Dondurmam Gaymak, Entelköy Efeköye karşı, İftarlık Gazoz ve Cem Karaca’nın Gözyaşları gibi unutulmaz filmlerin yönetmeni Yüksel Aksu, geçmiş yıllarda çevirdiği Entel Köy filminde termik santrale karşı çıkan ekolojistleri oynatmak için, bizleri de çekim için davet etmişti. Yıllar sonra yine davet etti ancak bu sefer film değil gerçekti.
Doğup büyüdüğü ve tüm dünyaya tanıtmak istediği kendi memleketi Ula’da yapılmak istenen beton santraline karşı destek olmak için bugün biz de Ula’ya gittik.
Dünyaca ünlü Akyaka Evlerinin çıkış noktası olan Ula’nın tarihi evleriyle, insana huzur veren kasaba havasıyla, herkesin bisikletiyle dolaşabildiği, etrafı yeşilliklerle çevrili bu yerleşim yerine, Entelköy filminde olduğu gibi büyük şehirlerin karmaşık yapısından bıkıp yerleşen birçok insan gelerek, yereldeki insanlarla kaynaşmış.
Ancak hem yereldeki insanları hem de gelip yerleşenleri birden mutsuzluğa iten bir olay yaşanmaya başlamış.
Ula’nın Bakla Gediği mevkiinde, kızılçam ormanları ve zeytinliklerin arasında bir beton santralinin yapımı süratli bir şekilde devam ediyor. İçinde yürünemeyecek sıklıktaki kızılçam ormanlarının bir bölümü yok edilmiş ve ormana sıfır devam eden beton santralinin hemen 200 mt. Aşağısında zeytinlikler ve Ula’nın tarım arazileri başlıyor.Ormanın ve tarımsal alanlarının dibinde, Ula’nın mahallelerine yürünebilecek mesafedeki beton santraline niçin “ÇED Gerekli Değildir” denilmiş anlamak mümkün değil.
Bugün beton santralinin olduğu alanda bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
“Ben Bodrum’a, Marmaris’e yerleşmek değil, kendi topraklarımız olan Ula’da yaşamak için, bu güzel coğrafyayı tüm dünyaya tanıtmak için uğraş veriyor, çabalıyorum. Bu bölgenin doğasını, tarihini, kültürünü elimden geldiğince tanıtmak için katkı sağlamaya çalışıyorum. Doğası yok edilmiş, ormanları kesilmiş, beton santraliyle toz toprak içinde, beton mikserlerinin dolaştığı bir Ula’yı hayal bile edemiyoruz. Burası doğayla barışık yaşayan insanların huzur içinde yaşamlarını sürdürdüğü Ege’nin güzel yerlerinden biri. Kimsenin bu güzellikleri yok etmeye hakkı yok. “ diyen Yüksel AKSU memleketine sahip çıkıyor.
Başta doğasına, topraklarına sahip çıkan Ulalılar olmak üzere, eski – yeni belediye başkanları ve başkan adayları, milletvekilleri, sanatçılar, Ula’da yaşayanlar olmak üzere herkes Ula’nın doğasının korunması konusunda birleşti. Binlerce imza toplandı. “Beton Santraline Dur” diyeceğiz diye bir hukuk mücadelesi başlatıyorlar.
Ula’nın dibinde yapılmak istenen beton santrali, bu faaliyet için uygun bir yer değildir. Halk sağlığı göz ardı edilerek, doğada tahribat yaratılarak, tarımsal uygulamalara zarar verilerek ve çevre ve görüntü kirliliğine neden olacak bu faaliyetin bir an önce durdurulması gerekir.
Sadece maddi kazanımlar ön plana çıkarılarak sürdürülebilir ve sağlıklı bir yaşam olamaz. Doğaya, çevreye ve insana olumsuz etkileyecek bu uygulamadan vazgeçilmelidir.
EKODOSD/KUŞADASI