bebeklerini çıkarmaya devam ediyorlar.
Mart ayının başında ova köyü olan Gölbent’e gelen ilk leylek, eşiyle çiftleşip yumurtalarını çıkardıktan sonra uzun bir kuluçka dönemine girmişti.
Gölbent köyünde, ilk yavru leylekler gözlerini dünyaya açtılar.
Yavrularının gayet sağlıklı olduğu görülen leylekler, menderes ovasının sulak alanlarında onları beslemek için durmadan yiyecek aramaya devam etmekteler.
Ülkemizde yaz konukları olan leylekleri, yöre halkı bağrına basmakta ve aileden biriymiş gibi davranmaktadır.
Köy halkının sulak alanlarına sahip çıkması ve korumasının, her yıl sayıları azalan leylek nüfusunun artışını olumlu olarak etkileyeceğini düşünüyoruz. Leylekleri görmeye gelen yerli-yabancı misafirlerin köylere gelmesi sonucu yerel kalkınmaya da alternatif bir model oluşturacağına inanıyoruz. Bunun en güzel örneğini pilot köy seçtiğimiz Leylek Dostu Avşar Köyü’nde görmekteyiz. Leylekleri görmek için birçok yerli-yabancı misafir her yıl Avşar Köyü’ne gelmektedir. Genellikle Kuşadası-Didim-Bodrum yoluna yakın olan leylek köyleri, özellikle çocuklarıyla gelen yabancı konuklara alternatif bir etkinlik modeli oluşturabilecektir.
1995 yılından bu yana bölgemizdeki leylekler üzerine araştırmalar yürüten Almanya Doğa Koruma birliği (NABU) üyesi ve Ornitoloji ve Kuş Koruma kurulu sözcüsü Dr. Hans-Jürgen Stork, menderes ovasındaki beyaz leyleklerin populasyonunun ne kadar azaldığını takip etmektedir.
Bay Stork “EKODOSD’un Menderes Deltasında bu kadar çok faaliyette bulunmasını çok sevindim. Derneğinizin leyleklere karşı duyduğum aynı kaygıları hissetmesi beni çok umutlandırdı. Almanya’da önümüzdeki günlerde, bölgenizle ilgili bir sunum yapmak ve faaliyetlerinizle ilgili bir yazı yayınlamak istiyorum. Gelecekte birlikte çalışmaktan çok mutlu olacağımı belirtmek isterim” dedi.
Köylerimizin vazgeçilmez canlıları leylekler sayesinde hem doğal alanlarımızın korunmaları sağlanacak, hem de yabancı ülke insanlarıyla dostluklar oluşacak. Özellikle bu konuya hassas olan Almanlarla yapılacak işbirliğinin, bölgemize turist kazandırabileceğini umuyoruz.
Hedeflerimiz arasında pilot köy seçtiğimiz Leylek Dostu Avşar’da bir festival düzenlemeyi ve yabancı konukları buraya davet etmeyi düşünüyoruz.
LEYLEK (Ciconia ciconia)
Boyu yaklaşık 100 cm, kanat uçma tüyleri siyah, öbür tüyleri beyaz, gagası uzun ve bacakları kırmızıdır. Boyunlarını öne uzatarak oldukça yavaş uçar ve havada geniş daireler çizerek süzülür. Leylekler çatılara özellikle de bacaların tepesine yuva yaparlar. Leylek çiftleri çalı çırpı ve topraktan yaptıkları tepsi biçimindeki yuvalarını otla döşerler. Yuva her yıl yeni eklemeler yapıldığından çok büyür.
Dişiler yuvaya genellikle beyaz dört yumurta bırakır. Erkek ve dişi yavrularını büyük ölçüde, yiyip kısmen sindirdikleri besinleri kusarak beslerler. Yavrular anne ve babalarını gördüklerinde gagalarını takırdatmaya başlarlar. Avrupa'da ve Türkiye'de üreyen leylekler kışı Afrika'da geçirirler. Leyleklerin beslenebilecekleri çayırlık ve sulak alanların kurutularak tarıma açılması ve tarım ilaçlarının yoğun bir şekilde kullanılması, geniş leylek sürülerinin yok olmasına neden olmaktadır.