Söke’ye bağlı Sarıkemer’i ikiye bölen Büyük Menderes Nehri’nin üzerindeki tarihi Taşköprü’nün arkasındaki atıklar büyük sorun yaratmaktaydı.
İlgili kurumların köprüde temizlik yapabilmeleri için, Aydın Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından gerekli şartların yerine getirilmesi halinde
izin verilmişti. Yaklaşık 1 ay önce DSİ’ne ait bir kepçeyle atıklar sudan alınarak kıyıya yığılmıştı.
Yapılan bu eylem sonucunda köprünün kemerleri açıldığı için sular rahat geçmeye başlamıştı.
Yapılan bu temizlik sonucu Taşköprü’de geçici bir rahatlama oldu.
Yağmurlarla birlikte suya atılan çöpler, plastikler, zirai ilaç kutuları, köpükler, kütük ve kargı vb. atıkların tekrar tarihi Taşköprünün arkasında birikeceği konusunda uyarmıştık.
Yağmurlar yağmaya başladı, Menderesin suları yükseldi.
Yukarı havzadan gelen tüm atıklar tekrar Taşköprünün arkasında birikmeye başladı.
Şu anda her türlü atık maddeyi Taşköprünün arkasında görmek mümkün.
Çöplerin içinde şimdilik büyük ölü bir inek ve köpek bulunmakta, köprüden geçerken kötü bir kokuyla karşılaşılmakta, hayvanların neden öldüğü bilinmediğinden halk sağlığını tehdit etmektedir.
Şu anda Büyük Menderes Nehri’nin suyu zift karası görünümündedir. Zeytinyağı kara atık suları ve organize sanayiindeki işletmelerin arıtmasız atıkları menderese verilmektedir.
Çevreyi kirleten bu tür atıkların özellikle yağmurlu günlerin seçilerek Menderese verildiği görülmektedir.
Yoğun yağmurlarla birlikte su seviyesi daha da yükselecek ve Taşköprünün üzerinden aşacak, ne kadar atık madde ve hayvan ölüleri varsa bir kısmı Bafa Gölü’ne, diğerleri de Milli Parkın Delta kısmından denize ulaşacaktır.
Aydın Baltaköy ve Söke Regülatörlerindeki yüzer bariyerler işlevsel hale getirilmeli ve Taşköprüye de mutlaka bir bariyer tesisi kurulmalıdır.
Menderese atılan atıklar genellikle yağmurlu günlerde yapıldığından bu dönemlerde işletmelere denetimler sıklaştırılmalı ve kirleticilere gerekli cezai yaptırım uygulanmalıdır.
Suya atılan hayvan ölüleri halk sağlığı açısından büyük risk oluşturmaktadır. Bu sorunun önüne geçilmesi için ilgili kurumlar mutlaka müdahale etmelidir.
Bu sorun görmezden gelinemez, bu bir çevre felaketidir.
Geçtiğimiz aylarda Ankara’dan TBMM Dilekçe Komisyonu üyeleri olan milletvekilleri “Bafa Gölü Yerinde İnceleme” kapsamında bölgeye gelerek bölge halkıyla görüşmüşlerdi. Biz de bu alanlarla ilgili bir raporu kendilerine takdim etmiştik. Komisyon tarafından bir rapor hazırlanacağı ve ilgili tüm bakanlıklara gönderileceği söylenmişti.
Yıllardır bir türlü giderilemeyen bu sorunun çözülmesi için bölgeye gelen milletvekillerinin hazırladıkları raporun hayata geçirilmesiyle ilgili gerekli çalışmaları başlatmalarını umuyoruz.
EKODOSD/KUŞADASI