Birçok su kuşuna ev sahipliği yapan ve beslenme alanı olarak hizmet eden, Aydın bölgesinin en önemli sulak alanlarından Azap Gölü’nde, 3 gün önce yaptığımız incelemelerde balıkların, yılanların ve su kuşlarının öldüklerini tespit etmiştik. Sudaki zehirlenmeden meydana geldiğini tahmin ettiğimiz ölüm vakalarında, bazı kuşların canlı olduklarını ancak kaçmadan düşündüklerini görmüştük.
Bugün yaptığımız araştırma sonucunda, önceki gün düşünen kuşların oldukları yerde boynu bükük öldüklerini gördük.
Kuşların zehirlenmeden dolayı güçlerinin olmadığını, yüzemediklerini ve kendilerini sazlıkların üzerine attıklarını görmüştük.
Aynı kuşları sazlıkların üzerinde ölü olarak bulduk. Sazlıkların üzerinde olduklarından suda kaybolmamışlardı.
En çok ölen kuşların, yöre halkının kara meke dediği sakar mekeler olduğunu gördük. Sakar mekeler daha çok dalarak ot, yosun ve dipteki canlılardan yediklerinden, en fazla etkilenen kuş olmuşlar.
Ölen kuşların su yüzeyinde hemen kurtlandıklarını ve kurtlar kuşların etlerini yedikten sonra, kemiklerinin su içene gömüldüklerini tespit ettik.
Tüm bu canlıların ölüm nedenini, suyun rengi açıklıyordu.
Kirliliğin en yoğun olduğu bölgelerde, balık ölümlerinin sayısı oldukça fazlaydı.
Gölde yaptığımız araştırma da, üreme alanı Büyük Menderes Deltası olan, dünyada 3000 bireyi kaldığı sanılan ve nesli tehlike altındaki türlerden olan Tepeli pelikanları gördük. Bugün Azap Gölü’ne beslenmek amacıyla 56 Tepeli Pelikan gelmişti.
Tepeli Pelikanların hareketlerini izlemek için gölde bir inceleme yaptık. Pelikanların birçoğu uçarak havalandı.
Tepeli Pelikanlardan birisinin hareketlerinde bir tuhaflık olduğunu sezdik.
Tepeli Pelikanın uçamadığını ve hareketlerinde bir yavaşlama olduğunu gördük. Tekneye alarak, yaptığımız incelemelerde hiçbir yarasının olmadığını, ihtimalle zehirli balıklardan yediğini ve rahatsızlandığını anladık. Veteriner üyelerimizle kontak kurarak, gerekli tedavisini uyguladık.
Azap Gölü’nde avlandıktan sonra akşamları tekrar geri geldikleri, üreme ve barınma alanı olan Büyük Menderes Deltası’na getirdik.
Karina’da bulunan restorandan balık alarak besledik.
Tepeli Pelikan kontrol altında tutulması ve yaban hayvanlarından korunması için özel kafesli bir bölümde bir süre zorunlu misafir olacak ve daha sonra yine doğal yaşam alanına bırakılarak özgürlüğüne kavuşacak.
Bu Tepeli Pelikan belki kurtuldu ama diğerlerinin sonunu ne bekliyor belli değil.
Azap Gölü’nün suyunun rengi her şeyi söylüyor…
“Ağır hastayım, derdime derman bulacak doktor yok mu? “ diyor.