Aydın bölgesinde ilk gelen leyleklerden biri olan Söke’ye bağlı Karaatlı köyüne gelen Garip ismindeki leylek havalar soğuyunca sıkıntıya düştü. Düz ovada pamuk tarlaları arasına kurulmuş olan Karaatlı Köyü, özellikle poyrazın estiği dönemlerde soğuğun şiddetli görüldüğü yerleşim yerlerinden biri.
Diğer köylere göre rüzgarın şiddetini kesecek doğal bir tepe vb. bariyer olmadığından, geçtiğimiz haftadan beri devam eden soğukların Garip leyleği de olumsuz etkilediği görüldü.
Yüksek elektrik direğinin üstünde bir süredir devam eden ve geceleri -4 derece soğuğa dayanamayan leylek sonunda yanındaki evin bahçesine sığındı.
Evinin bahçesinde leyleği gören kahveci Mevlüt Çiftçi, bahçedeki leyleği bahçedeki damına koyarak misafir ederek, EKODOSD’u aradı.
EKODOSD tarafından teslim alınan leyleğin kontrolü yapıldı herhangi bir yara görülmedi ancak halsiz ve besinsizlikten dolayı zayıfladığı görüldü.
Mevlüt Çiftçi’de kampanya gereği ve duyarlılığı için bir çuval unla ödüllendirildi. Kendisinin ihtiyacı olmadığını ancak ihtiyacı olan bir teyzeyi tanıdığını ona vereceğini söyledi.
Garip Leyleği Kuşadası’nda 1 gece sıcak bir odada misafir ederek, balıkla besledik.
Leyleği bugün Doğa Koruma ve Milli Parklar Aydın Şube Müdürlüğü görevlilerine teslim ettik. Leylek DKMP görevlileri tarafından Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Veteriner Fakültesi’ne götürülerek, tedavi edilecek. Tedavisi bittikten sonra ve iklim şartları normale döndüğünde Karaatlı köyünde sahiplendiği yuvaya getirilerek doğal ortamına bırakılacak.
Leyleklerle ilgili çalışmalar yürüten EKODOSD bilim danışmanı Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ortaç Onmuş “2010 yılından beri Doğa Koruma ve Milli Parklar ve EKODOSD ile birlikte leylek koruma ve halkalama çalışmaları yapıyoruz.
Yaklaşık 15 yıllık bu geçmiş süreç içerisinde leyleklerin Türkiye'ye geliş zamanlamalarında belirgin değişiklikler gözlemledik. Türkiye'ye genelde leylekler 2010'larda Mart başına doğru gelmeye başladı ve sonralarında bu en son örnekte olduğu gibi artık Ocak ayı içerisinde de leyleklerin ülkemize geldiğini görmekteyiz.
İklimlerin değişmesine yol açarak, tüm dünya üzerindeki organizmaların davranışlarına etkiler yapıyoruz. Bu çok olumlu bir durum değil. Çünkü iklim değişikliği Dünyanın her yerinde homojen değil her yerde farklı sıcaklık var. Bu yıl bir anda soğuk oluyor. Daha sonra çok sıcak oluyor. Önümüzdeki yıl bu değişiklikler öngörülemez oldukları için de biyolojik canlılar için bu durum çok büyük bir problem. Dolayısıyla Örneğin Söke'de karşılaştığımız bu leylek hava sıcaklıklarının artmasından dolayı erken gelmesine rağmen, çok aniden bastıran soğuk nedeniyle ciddi bir problem yaşamış durumda.
Bugünkü iklim değişikliği organizmalar üzerine çok büyük bir tükenme riski yol açıyor. Bu nedenle iklim değişikliğine karşı tüm herkesin birlikte çaba göstermesi sera gazı emisyonlarının ve hava kirliliğinin azaltılması, katı atık maddelerin geri dönüştürülebilecek şekilde tercih edilmesi, tüketilen malzemelerin geri dönüştürülecek şekilde tercih edilmesi gibi birçok konuya önem vermemiz gerekiyor.
Değişiklik evimizde, yaşantımızda her yerde bizim müdahalemizle olan bir durumdur. Bu nedenle iklim değişikliklerin mücadelesi evden başlar. O yüzden herkesin buna dikkat etmesi gerekir.”
EKODOSD/KUŞADASI