Latmos’a açılan hoş geldin kapısıdır Myus. Panionion Birliği’ne bağlı 12 İon kentinden biridir. Yaklaşık 2500 yıl önce limanında gemiler demirlese de, günümüzde artık 20 km. uzak da kalmıştır deniz. Söke ilçesinin Avşar köyü yakınlarında yer alan Myus, Perslilerle, İonlar arasında yapılan, Dünyanın en kanlı deniz savaşı olan Lade Savaşı’na 3 gemiyle katılmıştır. Yöre insanlarının kazdıkları artezyen kuyularından 36 metrede çıkan deniz kabuklarına bakıldığında, o dönemin kıyılarında neler yaşandı hep hayal eder insan.
Tarihçi Diodoros’un, Myus’un çevresinde balık boldur ve Yunanlı gezgin ve coğrafyacı olan Pausanias’ın “Myus’un yakınında küçük bir koy vardır” dediği yer, günümüzün Azap Gölü’dür. Deniz savaşında Pers askerlerini balıkla doyuran bu muhteşem koy, ne yazık ki günümüzde o verimliliğinden çok uzaktır.
T.Wiegand’ın haritasında yer alan Karyes Manastırı’nın kalıntıları bu bölgede yer alır. Antik dönemde mezarlarını deniz gören yerlere yapmışlardır Myus’lular. Günümüzdeyse göl manzaralı zeytinliklerin içinde kalmıştır.Pausanias “Maiandros bu koyun ağzını çamurla kapayarak onu bir lagüne dönüştürdü. Deniz geri çekilip, lagün de bir tatlı su gölüne dönüşünce, buradan o kadar çok sivrisinek türedi ki, buranın halkı kırıldı ve birçoğu da burayı terk etti” demektedir.
Coğrafyayı değiştiren nehir Büyük Menderes, bazen öyle taşkınlar yapar ki, zamana yolculuk yaparak bir an kendinizi 2500 yıl öncesinde hissedersiniz. Etrafı sularla çevrilen Myus sanki denizin ortasında bir ada gibi durur. Yazın traktörlerle tarlaları süren çiftçiler, kışın tekneleriyle tarladan balıklarını tutar.
Bir gün Panionion turizm projesi hayata geçerse, en çok ziyaret edilen İon kentlerinden biri olacaktır Myus. Çünkü burada sadece tarih yatmıyor, bugüne kadar gelen süreç içinde coğrafyanın nasıl değiştiği, ne gibi dramlar geçirdiği ve günümüzde bile mevsimsel değişimlerle neler yaşandığının hikayeleri yatmaktadır.