Biz farkında olmasak da onlar hala adını kuşlardan alan Kuşadası’nda varlar.Bizler günlük uğraşların, yoğun yapılaşmaların, trafik karmaşasının içinde koşuştururken onları fark edemiyoruz bile.
Günümüzde bir yandan doğanın tahribatı artarken, bir yandan hayvanlara ve kuşlara eziyet ediliyor. Tüm canlıların yaşam alanları geri dönülmez bir biçimde yok ediliyor.
İklim değişikliğinin somut örneklerini günümüzde yaşıyoruz. Bunu görmemize rağmen ormanlarımız ve sulak alanlarımız her geçen yıl yok edilerek azalıyor.
Belki de küçük renkli kuşlardan biri olan bir Yalıçapkını ( Alcedo atthis) tüm bu sorunların ortasında bize bir şey hatırlatıyor.
“Bizim yaşam alanlarımızı yok etmeyin!!!”
Doğanın tahribatı, çevrenin kirletilmesi yoğun bir şekilde artarken, bir yandan da duyarlı insanların sayısı artıyor ve artmak zorunda…
Duyarlı bir vatandaş tarafından bulunan bir Yalıçapkını, Haybulansa teslim edildi. Kuşadası Belediyesi veterinerleri tarafından kontrol edilerek, gerekli tedavisi yapılan Yalıçapkını doğaya bırakılmak üzere EKODOSD’a verildi.
EKODOSD tarafından teslim alınan Yalıçapkını, doğal bir sulak alana getirilerek özgürlüğüne kavuşturuldu.
Tedavisi için bir süre sulardan uzak kalan Yalıçapkını adeta bize gösteri yaparcasına suya müthiş bir dalış yaptı. Çıktıktan sonra kargı kamışlarına tünedi.
Küçük bir kuş bizlere suyun ne kadar önemli olduğunu su yoksa yaşamın olmadığını gösterdi.
Artık kalabilen sulak alanlarımızı tüm gücümüzle korumak zorundayız.
Yalıçapkınlarının en yoğun görüldüğü yerlerden birisi de Kuşadası’nın tek lagün sulakalanı olan Kocagöl’dür. Eğer Kocagöl’ü geleceğe taşıyabilirsek başta bu Yalıçapkınları olmak üzere, tüm su kuşlarını ve sucul canlılarının yaşam haklarını da korumuş olacağız.
EKODOSD/KUŞADASI