Çarşamba söyleşilerinin bu haftaki konuğu, organik tarımın öncülerinden Değirmen Çiftliği’nin kurucusu, aynı zamanda EKODOSD’un onursal üyesi Gürsel TONBUL oldu.Zeytin ve zeytinyağıyla dostluğunun, Ege’li bir ailenin oğlu ile hayatını birleştirdikten sonra başlayan ve zeytine sevdalanan Gürsel Tonbul “Zeytin, Tarım, Turizm” konulu bir sunum gerçekleştirdi.
Zeytinin bir hayat ağacı, yaşayan tarih, doğal bir anıt, ekolojiyle dost, kurda kuşa yuva, geçmişten geleceğe miras kalan, binlerce yıllık hafızasını aktaran, dağın taşın meyvesi ve vefalı bir sevgili olduğunu söyledi.
Ülkemizin tüm coğrafyalarında zeytin ağaçlarının yeni yaşam biçimi ve turizm adına yapılan yanlışlara kurban edildiğini, yasalarla koruma altında olan-olduğu zannedilen “zeytin ağaçlarının” göz göre göre, tane ile değil bahçeler halinde yok edilerek yapılaşmalar için sökülüp, yok edildiği, kimilerinin konut, otel, yol, kimilerinin alışveriş merkezleri, otopark ve daha birçok; adına çağdaş kent gereği denen yapılaşmalara, betonlaşmaya, aslında hepsi de kısaca ortak tabiri ile yerini RANT’a bıraktığını anlattı.
Eşinin kendisine bulaştırdığı zeytin ağacı sevdasıyla, toprağa ve doğaya olan tutkularını birleştirip güçleri yettikçe zeytinlik aldıklarını, boş arazilerine yeni zeytinlikler tesis ettiklerini, bahçeden şişeye organik zeytinyağı üreticiliğini sürdürdüklerini söyledi.
Zeytin bahçelerinde organik tarımın nasıl yapıldığını, bölgemizin yerel zeytini olan Memecik hakkında ve zeytinin çiçekten, hasata kadar geçen süreyi anlatıp, zeytinin yerel ekonomik bir değer ve yerel halkın öz geçim kaynağı olduğunu, zeytinin hiçbir şeyinin yabana gitmediğini, yaşadığımız toplumda “hangi yaşta olursa olsun tek bir zeytin ağacı bile korunmalıdır” ilkesi her yaştaki insanımız için sivil zeytin anayasası olarak hayatımıza yerleşirse, zeytinyağı yaşamsal değeri olur, kullanılır ve üreticisine de hak ettiği değeri kazandırır dedi.
Tarım ve turizmin birlikte gelişmesi gerektiğini vurgulayan Gürsel TONBUL; turizmin tek kalkınma modeli olarak görülmesinin, doğa ve çevrenin yanı sıra hem sosyal yaşama hem de doğrudan turizme zarar vereceğini, bu durumun turizm sektörü için bir çıkmaz olarak nitelenebileceğini belirtti.
Turizm ve tarımı eşit odaklı yapılandırmanın geleceğin turizmi için hedef olması gerektiğini, yerelin mevcut, geleneksel ve kadim unsurlarını bozmadan, bunların yerine geçmeden yapılandırılması doğru ve sürdürülebilir akıl olduğunu belirtti.
Yıllarca disiplinli, özverili ve inatla sürdürülen çalışma sonucunda, Kuşadası’nın iklimsel özellikleri ve Memecik zeytiniyle birleşince ortaya çıkan zeytinyağının hemen her yıl yurtdışında başarılı bir şekilde ödül almaya devam ettiğini söyledi.
Kuşadası turizminde ilgi çekici bir destinasyon olan Oleatrium Zeytin ve Zeytinyağı Tarihi Müzesi hakkında bilgi verdi.
Konukların yoğun sorularını yanıtlayan Gürsel Tonbul’a, Diana Turizm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hasan TONBUL, Tarımda Kadın Kooperatifi başkanı Dr. Ayşe Şerifoğlu ve Aydın Ticaret Borsası Tadım Paneli Başkanı olan Yusuf Küçük tarafından EKODOSD’un teşekkür belgesi takdim edildi.
EKODOSD/KUŞADASI