Çarşamba Söyleşilerinin bu haftaki konuğu şehir plancısı Ali Vardar oldu. Milet başta olmak üzere birçok antik yerleşimlerdeki çalışmalara ve Kuşadası’nın yerel tarihine önemli katkıları bulunan Ali Vardar ” KUŞADASI YAKININDAKİ İKİ TARİHİ YERLEŞMENİN İZLERİNDE: SOĞUCAK VE EVLİYÂ ÇELEBİ’DE GEÇEN ÇÖMLEKÇİ KÖYÜ “ konulu bir sunum gerçekleştirdi.
Sunumunun ilk bölümünde Ali Vardar eski adı Anya olan Soğucak Köyü’ndeki viran türbe (?) yapısından yola çıkarak, Soğucak Köyü’nün tarih içindeki değişimini ele aldı.
Ali Vardar “Tarihçiler 13. yüzyıl sonlarında bugün Kadıkalesi olarak anılan Anaia antik kentinin ahalisinin iç kesimdeki şimdiki Anya’ya, yani Soğucak’a taşındığını düşünüyorlar.
Anya 15.-16. yüzyıllarda, yani Kuşadası’nın henüz yapılaşmadığı dönemde önemli bir bölgesel kırsal merkezdi. Osmanlı belgelerinde geçen Soğucak’taki Kariye-i İne Camii Aydınoğlu İsa Bey’in eşi Azize Hatun ile ilgili görülüyor.
Köy muhtemelen Bizans Dönemi sonrası Aydınoğulları Dönemi’nde de önemini korumuş. Bugün eski caminin yeri belli değil. Türbe olarak adlandırılan viran yapı ve yanındaki Osmanlı mezarlığı -barındırdığı taş eserlerle birlikte- değerli bir manzara noktası ve arkeopark olarak Kuşadası’na kazandırılması gereken değerli potansiyeller.”
Sunumun ikinci bölümünde Evliyâ Çelebi’nin Kuşadası’ndan sonra uğradığı Çömlekçi Köyü’nün neresi olabileceğini gerekçeleriyle öneren Ali Vardar” Evliyâ Çelebi’ye göre Çömlekçi köyü 1671 yılında Kuşadası’ından daha büyük bir yerleşmeydi ve Kuşadası’ndan giden tüm yağ, bal, pekmez testileri burada işleniyordu. Peki, bu köy neresiydi?
Kanıtlar köyün bugünkü Yaylaköy yakınında, eski Kuşadası – Söke yolu üzerinde yer aldığını gösteriyor. 19. yüzyıl kaynaklarında adını göremediğimiz köyün neden terkedildiği şimdilik bilinmiyor. “
Ali Vardar sunumunda terk edilmiş Çömlekçi Köyü’nün yerinin hem Sisam Boğazı’na hakim değerli bir manzara noktası olması açısından, hem de tarihi öneminden dolayı planlamalarla yapılaşmalardan korunması gerektiğinin altını çizdi.
Ayrıca eski Söke – Kuşadası yol güzergâhının kalan kısımlarının mevcut selvi ağaçları ile birlikte korunarak bir yürüyüş ve bisiklet yolu olarak planlamalarda değerlendirilmesini önerdi.
Ali Vardar’ın bu sunumu, ayrıntılı bir şekilde Kuşadası Yerel Tarih Dergisi’nin 175 – 186 nolu dört sayısında yayınlanan makalelerinde kaynaklarıyla birlikte görülebilir.
Yapılan sunumdan sonra konukların sorularını yanıtlayan Ali Vardar’a, arkeolog Levent Vardar tarafından EKODOSD’un teşekkür belgesi takdim edildi.
EKODOSD/KUŞADASI