Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, bünyesinde barındırdığı benzersiz bitki çeşitliliği ile Avrupa Konseyi tarafından “Flora Biyogenetik Rezerv Alanı”, yani bitki örtüsü açısından soyu tükenmekte veya genetik çeşitliliği çok azalmakta olan bir canlı türü ya da topluluklarını korumaya yönelik uluslararası düzeyde koruma alanı olarak kabul edilmiştir. Aynı coğrafyada yer alan Ülkemiz turizminin en önde gelen kentlerinden Kuşadası, son yıllarda yoğun yapılaşmalarla dolsa da, kalabilen her yeşil alanında farklı ve nadir bitki türlerine rastlanmaktadır.
Kuşadası’nda kent içinde insan izinin pek girmediği ve doğal olarak kalan alanlarda yaptığımız araştırmalarda, birçok bitki türlerini tespit ediyoruz. Bu bitkilerden bir tanesi de dünyanın birçok ülkesinde milyonlarca meraklısı bulunan yaban orkideleridir.
Ülkemiz orkide zenginliği bakımından dünyanın en önemli ülkeleri arasında yer almaktadır. Orkideler salep ve dondurma üretiminde kullanılmak üzere bilinçsizce katledilmekte, doğal alanların tarıma açılmasıyla ve turizm kentlerinde koruma-kullanma dengesi gözetmeden plansız bir şekilde yapılan yapılaşmalarla yok edilmektedir.
Kuşadası kıyılarında yapılaşmanın olmadığı tek doğal alanda tespit ettiğimiz onlarca orkide türünün yanı sıra, kent içinde lokal olarak kalmış doğal alanlarda araştırmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz.
Kadınlar Denizi mahallesinde küçük bir yeşil alan içinde 2 yaban orkidesi daha tespit ettik.
2 dönümlük bir alanda kekiklerin içinde insan izinin pek girmemesi ve yapılaşmanın olmaması nedeniyle kurtularak kendilerine yaşam bulan yaban orkidelerinin 2 türünü bulduk. Bunlardan birisi Mavi Ofris olarak bilinen Ohrys fusca türü.
Diğer türü de sinekçil kır orkidesi olarak bilinen Ophrys tenthredinifera türü bir orkide.
Semt sakinlerinin bile farkında olmadığı orkideler, çevresindeki yoğun yapılaşmalardan kurtulan küçük doğal alanda şimdilik yaşamaya devam ediyorlar.
Orkideler çoğalabilmeleri için kendilerini arıya benzetip, çıkardığı bir kokuyla erkek yaban arısını cezbederek çiçek tozlarını başka orkidelere taşınmasını sağlamaktadır. Onların çoğalabilmesi ve yaşaması için sadece arılara değil, duyarlı ve bilinçli insanların çoğalmasına da gerek vardır.
Doğal değerlerimiz büyük bir hızla ve hırsla yok edilmektedir. Tüm Avrupa ülkelerinde 2500 endemik tür bulunurken, ülkemiz 3000 endemik türüyle Avrupa’yı geçmektedir. Bu doğal zenginliğin farkında olarak gerekli hassasiyeti gösterip, duyarlılık bilincini geliştirerek nadir bulunan bu türlerimizi korumalıyız.